Her sene San
Diego’da düzenlenen ve özellikle çizgi roman, bilim kurgu hayranlarının akın
ettiği Comic Con’da bu sene, ‘Outcast’
dizisinin, gazetecilere özel bir daveti vardı. 3 Temmuz 2016’da yayına giren ve
‘The Walking Dead’ dizisinin yaratıcıları tarafından, Robert Kirkman’ın aynı isimli çizgi
romanından uyarlanan dizinin oyuncuları ve ekibinin katıldığı davetin
moderatörlüğünü, ‘Community’ dizisinden
hatırlayacağınız Yvette Nicole Brown yaptı.
Dizinin başrol oyuncuları, Philip Glenister, Wrenn Schmidt, Reg
E. Cathey ve Patrick Fugit’in katıldığı söyleşinin yıldızı, açık ara dizide
Giles karakterine hayat veren Reg E. Cathey’di. Cathey söyleşi boyunca, kâh
Donald Trump’a laflar sokuyor, kâh nedendir bilinmez, Almanca rap yapmaya
başlıyor ki inanmayanlar için, bu sonuncunun snapchat kaydı var, açar
gösteririm! Reg E. son derece ilginç ve eğlenceli olsa da benim gönlüm, en
sevdiğim filmin kahramanı, yıllar içinde serpilip büyüyen ve (iyi ki) sektörden
kopmayan Patrick Fugit’ti. ‘Almost
Famous’ filminde 15 yaşındaki gazeteci rolüyle dimağlara kazınan Fugit,
‘Outcast’ dizisinde de başarılı bir performans sergiliyor. Söyleşide genel
olarak uzaklara dalıp giden oyuncunun ağzını pek bıçak açmasa da, çıkışta
selfie yüzsüzlüğüyle yanına gittiğimde benimle seve seve ‘Almost Famous’tan
bahsediyor, hoş beşi eksik etmiyor.
West Virginia’daki Rome isimli bir bölgede yaşanan doğa üstü
olayları ve insanların şeytani güçler tarafından ele geçirilmesini anlatan
dizide rahibi canlandıran İngiliz oyuncu Philip Glenister, Güneyli Baptist bir
karakterin, doğal olarak kendisine çok uzak olduğunu ve onu canlandırırken çok
eğlendiğini belirtiyor.
“Çekimler arasında bile karakterde kalmaya özen gösterdim ve
aksanımı korudum. Bu da çocuklarım için çok kafa karıştırıcı oldu çünkü bir
anda güneyli bir Amerikalı gibi konuşmaya başladım."
Dizide, çocukluğunda büyük bir travma yaşayan ve büyüdüğünde
hâlâ bunu atlatmaya çalışan bir karakteri canlandıran Patrick Fugit,
yapımcıların söylediğine göre, fiziksel olarak çok iyi bir durumda olduğundan,
dövüş sahnelerini planlayan koreograf ile birlikte hareket ederek, dayak yediği
sahnelerin neredeyse tamamını dublör kullanmadan kendi çekiyormuş. Reg E.
Cathey’nin deyişiyle “Patrick, dayak yeme konusunda çok başarılı.”
Dizinin promosyonu için bir süredir seyahat halinde olan
ekibin en sevdiği yerler sorulduğunda, Reg E. yine duruma el koyuyor. “En çok
Rome bölgesini sevdim çünkü iç mekanlarda sigara içme izniniz var. Ne kadar
medeni bir yer.” Reg E.’nin her lafa atlamasını çok seven Yvette Nicole Brown, oyuncuya kendisiyle ilgili
neler anlatmak istediğini soruyor ve bir anda, izleyicilerden gelen istekle,
Almanca rap seansı başlıyor. Gençliğinde bir rap grubu kuran Reg E., bu işin
hiç de yolunda gitmediğini üzülerek anlatıyor. Rap yeteğine bakılırsa, büyük
yazık.
Dizinin yapımcıları, “Outcast”in vuku bulduğu bölgeyi çok
sahiplendiklerini ve şimdilik burada olmaktan mutluluk duyduklarını söylerken,
dizinin yakında daha engin ufuklara açılabileceğinin sinyallerini veriyor.
“Dizi şu anda bu kasabaya ve burada yaşayan insanlara
odaklanmış durumda ama şeytani güçler ve işlediğimiz konu son derece evrensel. Bu
durumun, sadece bu kasabanın sakinlerine özel olduğunu söylememiz doğru olmaz.
O nedenle, bir süre sonra bu fenomen bütün dünyayı etkileyebilir. Bunun için de
Robert’ın çizgi romanda ne yapacağını beklememiz gerek.”
Seyircilerden biri, dizinin ‘Angel Heart’ filmine olan
benzerliğiyle ilgili ne düşündükleri sorduğunda, ekip adına soruyu yanıtlayan
moderatör Yvette Nicole Brown, ‘Outcast’in, karanlık
‘Angel Heart’ filmine nazaran çok daha umut dolu ve renkli olduğunu belirtiyor.
Bu kısa söyleşiden sonra, şimdiden ikinci sezonu kesinleşen
diziye uzun ömürler diliyor, tez zamanda şeytanları savuşturmalarını umuyoruz.