* Çok rica ediyorum, n'olur, Allah rızası için, please, s'il te plaît odunluğun kitabını yazmış olanlar Ömer'e akıl vermesin. Önce teknik taktikle tavla birini, ümit ver, sonra zorlamaya başladı deyip deyip bir sürü kadını buruştur buruştur at, dangalaklığın hepsini yapıp buraya gel "Kadınların ağlaması çok sinirlendiriyor beni. Çünkü kesin o kadını üzmüş bir dangalak vardır ortalıkta." de. O işler öyle olmuyor gereksiz! Zaten tam sinir olduğum erkek tipisin, fazla ortalarda dolanma bence. Bi de gelmiş şimdi Ömer'in karşısına oturmuş "Senden nasıl beklemiyorsa." diyor. Bak, laflara bak! Senin ben ağzını yırtarım. Burada gerçekten televizyona uçan tekmeyle dalacaktım o derece sinirlendim. Elbiseyi, bilekliği, kalem takımını, kolyeyi, el emeği göz nuru 3 ayakkabıyı, annesinin yüzüğünü Defne'ya veren ben değildim herhalde. Ki çizdiği tüm ayakkabıları da Defne için çiziyor Ömer. En değerli hediyesi Ömer olan bir Defne'nin de senin gibi düşündüğünü hiç sanmıyorum ayrıca. Piis! Kaaart! Saçın dökülsün, burnun düşsün, haberin gelsin inşallah!

*Neriman senden bahsetmekten haftalardır kaçıyorum ama sana bir çift lafım var. En başta aptalsın. Üstüne acımazsızsın ve de yüzsüzsün.

* Lunapark sahnelerinde az biraz psikolojimin bozulduğu doğrudur. Oralara hiç girmeyeceğim ama sadece şunu söyleyeyim Defne'nin suçu yoktu. O gayet masum bakıyor olaya da sinsi gereksiz yok mu!

*Gereksiz, gel o kadar moralin bozuksa ben senin kafanı dağıtayım. Şimdi Ömer'e de havale edemiyorum seni. Dövse gider bir de bunu kullanırsın sen. O da bundan dövmüyor zaar.

*Bazı şeylerin altını çize çize çize, üstüne basa basa anlatan ponçik senaristim benim! Onlar yine anlamadılar ama neyse. Pazı sarmasının Ömer'e özel olduğunu, ancak gereksizin yüzsüzlüğünü içine Serdar ve Nihan'ı da katarak aslında çok güzel belirtmişsin. Ama işte anlayana...

*Final sahnesini 17. bölümün finaline benzettim. Bence asıl yansıma budur, böyle yansıma candır. Yani sırf intikam için, ‘O yaptı ben de yapayım’lı yansımaları sevmiyorum. Güzel şeyler yaşasınlar artık. Hoş değil, boşverin. Yarım kalanlar tamamlansın artık.

*Sinan'ın beğendiğim ilk couple'ı. Bir an fragmanda görünce yine Yasemin’le olan gibi seviyesiz bir şey olacak zannetmiştim ama olmadı. Oh! DefÖm'den başkasını öpüştürmeyin, midem bulanıyor. Sinan'a aile babası olmak ona çok yakıştı. Gerçi hala mesafeliyim sadece izlerken sıkılmıyorum. Geçmişi hala telafi etmedi.

*Resimlerin tamamı bana ait, bu hafta böyle yapmak istedim. O da biraz(!) uzun sürdü. Bayağı bir geciktim. Ama özenmek istedim ondan yani. Özellikle bazı ekran görüntülerini almakta çok zorlandım. Bol miktarda gereksize maruz kalarak. :(

*Lunapark ve karakol sahneleri dışında, hele de final sahnesiyle müthiş bir bölümdü. Bundan sonra artık kemerleri bağlayın! Bas gaza Ömer İplikçi, uçur bizi! Yazanın, çekenin, oynayanın ve tüm ekibin ellerine sağlık.