Cesur ve Güzel deyince aklına
önce Brooke Logan ve Eric Forrester gelen eski bir nesle aidim. Tabii bu diziler,
ikinci hatta üçüncü jenerasyonlarıyla gençler tarafından da biliniyor ama
itiraf edelim ki okuldan eve gelince Yalan Rüzgârı ve Cesur ve Güzel izlenen
günler çok gerilerde kaldı. İzleyecek yüzlerce kanal, milyonlarca program
varken pembe dizilerin yurdumuz gençleri arasında kapış gittiği günlerin
gerilerde kaldığını söyleyebiliriz.
Artık kimse Ashley Abbott’un hem Yalan Rüzgârı
hem de Cesur ve Güzel’de göründüğü o harika günleri hatırlayıp iç çekmiyor. Yabancı
dizi izlemeyi böyle öğrenmiştik hâlbuki. Bir karakterin farklı iki dizide birbiriyle
bağlantılı şekilde görünebileceği aklımıza ilk böyle gelmişti, ben şahsen bir
daha hiçbir karakter geçişinden o kadar etkilenmedim.
Kişisel tarihimdeki bütün bu
önemine rağmen, Ay Yapım’ın 10 Kasım Perşembe akşamı başlayacağı açıklanan yeni
dizisi Cesur ve Güzel sayesinde dizi sayfama yeni bir Cesur ve Güzel eklemeye
son derece hazırım. Bir kere senaryo Ece Yörenç’e ait ki kendisi ne yazsa
izlenecekler listemde en tepede bir yerlerde durur. İlk fragmanı gördüğümden
beri Korludağ’da yaratacağı dünyayı merakla bekliyorum.
Diziyi bu kadar merakla
beklememin bir diğer sebebini ben değil, içimdeki ergen açıklasın isterim
zira yaşımdan başımdan utanıyorum. Bu çok gizli sebep, Kıvanç Tatlıtuğ’dan
başka bir şey değil elbette. Kendisi baktıkça bakasım, izledikçe izleyesim
gelen bir oyuncu. Yıllar içinde geliştirdiği oyunculuğuna ve dizi seçimlerinde
gösterdiği başarıya da haksızlık etmek istemiyorum ama odanın ortasında duran
mor fili de görmezden gelemeyeceğim. Göz var izan var, bu adam çok yakışıklı.
Tabii bu tek başına bir diziyi sırtlamak için hiç yeterli değil ama göze hitap
etmenin de bir zararı olduğunu söyleyemeyiz. Nerede oynarsa oynasın en azından
ilk bölümüne göz atarım. Hali hazırda o gün izlediğim başka bir dizi varsa
o hafta Kıvanç Tatlıtuğ’un olduğu diziyi izlerim. Yaş ortalaması otuz olan bir
grup kadın, haftalarca her Çarşamba barkovizyondan duvara yansıta yansıta Kuzey
Güney izlemişliğimiz var ve hayır Tekinoğlu Fırını’na olan düşkünlüğümüzden
yapmadık bunu.
Dizinin diğer başrol oyuncusu olan
Tuba Büyüküstün çok cool ve insana ‘Daha fazlası var burada’ diye düşündüren
bir kadın ve bence Kıvanç Tatlıtuğ’yla net bir elektrikleri var. Konunun ilgi çekiciliği, fragmanların güzelliği ve senaryoya kafadan
verdiğim artı puanlarla ilk bölümü merakla bekliyorum. Şimdiden
iyi seyirler.