Biz büyüdük ve siz eskidiniz babalar!
Benim
ergenliğim Okan Bayülgen'in altın çağını yaşadığı dönemlere denk gelir. O bizim
dev kahramanımız, idolümüz, olmak istediğimiz insandı. Zaga, bizim için bir yetişkin
programıydı, sabahlara kadar yasak ormana giren Harry Potter heyecanıyla oturur
izlerdik programı. Onun izleyicilere, konuklara saygısızlık yapması, iğneleyici
lafları da bizim için çekici olan yönü, bulunmaz nimeti, gökte ararken yerde bulduğumuzdu. Allahına kadar isyankâr, her şeyi en iyi bildiğimiz, çıktığımız yumurtaya öğğrk! dediğimiz yıllardaydık.
Okan Baba da 'zeka' ve 'dobra'
kelimelerine yüklenmiş en ergen anlamlarının vücuda gelmiş haliydi. Üstelik çok havalıydı. Alnına kocaman ''Mama said be cool'' yazdırsa, yadırganmayacak olandı.
Okan'ın hitap ettiği bu kitle büyüdü. Okan Abileri de onlarla birlikte büyüyecek, aynı yolları yürüyecek zanneti. Olmadı. Okan, birlikte büyüdüğü çocukları ilk virajda yalnız bıraktı. Havalardan sanırım, havalar
güzel değildi o aralar. Okan Bayülgen'in
boyunun 165 santim civarında olduğunu havaların güzel
olmadığı o dönemde anladım. Biz büyüdük ve sen en kibar tanımıyla eskidin Okan!
Bu kuşak çatışmalı eskimeden Seda Sayan da payını aldı. Dobralık Köprüsü'nden Patavatsızlık Kasabası'na muhtar olarak atandı. Bir dönem onu her türlü listede liderliğe taşıyan kitle yani Umutsuz Ev Hanımları ekranı çoktan terk etti. O eski tayfanın akşam yemek sofrasında kocalarını darlamasının tek
sebebi sabah sabah Seda Sayan izleyip gaza gelmeleriydi. Oğulunu dolduruşa
getiren kaynana misali Seda Sayan, her şeyi görmüş geçirmiş, her
konuda fikri olan, mahpusa düşseler koğuşun Hanım Ağası profilini dolduracak ablalarıydı. Ancak yıl 2014 ve kaynanalar out, gelinler torunlar in Seda Bacım, ayıq ol!