Yaklaşan Anneler Günü
vesilesiyle, dizi tarihinin en cool annesini buradan sevgiyle anmak isterim. Bu
anne elbette Firdevs Yöreoğlu’ndan başkası değildir, olması düşünülemez. Süper
şık kostümler, kendisini anneanne olarak görmeyi iki toruna rağmen reddetmesi, Çetin
Özder gibi bir adamı tek adımda kendisine bağlaması bir yana, kızlar ile olan
iniş çıkışlı ilişkisi, onların başına gelen iyi ve kötü her şeyin bizzat sebebi
olması ile gönüllere taht kurmuştur Firdevs Hanım.
‘Bırakın insanlar sadece mücevherlerimizi konuşsun’
Melih Bey takımının maddi manevi
yaşadığı ağır yenilgiyi, Adnan Ziyagil’i öz kızına, Yöreoğlu Yalısı’nı Hilmi
Önal’a kaptırmanın acısını çabucak kalbine gömmüş, Ziyagil Köşkü’ne yerleştiği
an köşkün idaresini Katya’dan başka kimseye çaktırmadan ele almıştır. Bihter ve
Behlül arasındaki devasa kıvılcımları daha onlar bile fark etmeden görmüş,
mevzu o yöne ilerlemesin diye Nihal’i harcamaktan bir an bile çekinmemiştir.
Elbette bunu yaparken kendisini düşündüğü yönünde yoğun spekülasyonlar var,
köşkteki lüks hayatını, Bihter’den aldığı limitsiz kredi kartını ve arayınca
masaj yapmaya gelen adamı bırakmak istemediği için bunları yaptığını
söylüyorlar, ancak pekâlâ da kızını düşündüğünü söyleyebiliriz. Nitekim olaylar
çığrından çıktığında bedelini hayatıyla ödeyen Bihter oldu. Taa en başında
annesini dinlemiş olsaydı, Firdevs Hanım’ın kızı olmamaya bu kadar uğraşmak
yerine önüne bakmayı başarabilseydi, her şey bambaşka olabilirdi.
‘Çok şey bildiğim için gönderiliyorum bu evden’
Sadece Bihter değildir elbette
hayat dersleri vermeye çalıştığı. Büyük kızı Peyker’e de Hilmi Önal’ın pısırık
oğlu ile evlenerek bir yere varılamayacağını ve çocuk doğurmaya ara vermesini
söyleyip durur. Bencil bir anne olmakla suçlansa da, Nihat’a Ziyagil Holding’den
hisse verilmesini sağlayan da Firdevs Hanım’dan başkası değildir ki bir Önal’a
Ziyagil hissesi emanet etmek (Ahsen Hanım ne kadar da isteksizdi hatırlayalım) ne
kadar zordur düşünüldüğünde, kendisinin yüksek zekâsı daha net görülecektir.
Bu dersleri üvey torunu Nihal’den
de esirgemeyecek kadar yüce gönüllüdür sonra. Behlül’le ilişkisi konusunda
verdiği taktikler her ne kadar sonunda büyük bir faciayla sonuçlansa da, bunun
Firdevs Hanım’ın suçu olduğunu söylemek haksızlık olacaktır. Ya da yüzde yüz
gerçeklik. İşte bu ikisi arasında asla tam bir karar veremememize yol açtığı
için zekâsı karşısında hayranlıkla eğiliriz.
Yazı devam ediyor...