Duymayan Kalmasın: Bir küçük şova devam meselesi

Duymayan Kalmasın: Bir küçük şova devam meselesi
Deniz Akkaya, Star TV’de Seren Serengil ile birlikte sundukları Duymayan Kalmasın programından geçtiğimiz hafta sonu itibariyle ayrıldı. Mesut Yar, Seren Serengil ve Deniz Akkaya ile başlayan programdan ilk bölümden kısa bir süre sonra önce Mesut Yar ayrılmıştı. Deniz Akkaya’nın da ayrılmasıyla program onun yerine gelen yapımcı Cengiz Semercioğlu ve Seren Serengil ile devam ediyor. Deniz Hanım vedasını Instagram hesabından duyurdu. Metni okumamış olanlar için buraya bırakmak isterim:

“Değerli dostlar; Bir bebek gibi büyütmüş ve kısa sürede fenomene dönüştürdüğümüz ‘Duymayan Kalmasın’dan eski partnerim Mesut Yar gibi ayrılma kararı almış bulunmaktayım. Ayrılık sebeplerimiz Mesut Yar ile paralellik göstermektedir; içerik ve konuların işleniş şekli ve formatın gereklilikleri gibi tamamen yayıncılık konuları, meslek mevzuatları yanında ülkenin içinden geçtiği bu sert süreçte belki de bir yayıncıdan beklenen profesyonelliği yerine getirmekte zorlanmamdır. Hele hele dün senenin ilk saatlerinde yaşanan hain saldırı sonrasında kendimde özel hayat konuşacak gücü bulamamam en önemli etkendir.  Bu nedenle yarın sizlerle vedalaşmak üzere yaptığımız plandan, geri çekiliyor ve yarın yayın yapılmaması konusundaki duruşumu burada devam ettiriyorum! Benim için yarın yas günüdür; şov da her zaman devam etmemelidir…Bir süre dinlenip yeni adresimde sizlerle buluşmak üzere enerji topluyor olacağım.’’

Bu açıklamadan anladığımız, Deniz Akkaya’nın programdan ayrılmaya daha önce karar verdiği, veda yayınını 2 Ocak’ta yapma niyetinde olduğu fakat yılbaşı gecesi ülkede yaşanan korkunç olay sonrası canlı yayına çıkmak istemediği, kendinde böyle bir mecal bulamadığı için bunu tercih etmediği ve vedasını da Instagram hesabından yaptığı. Bunu anlamak çok zor değil zira üst üste yaşadığımız bunca olay sonrası hiç birimizde değil işe gidecek, yataktan kalkacak hal bile olmuyor, üzüntüden ne yapacağımızı bilemez şekilde boşlukta süzülüyoruz bütün gün. Gelgelelim kalkıp gidiyoruz işte, işe, okula, belki çoluk çocuğumuzu okula bırakmaya. İşyerini arayıp ‘Bugün hayat devam etmemeli ben gelemiyorum’ diyebilen, ‘Ne diyorsun arkadaşım?’ cevabını alınca ‘O zaman ben ayrılıyorum’ diye Instagram hesabından istifa dilekçesi verebilenimiz yok misal. Bizim işler güçler canlı yayında insanların özel hayatlarından bahsetmek olmadığı için ‘şov’ denemez elbette ama işte Deniz Akkaya’nın sunucularından biri olduğu programda da işine mecburen gelen insanlar var, bir dolu insan çalışıyor her program için. 

Ekranlarda vur patlasın çal oynasın sahneler olsun demiyorum (olsa kim izler zaten onca acı içinde) ancak programların yayınlanmamasını desteklerken de programın sadece sunucudan, bir bölüm dizinin sadece kaşına gözüne hayran olduğumuz başrollerden ibaret olmadığın unutmayalım dilerim. İşini yapmaya çalışan insanlara bir ton laf etmeden önce bir kendimize bakalım, eğer o gün işe gitmiş, toplantılarda olmadık konular için kavga etmeye devam etmiş, okulda sınavlara girip kopya çekmeye çalışmış, hayatımızı sürdürmüşsek başkalarını suçlarken de vicdanlı olalım. Deniz Akkaya’nın bu açıklamasında samimi olduğundan hiç şüphem yok, kalbi olan hiç kimse bu kadar travmatik bir olay karşısında kayıtsız kalamaz zaten ancak acıyı paylaşmak ne kadar doğal ve gerekliyse, acısının büyüklüğüne onay istemek de o kadar faydasız bir efor gibi geliyor bana. Hepimizin derdi zaten kendine yetmiş ve kendi başını aşmış, bir de bunları yarıştırmaya çalışarak neden kendimizi ve birbirimizi daha fazla yıpratalım?

Bunların hiç birinden bahsetmek zorunda kalmadığımız günler yaşayacağımız umuduyla iyi seyirler dilerim.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER