Aslında ilk önce başlığı “Murat Soykan’ın iki yüzü!”
diye düşünmüştüm. Ama Murat bu yani! 2 yüz ne o öyle fakir gibi. ^.^ Eğer söz
konusu Murat Soykan ise rakam en az elli ve tonudur!
Artık dünya âlem Murat’ı ne kadar sevdiğimi biliyor. Tabi
Murat’a Pamir Pekin değil de bir başkası hayat verseydi yine bu kadar sever
miydim bilemiyorum. Söz konusu Murat Soykan ise objektif olmak oldukça zor. Muratçılık iliklerimize kadar işlemiş. Dilimiz "El Fatiha!" dese yüreğimiz hep Muratçı!
***
Neyse işte… Ben ne anlatacaktım… Hıh, tamam
hatırladım: Murat Soykan!
4 Temmuz 2015, Cumartesi günü Can Tekin, Ayşegül Dinç,
Elif Güvener ve tabi ki Murat Soykan ile tanıştık. Murat ile ilk nasıl
karşılaştığımızı hatırlayan var mı? Şöyle bakalım:
Murat’a dair öğrendiğimiz ilk şey “cool ve İtalyan
görünümlü” olmasıydı, o tamam. Devam ediyoruz. İkinci özellik ise çapkın
olduğuydu. Masadan masaya kız kesmeler falan. Dünya Murat’a güzeldi. (Ta ki
Ayşegül ile karşılaşıncaya kadar!) Murat’ın bu güzel dünyasını zorlayan tek bir
isim vardı: Elif! Elif, kalbi Murat için çarparken; Murat, Elif’in aşkını
görmemekte, görse de duymamakta da, duysa da anlamamakta direniyordu. Elif,
Murat’ın fotoğrafları yaktığı sahne ise hikâyenin içerisinde bir milattı. Artık
Elif, Can’a; Murat ise Ayşegül’e doğru yürüyeceklerdi.
Elif’in nasıl yürüdüğünü, bu yolda neler ile
karşılaştığını
BURADA yazdım. Elif de
Murat da mutlu olmak istiyorlardı. Ama Murat’ı Elif’ten ayıran önemli bir
özelliği vardı: Maskesinin altında sakladığı ikinci yüzü!
"Neden Murat?" Vol. 1
Başlarda Murat için bu sayfaları “Superman Murat”, “Kahraman
Murat” sözleriyle dolduruyordum. Murat, o kadar iyiydi ki çoğu zaman kendimi “Lan
yoksa??” derken buluyordum. Ay nasıl bulmayayım?! Murat’ın bir eli, her zaman korucu
melek gibi sürekli Ayşegül’ün omzundaydı. Ayşegül ile Can’ın birbiri için “Hiçsin!”
dediği sahneyi hatırlıyor musunuz? Yağmur ağlayan Ayşegül, Murat’ı aramıştı!
Ayşegül’ü senaryo yazması konusunda destekleyen, ona yol gösteren, motive eden,
yanında olan isim yine Murat’tı! Ayşegül parasız pulsuz kalmasın diye iş
uyduran da Murat’tı! (Cınım yıağ.)
Ululardan ulu! + "Neden Murat?" Vol. 2
Murat’ın bu kahramanlıkları gözümüzü öyle kör etmişti
ki Can’a meydan okuduğu anları zihnimizin en tenha köşelerine atmıştık. Belki de
AyCan aşkı içerisinde Murat’ı ciddiye almamıştık. Ne zaman ki Elif’in sahte hamileliğini
duyduğu halde bunu Ayşegül’e söyleyemedi, işte o zaman Murat’ın maskesinin
altındaki yüzünü görmüş olduk. Ay adam resmen
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde olmuştu. Ayşegül’ün yanında başka bir adam
iken; söz konusu Can’ı alt etme ve Elif ile işbirliği ise bambaşka bir adam
oluyordu. (Ama yine ona kıyamıyordum.)
En çok bu haline gülmüştüm. "Neden Murat?" Vol. 3
Murat’ı maskesinin altında sakladığı ikinci yüzü
tahmin ettiğimizden daha tehlikeliydi! Bu durumu ise kesinlikle
parmak izi bırakmamasına bağlıyordum. Her işini, biri ya da birileri sayesinde
telefondan hallediyordu. Handan’ı (Ayşegül’ün senaryosunda Can’ı oynatmak için
Handan ile anlaşması ve Ay-Can’ın bundan haberinin olmaması.), Elif’i ortaya
atıyor, kendisi hooop çekiliyordu!
Telefon kullanabiliyor olması güzel.
Murat, kötülük yapmasını bilen bir insandı. Ama şu ana kadar belki de kötülük yapmasını gerektiren bir durumla
karşılaşmadığı için, ayrıntıları gözden kaçırıyordu. Mesela sessiz ve derinden giderken vicdanını bir köşeye bırakması gerekiyordu. Madem bir plan yapılıyordu, kime ne
kadar zarar verilecek hesaplayabilmeliydi. Olayların kontrolden çıkma
ihtimalini düşünebilmeliydi. Ama aşk böyle bir şey sanırım. Ne kadar kötü
olursan ol, sevdiğinin parmağına çöp batsa senin canın yanıyor. Murat plan
yapamadıkça, olan ortaya attıklarına oluyordu!
Murat için Ayşegül çok farklıydı. Etrafındaki kızlara
hiç benzemiyordu. Peki, ama onun için doğru insan Ayşegül müydü? Dilini
bilmediği bir şehirde haritasız gezmek ne kadar heyecan verici ve bir o kadar korkutucuysa;
Ayşegül’ün dünyasındaki Murat da o haldeydi. Belki de bunun adı takıntıydı ama
yine de Murat’ı sevdik. (Sevdim.)
İlişki
Durumu: Karışık’ın izlediğimiz bölümleri boyunca herkes yaptıklarının
cezasını bir şekilde ödedi. Can ve Ayşegül kararsızlıklarından dolayı
birbirlerinden uzak, Elif ise yapayalnız kaldı. Murat’ın ise Ayşegül’süz
kalarak cezasını çektiğini düşünüyorum. Artık geçmişi geçmişte bırakmanın vakti geliyor...
Sadece ve sadece Murat Soykan’a baktığımda ise biraz tehlikeli
ama damarına basılmadığında âşık bir adam gördüm. Ya da fazla aşkın insanın yoldan çıkarmış hali
de olabilir. İşte bu yüzden Murat'ın elli tonu! Herkes gibi Murat Soykan’ı da çok sevdim. Hatta Murat’ı
ben çok ben sevdim. ^.^ (Murat konusunda şımarmayı hak görüyorum.) Çok mutlu
olsun. Ayrıca Murat'tan dönenin kaşığı kırılsın!!!!!
***
Murat’ı bu kadar sevdiren Pamir Pekin’e de selamlar,
sevgiler! <3