Bir
bahar günü evin duvarları arasında gezinir ve sıkışırsın.
Okulda mezun ama hayatta çömezse lakabın, iyiden iyiye kasvete bulanırsın.
Bir
pencere açmak gelir aklına; şöyle efil efil esmeli, ruhuna dolmalı bahar.
O gelir, yakalar seni kolundan. Tutup bahçeye çıkarır.
Bahanelerini,
korkularını, şımarıklığını naftalinli sandıklara kaldırır.
Bir
bahçe ki; Alice'e bile açılmadı böyle harika bir diyarın kapısı. Güneş
hücrelerine kadar ısıtır, dostların eli omzuna uzanır. Sanki her şey senin içindir
ve seninle yürümek için hazırdır.
Terletir,
kızdırır. Tek nefeste ''Al işte bittim ben'' cümlesinin kapısına dayandırır.
Kalemini
silkeleyene kadar var gücüyle çalışır.
Sonra dersin
ki; oldu mu sahi?
Herkesin
anlattığı, ama kimsenin dinlemediği bir çağda cümlelerin sokaklara karışır.
Duvarlardan süzülüp odalara yayılır. Her ruhta, her bedende bir yansımasıyla
karşılaşır.
Her insan
bir bahar günü sıkışabilir.
Ama
hamağında sallandığı, masasında dertleştiği ve güzel insanlara göz kırptığı bir
bahçe yeter.
Anlatacak
ne çok hikaye, görülecek ne güzel günler var.
Şimdi
biz o bahçede, ömrümüz yettiğince, hep birlikte...
Dilerim
yolunuz bir gün o güzel bahçelere düşer.
Çünkü Ranini
cümlelerimize, Raninitv ise içimizdeki heyecana sızdı.
İyi
ki...