Alevli Günler: Dünya nereye giderse gitsin, biz buradayız! *

Alevli Günler: Dünya nereye giderse gitsin, biz buradayız! *
Tiyatrodur, iyidir 
Alevli Günler’in -yanlış bilmiyorsam- 8'inci sezonu ve benim de yeni sezonda izlediğim üçüncü oyun oldu. Bugüne kadar izlemediğime pişman olduğum bir oyun daha listemin baş sıralarına yerleşti.

Alevli Günler’i izleme fikri geçtiğimiz hafta babamdan geldi. E, ben de gayet tabii mutluluktan uçarak biletlerimizi aldım. Aslında özellikle iki sezondur kovaladığım bir oyundu ama malum İstanbul şartlarında bir türlü bir sahne tutturup da gidememiştim, kısmet bugüneymiş.

Uzun yıllar sonra annem ve babamla izlediğim ilk oyun olması ve bana artık eşlik etmek istediklerini belirtmeleri sebebiyle oyun kalbimde ayrı bir yer kazındı. Çocukken beni çok sık olmasa da fırsat buldukça tiyatroya götüren canım annem ve babama bana bu sevgiyi aşıladıkları için sonsuz kere minnettarım. Burada izlediğim oyunları her seferinde zevkle yazıyorum ama bu sefer ki annem ve babama itafen ve özel olsun istedim.

Gelelim oyuna; Alevli Günler, güzel bir sistem eleştirisi sunuyor. Güzide ülkemizde yıllar yılı değişmeyen, adı var kendisi yok özgürlüklerimiz üzerinden ilerliyor oyun. Çocukluk arkadaşı bir kasap, bir muhasebeci ve bir profesörün hayatlarının bir kesitine konuk oluyorsunuz. Bu arkadaş grubundan profesörün, özgürlüğü peşindeki mücadelesinde arkadaşlarıyla beraber yaşadıkları trajikomik anlar sahneleniyor.

Alevli Günler, resmî kurumların işleyişine güzel bir selam çakıyor ve Dünya nereye giderse gitsin, bizim hep olduğumuz yerde kaldığımıza dikkat çekiyor. Oyun bu yönüyle Levent Kırca’nın meşhur Olacak O kadar skeçlerini anımsattı bana, buruk bir özlemle.

Oyunda usta isimler bir arada; Cem Davran, Bahtiyar Engin, Yıldıray Şahinler, Simge Defne ve babaların babası Erkan Can. Hepsi müthiş enerjiye sahip, öyle doğallar ki sanki beni alıp kendi dünyalarına dahil ettiler. Şimdi düşünüyorum da oyun ne kadar sürmüş, onun bile farkına varmamışım çünkü bir saniye olsun oyundan kopmadım.

Erkan Can, dünya tatlısı bir insan ve oyuna kattığı enerji anlatılmaz. Bahtiyar Engin ve Yıldıray Şahinler’in özellikle karşılıklı sahneleri muazzam. Ustaların oyununu övecek değilim, haddim değil, onları sahnede izlemek benim için onurdur.

Cem Davran içinse birkaç satır yazmama müsaade edin. Çocukluğumun en büyük kahramanlarından biriydi Ruhsar dizisinin Mazhar’ı. Ben Cem Davran’ı hangi dizide, hangi filmde veya programda görsem içim ısınır, hemen aklıma çocukluğum gelir. O güzel ses tonu, o naifliği, nasıl içim ısınmasın ki. Ama bugüne kadar kendisini tiyatro sahnesinde izlememek de benim ayıbım. Geç olsun güç olmasın diyorum ve Cem Davran’ı sonunda sahnede izlediğim için çok mutluyum. Oyunun ilk dakikalarından itibaren yine yüzümde kocaman bir gülümse, içim sımsıcak izledim onu, var olsun hep sahnelerde.

Alevli Günler yıllardır sahneleniyor, siz de benim gibi hâlâ izlemediyseniz daha fazla geç kalmayın, işi de kadere kısmete bırakmayın ve biletinizi alın derim. Biletlere BURADAN ulaşabilirsiniz.

 
Unutmayalım, tiyatro iyidir, iyileştirir.
 

Oyun Künye Bilgileri:
Yazan: Irmak Bahçeci
Yöneten: Yıldıray Şahinler
Oyuncular: Erkan Can, Cem Davran, Bahtiyar Engin, Yıldıray Şahinler, Simge Defne
 
 
*Oyundan bir repliğe istinaden. 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER