--ÖZEL HABER--Cannes'da dünyanın en önemli içerik fuarlarından birindeyiz. MipTv, kardeşi MIPCOM kadar kalabalık ve heyecanlı olmasa da dünyanın dört bir yanından içerik üreticilerini ve muhtemel içerik alıcılarını üç gün boyunca aynı çatı altında topluyor. Bu yıl MipTv'nin onur ülkesi Japonya idi. Ona rağmen Cannes sokakları Türk dizilerinin afişleriyle, doluydu.
MipTv'de standlar arasında gezinirken Timur Savcı'ya denk gelip Suskunlar'ı sormamak olur mu? Olmaz. Ben de Suskunlar'ın Game of Silence'a uzanan macerası hakkında merak ettiklerimi sordum. Kırmadı, cevapladı. İşte Amerikan televizyonuna uyarlanan ilk Türk hikayesi olma onurunu taşıyan
Suskunlar- Game of Silence hakkında merak edilenler..
● Önce
kutlarım Sayın Savcı, gerçek anlamda yurt dışına uyarlanan ilk Türk
dizisine imza attınız. Doğal olarak süreci çok merak ediyoruz. İlk
temaslar nasıl başladı ve pilot onayına nasıl geldiniz?
Teşekkür
ederim. Öncelikle bizim bu formatı satmak, bu işin lisansını bir yere
vermek gibi ilk başta planlı bir hareketimiz, temasımız olmadı. Çünkü Suskunlar'ı
daha yeni yapmıştık ve henüz daha bizim çektiğimiz versiyonun dünyaya
pazarlamasını yapmaya çalışıyorduk. Ama bu arada Sony, yine burada yani Cannes'daki bir fuar esnasında bize bu
projeyle ilgilendiklerini ilettiler. Süreç böyle gelişti.
● Ortak yapımcısınız dizinin remake aşamasında ne kadar söz sahibi
oldunuz? Yani sormak istediğim şu: remake sözleşmeleri
nasıl gerçekleşiyor? Siz hikayeyi sattınız ve onlar istedikleri gibi
geliştirecekler mi yoksa siz daima söz sahibi olacak mısınız?
Aslına
bakarsanız biz sadece şu aşamada işin orijinal formatının sahibiyiz.
Evet, küçük de bir payımız var prodüktör olarak. Ama bizim verdiğimiz
lisanslamadan ve senaryolardan sonra onlar Amerika pazarını
çok daha iyi bildikleri için daha çok onların yapmak istediği şekilde iş
ilerledi. E, takıldıkları ya da herhangi bir konuda yardıma ihtiyaçları
olduğunda biz ancak o zaman devreye girdik.
● Peki Suskunlar'ı yazan ekip için süreç nasıl ilerledi? Game of Silence'nin show
runner'ı ile temas halinde oldular mı? Fikirleri alındı mı? Yazım
sürecine dahil oldular mı?
Tamamen
yazım sürecine dahil oldular diyemeyiz. Fakat özellikle Sony ile
yazarımız Pınar Bulut Deren görüştüler, yazıştılar ama bu gerçek anlamda tam bir
Amerikan versiyonu olacağı için işin bazını bizimkini koruyarak kendi
yorumlarını uygulayacak şekilde kendi yazarları çalıştı.
● Bu işbirliği sayesinde Türk hikayelerinin yurt dışı şansı konusunda
ümitlenelim mi? Sektörü nasıl değişimler bekliyor? Hazır Netflix de orta
doğu'ya açılıyorken 45 dakikalık işler üretip uluslararası
platformlarda Türk dizisi izleyecek miyiz dersiniz?
Netflix
konusuna kesinlikle evet diyorum. 1-2 sene içinde çok hızlı bir gelişme
olacağını düşünüyorum. Çünkü Netflix dünyada girdiği tüm lokal
pazarlarda başarıya ulaştı ve dünyada birçok ülkede aktif olan bir
şirket. Artık yeterince bu anlamda lokal marketlere nasıl gireceğini iyi
bildiği düşünüyorum. Onun dışında Türk dizileri için
premium içerikler alabilecek dijital platformlar bence bir fırsat çünkü
Türkiye'deki serbest kanallarda artık özgün içerikler üretmek çok zor.
Bu da Türk dizi sektörünün ve bu lisanslamayla ilgili gelişimin önündeki
en büyük engellerden biri. Dikkat ederseniz zaten tüm yurt dışındaki
satışların en büyük volümlerini hala büyük oranda 2013 öncesi diziler sağlıyor. Bu formatımıza da baktığınızda yine o yılların formatı. Çünkü son
dönemde Türk dizi sektörü aşk üçgenine sıkışmış durumda.
●Amerikalılarla mı çalışmak, yerli piyasayla mı çalışmak? Zorlukları ya
da kolaylıkları bağlamında soruyorum.
İkisinin
de kendine göre güzellikleri ve zorlukları var. Ben tabii Türkiye'de
yaşayan ve doğup büyüyen birisi olarak burayı artık kendi evimiz olarak
bildiğimiz için buradaki duruma çok alışığım. Ama tabii ki Amerika'da
sektörün çok köklü alışkanlıkları ve sistemi var, oturmuş bir düzeni
var. Gelen yabancı birinin de bu sistemi öğrenmesi kolay çünkü çok
muallak şeyler yok. Bu açıdan yabancılara Hollywood çok açık ve kapısı
açık bir sektör yeter ki fikriniz iyi olsun...
● Son olarak... Biz çok heyecanlıyız, siz muhtemelen de çıkan işi izlediniz, siz de heyecanlı mısınız?
Evet izledik ve ilk önce
insanda biraz tuhaf bir his yaratıyor. Neticede uzun süre üzerinde
çalışıp dizi yapmışsınız Türkiye'de ve başka bir oyuncu kadrosu, başka bir
atmosferde hikayenizi görüyorsunuz. Tek kelimeyle heyecan verici.
Yoğun programı arasında bana zaman ayırdığı, kırmayıp sorularımı cevapladığı için Timur Savcı'ya bir kez daha teşekkür ederim. NBC'nin uyarladığı Game of Silence, 14 Nisan'da Amerika yayınına başlıyor. heyecanla bekliyoruz ve bütün ekibe bol şans diliyoruz.