Sizin de aklınıza geliyordur eminim ama ben yazıya dökeyim ve tartışalım istedim. Dizinin senarist ekibi, Yazı Odası'nın affına sığınıyorum ama bana şu olay inanılmaz bir mantık hatasıymış gibi geliyor: Sene 2016 olmuş.. Arama motoru, application, akıllı telefon, stalklamak... Bunlar sıradan bir sosyal medya kullanıcısının günde en az bir kere kullandığı kelimelerdir. Twitter, Facebook, Instagram, Snapchat artık telefon alındığında, ona yüklenen ilk şeyler. İşte bunlar Yüksek Sosyete dizisinde y-o-k!

Kerem kaç bölüm Cansu aşık mı, seviyor mu, niye kaçıyor diye karın ağrısı çekti.. Aratsana bir twitter'a adını Cansu'nun. Bakalım manalı retweetler yapmış mı, "Unutmam lazım çünkü sen arkadaşımın aşkısın..." gibi şarkı sözleri favlamış mı? Tamam hesabı kilitli olsun, göremesin hiçbir şey.. Cansu ailesinin en eziği, parada pulda gözü yok ona da tamam ama kesin yazmıştır ya bio'suna Bilkent University diye. "Fakir kızın Bilkent'te işi ne, hadi burslu okudu madem.. O zaman Oliva'da işi ne? Gitsin üst düzey çalışan olsun." dersin. Bir kurt düşer içine, bu sefer hopp Google'a yazarsın Cansu Koran.. Zaten o kasvetli ailenin fotoğrafı süsler Google Görseller'i.. Ya da geçen bölüm mesela nasıl anlamazsın, kızın üstündeki elbise Özgür Masur tasarımı!  Şaka şaka, anlamasan da olur :) İlk bölüme dönüyorum. Kerem Cansu'yu ilk kez otoparkta görmüştü, bu da demek oluyor ki kızın arabası var? Neden sürekli otobüsle gidiyorum şovları yapıyor? Nasıl işkillenmezsin Kerem bu kadar saf olamazsın, lütfen! 

Üstte yazdığım her şey Cansu ve Mert için de geçerli. Hani bunlar çok yüksek sosyetenin genç nesilleriydi? Hepsi birbirini tanır bence, orta yaşlılar birbirleriyle nasıl aşık atıyorlarsa gençler de bir o kadar yarış halindedirler sosyal medyada.. En azından bir kere The Rich Kids of Turkey sayfasına çıkmadınız mı yani?  Cansu'nun annesi ve Mert'in babaannesi aynı vakıfta görevliler, can ciğer arkadaşlar ama çocuklar birbirlerini ilk kez zorlama buluşmada gördü. O da yanlış anlaşılma oldu zaten ve hikaye bu şekilde devam etti ya.. 

Mesela Ece, o kadar aşık ya Mert görünümlü Kerem'e... İnsan bir google'lamaz mı, bu çocuk cemiyet hayatında neler yapmış, hangi davetlere katılmış.. Instagram'ını kurcalamaz mı hangi kızları takip ediyor, kimlerle fotoğraf paylaşmış... Bir kere yazsana sen Mert Çalhan diye, zaten karşına çıkacak.. Kimse bana "tersten okununca da Ece"nin stalker olmadığını söylemesin. Stalker stalkerın gözünden anlar. Ece'yi bırakın, gelen müşterinin saç boyasının numarasını bulsun. Ama bir türlü internet paketi yükleyemiyor herhalde, ben sadece ona bağlıyorum bu durumu... 

Kore versiyonu High Society'de bu yer değiştirmeler ve fakir numaraları yokmuş. İşte hemen mesajımı da vereyim: Yerli dizi yersiz uzun olmasa ve böyle uzatmalara gerek duyulmasa şu an ben bu yazıyı yazmıyor olacaktım. Neyse, umarım bir gün olur da televizyonda 60 dakikalık diziler izleriz. 

Siz neler düşünüyorsunuz peki, benim gözden kaçırdığım bir nokta ya da yanlış bildiğim detaylar varsa lütfen yazın yorumlaşalım :)