Bölüm yazısı yine upuzun
oldu, sağ salim sonuna kadar gelebildiyseniz biraz da ilk fragmanın ışığında
yeni bölümde izleyeceklerimizden konuşalım mı?
Ece Mert hakkındaki gerçeği öğrenir öğrenmez iş
değiştirmek için çabalarken, ‘Bitti.’ kelimesini yeterli bir açıklama yapmadan
kurabilen Cansu, hala Oliva önlüğünü giyip Kerem’in yaşam alanında dolanmaya
devam etmeye devam edebiliyor. Bu ne yüzsüzlüktür. Kerem’e katılıyorum: “Sana hayatta
başarılar Cansu.”
Bedia Hanım, sana dileklerimi yazı içinde belirtmiştim,
gönül rahatlığı ile göçebilirsin, aklın arkada kalmasın, Mert’te akıllandı,
mirasını çarçur etme riski yok. Ece ile birlikte güzel bir yaşam sürerler…
Abla - kardeş dertleşmesini sevdim. Begüm’ün hikâyeye daha
fazla dâhil olmasını istiyorum derken Cansu’nun kararlarına dalavereler ile
müdahale etmesini kast etmemiştim. (Adamın soyadını da doğru bilmiyor garibim,
Öztürk değil Özkan.)
Tatlı İntikam'da Sinan - Pelin üzerine kara bela gibi çöken
‘Kenafir gözlü’ Ceyda yeni bir imaj ile Yüksek Sosyete ekibine dâhil olmuş.
Yeni imajında koyu göz makyajından vazgeçilmiş ve saç rengi değişmiş, pek de
yakışmış. Bakalım CanKer masalına nasıl müdahil olacak?
Ve Süreyya - Levent… “İyi ki yanımdasın.” açıklamasından
sonra Metin mi aralarına girecekmiş? Buna kahkahalar ile gülünür…
Son söz; Yüksek Sosyete’nin ekran macerasının uzun
soluklu olmasını canı gönülden diliyorum. Sezon dizilerinin başladığı ilk hafta
cepheden başarı ile ayrıldı, ne güzel… Bu yazıda da CanKer takipçilerine
verdiğim sözü tutup EcMer’i kayırmamaya çok çalıştım. Ama bölümü izledikten
sonra hala aynı şeyi düşünüyorum; Ece ve Mert hala daha çok seviliyor… Yazım
ekibi tarafından hikâye gidişatı için bilinçli bir tercih de olabilir elbette
ama izleyici olarak keyifle takip etsem ve her ikisine ayrı ayrı methiyeler
düzsem de yan çiftin ana karakterlerden daha fazla ön plana çıkmasını pek doğru
bulmuyorum.
Bunun en önemli nedeni CanKer ile karşılaştırıldığında hikâyelerinin
daha içten olması ile birlikte Cansu ile Kerem ilişkisinin Cansu’nun kimliğini
açıklayamama sorununun kısa zamanda çözülememesi nedeni ile Kerem’in pasif
duruma düşmesi ve birlikteliklerinin durağan ilerlemesi olabilir... Umarım
Begüm’ün Kerem için planladığı çöpçatanlık ilişkilerine biraz olsun dinamizm
getirir. Hâlihazırda Levent - Süreyya ikilisi de ilk gözdemiz Ece-Mert ile
yarışır seviyeye geldi, aralarındaki elektrik voltajı yüksek gerilim hattının seviyesinde…
Dolayısıyla masalsı başlayan büyük aşka yazık olmak üzere. Eleştirimin tamamen
hikâye odaklı olduğunu belirtmek isterim. Hem Hazar Ergüçlü hem de Engin Öztürk
daha önce birbirinden farklı (Dönem dizileri dâhil.) rollerin altından başarı
ile kalkarak oyunculuktaki rüştlerini çoktan ispatladılar, dolayısı ile olumsuz
yorumum performanslarına değil, beni - hatta takip ettiğim kadar bizi
diyebileceğim bir izleyici kitlesini, kendine çekemeyen Cansu ile Kerem
hikâyesinedir.
Sabırla sonuna kadar okuma enerjisi gösterenlere kucak
dolusu sevgiler. <3 Yorumlarda görüşmek üzere…