İstila!: Güldüğüm için canım yandı

İstila!: Güldüğüm için canım yandı
Salon fazla mı sıcak, bana mı öyle geliyor bilmiyorum. Elim kalbimde, kalbim çok hızlı çarpıyor, terliyorum. Evet, İstila!’nın son sahnesinde aynen bu hal içindeydim. Neydi beni bu kadar etkileyen? İçinde bulunduğum ruh hali mi, oyunun konusu mu, Barış Gönenen’in final sahnesindeki monoloğu mu, yoksa birkaç sahne önceki Efe Tunçer’in Farsça performansında mı çakılı kalmıştım, bilmiyorum ama oyunun beni bir şekilde kalbimden yakaladığına eminim. Sana tüm gece rüyamda oyunun içindeydim ve izlemediğim sahneler içinde boğulup durdum desem belki abarttığımı düşünebilirsin ama tam olarak öyle oldu. Tüm gece Abulkasem sayıkladım.

Peki ne bu Abulkasem, kim bu Abulkasem?

Abulkasem bazen bir iltifat bazen bir küfür, isim de olabilir sıfat da hatta bir nida… Abulkasem sensin veya ben, belki de o ama en çok hepimiziz Abulkasem.

İstila!, kimlik, ırk ve dil kavramları üzerinden ayrımcılık tokadı indiriyor yüzüne. Bu kavramları irdelerken Abulkasem kelimesi üzerinden önyargılarımıza savaş açıyor. Önce çok gülüyorsun, hani ağlanacak haline gülmek de değil baya eğleniyorsun ama sonra oyun öyle bir noktaya geliyor ki güldüğün için canın yanıyor. Sabah gazetede gördüğün mülteciyi, iş yerinde ırk ayrımı konusunda tartıştığın arkadaşını, sokakta gördüğün mendil satan Suriyeli çocuğu acaba diyorsun, acaba ben de mi Abulkasemleştiriyorum? Yaşadıkları, yaşattığımız ötekileşmeden dolayı dillerinden, dinlerinden, kimliklerinden vazgeçebiliyorlar, peki ya parmak izinden de vazgeçilebilir mi? İşte bu sorular beynini de kalbini de delip geçiyor oyunda.

İstila!'da Seda Türkmen, Barış Gönenen, Efe Tunçer ve Hakan Kurtaş’ı izliyorsunuz. Her birinin performansı çok iyi, komediden drama geçişlerde ise çok etkilendiğimi söylemeliyim. Bazı oyunlarda performans konunun üstüne çıkar ve oradan sizi yakalar, bu oyunda ise konunun performansın üstüne çıktığını ve yazar Jonas Hassen Khemiri’ye hayranlık uyandırdığını, Sami Berat Marçalı’nın iyi bir çeviri yaptığını belirtmeden geçemem. Oyunun koreografisini Gizem Erdem’in yapmış olmasına da şaşırmadım çünkü bugüne kadar en beğendiğim oyunlarda hep kendisinin sihirli dokunuşuyla karşılaşıyorum.

Seda Türkmen oyundaki performansıyla Sadri Alışık En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülünü, yazar Jonas Hassen Khemiri de Obie Oyun yazan Ödülünü aldı.

Sözün özü İstila!’yı izlemeni ve üzerine konuşmayı çok isterim zira neden bu kadar etkilendiğimi anlamaya ihtiyacım var. 

B Planı’na, Sami Berat Marçalı’ya ve oyuncu ekibine bu muhteşem oyunu sahneledikleri için teşekkür ederim, emeklerinize sağlık…
 
Unutmuyoruz; tiyatro iyidir, iyileştirir…
 

Oyun Künye Bilgileri:
Yazan: Jonas Hassen Khemiri
Çeviren ve Yöneten: Sami Berat Marçalı
Oyuncular: Seda Türkmen, Barış Gönenen, Efe Tunçer, Hakan Kurtaş
Dekor Tasarım: Jesse Gagliardi
Koreografi: Gizem Erdem
Sahne: B Planı
Oyun Orijinal İsimi: İnvasion!
 

 

 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER