Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Ayşegül Poyraz’ın sadece yerden beş karış yukarıdaki aklına, okuduğu onca Oğuz Atay’a, dünyanın en güzel cümlelerini kurmasına ve ona bakışlarına vurulmadı. Ayşegül için Poyraz’ı bunca vazgeçilmez yapan şeylerin en önemlilerinden bir tanesi elbette onun Sinan’la olan ilişkisiydi. Poyraz’ın kim olduğunu öğrendiklerinde herkesin onu affetmesinin de en temel sebebi onun her şeyi Sinan için göze almış olması değil miydi zaten? Dünyanın en güzel Sinan’ı o kadar zeki, o kadar aklı başında, babasının aksine o kadar makul ve aynı babası gibi o kadar cesur ki onu sevmemek mümkün değil. Bütün bunlar bir araya gelince de Ayşegül, Sinan ve Poyraz içimizi titreten harika bir ekip oldular. Onların deyişiyle bu kuru fasulye-pilav-cacık koalisyonunun sonsuza gitmesidir dileğim.

İlk tanıdığımızda kendisine bir miktar mesafeli olduğumu inkar edemeyeceğim Despina, gün geçtikçe Bahri Baba’ya yeniden şarkılar söyletmesiyle kalbimi kazandı zira Bahri Baba Poyraz Karayel’in en kıymetlilerinden. Bir yandan yıllar önce kaybettiği Ayşegül’ü tekrar hayatına katmasıyla, öbür taraftan Poyraz’la aralarındaki şahane baba oğul ilişkisiyle sık sık gözlerimi dolduran Bahri, eli kanlı bir mafya olduğunu bize unutturabilecek kadar duygusal ve zarif bir adam. Evi kentsel dönüşüme kurban giden Albay’ı da, kocasından şiddet gören Ümran’ı da evinde ağırlayacak kadar merhametli, iyilerin dostu kötülerin düşmanı Bahri Baba, tam yıllar sonra kalbini tekrar çarptıran Despina’yla onca acının üzerine mutluluğu bulmuşken, hem de Ayşegül’ün gözlerinin önünde ölmesin. Çok rica ediyorum.

Biliyorum Songül bütün kötülüklerin anası ama Sadreddin de sütten çıkmış ak kaşık değil, az çektirmedi kadına. Şiddetten aldatmaya elinden geleni ardından koymadı, hayata biriktirdiği tüm öfkeyi Songül’den çıkardı. Onca olayın üstüne tam biraz huzur bulacaklarken minik ufak bir flört olarak başlayan ve gittikçe saplantılı bir hal alan Fatih’in saplantılı bir adama dönüşmesi yüzünden Songül’ün başına bir şey gelme ihtimalini kabullenemiyorum. Neleri atlattı Songül, bence bunu da atlatacaktır. Denizleri geçip derede boğulmaz Songül. Boğulmasın yani.