KISA... KISA...
Bu hafta nedense uzun
yorumumu bölümdeki detaylar yerine, bölümde olanların genel hikayeye olan
etkilerini anlatarak yapmak istedim. Ancak tabii bazı olan bitenlerden de
bahsetmemek olmaz.
Yüzümü güldürenler...
● Düğün
sahnesinde ayakkabısının çimlerden kirlendiğini söyleyen ve mendilini bulamayan
Ömer’in günümüzde mendilini Defne’ye seçtirmesiyle Defne’nin ‘ayakkabının
altında bir çizik bile yoktur’ demesi.
● Ömer’in “Ben seni izlerdim masanda. Sabahları ayrı
bir güzel olurdun. Edalı hallerin, telaşlı konuşmaların. Saçların mesela, bazen
bir kalemle kafanda tutardın çok meşgulsen bazen de serbest bırakırdın. Yanıma
her geldiğinde kokusu çalardı burnuma sarhoş ederdin beni” sözleri...
● Sinan’ın
Yasemin ile yeni temiz bir başlangıç yapmak istemesi ve Yasemin’in aşkın
önemini hiç durmadan tüm kötülere karşı savunması...
● Hulusi dede
ile Türkan teyzenin yaşam belirtisi...
● Nihan’ın eski
Nihan olup yüzümüze güldüren tavsiyeler verip, yeri gelince adeta Kiralık Aşk
fanları gibi Gallo’ya saydırması...
● Ömer’in her
fırsatta Gallo’ya Defne’nin kendisi için öneminin altını çizmesi. Davette “Defne’nin gözü iyidir. Çok da çalışkan. Ben
katkı sağlayacağını düşünüyorum.”, ofiste ise “Defne tabii ki biliyor. Sevgilim, evleneceğim kadın” cümleleriyle
hayatındaki yerini çok net açıklaması. Ayrıca da Gallo ile birlikte
geçirecekleri koleksiyon hazırlık sürece Defne’yi dahil etmesi.
● Gallo’nun tüm
olanlara rağmen en azından “Defne’nin
sırrı Defne’nindir” diyerek bu gerçeği açıklamaktan vazgeçmesi.
● Simurg
armasını veren mavi saçlı kızın sadece bir iyilik meleği olduğunun altının
çizilmesi. Ki bence o armayı kapının önüne asarak artık hikayemizdeki daha
doğrusu Ömer’in hayatındaki yeni iyilik meleği Defne oldu ve olmaya devam
edecek.
● Koray’ın
düğün için planlar yaparak bizleri umutlandırması.
● Defne’nin
Derya ile olan samimiyetini belli bir çizgide tutup, Derya’nın ona ‘ben senin
artık çekirgenim’ demesi.
● Daha önce
Gallo oturdu diye sinirlendiğimiz Ömer’in koltuğuna Ömer’in kendi isteğiyle
Defne’yi oturtması. Adeta İz’in kitabı alması ya da Ömer’in çizmesine yardımı
olmak istemesine gönderme niteliğinde.
● Ve tabii ki
sadece Ömer’in değil, Defne’nin rüyalarını yavaş yavaş gerçek olacağının
mesajının ev muhabbetiyle verilmesi. Beyazlar içinde yatakta yatarken
izlediğimiz Ömer ile Defne’nin gerçek hayatta birlikte yaşayacakları evi
konuşması ve Defne’nin yatağı değiştirme arzusu: “Yeni bir başlangıç senin için
de, sonuçta senin de bir geçmişin var tabi.”
● Defne ile
İso’nun arabada Beşiktaş marşı söylemesi ve alttan alttan yolun sonunda ölüm
bile olsa sevenlerin ayrılmayacağı mesajının verilmesi.
● Son olarak da
Ömer’in Gallo ile Defne arasında bir şey olduğunu fark etmesi ve Sinan’ın
yazlık evine gittiği zaman yere düşen masayı gördüğündeki telaşı... İşte o an “bu
adam ne olursa olsun Defne’yi bırakmaz” dedim.
Sinirlerimi oynatanlar...
● Sude’nin
Yasemin’e Tranba için “Bırak Defne’yi alsaydı” demesi. Galiba Kiralık Aşk’ın
kötü kraliçesi Neriman değil, Sude. Daha doğrusu o üvey kardeş oluyor galiba bu
hikayede. Ancak tüm karakterlere dayanabiliyorum ona dayanamıyorum. Eymen’in
para alarak bu oyuna girdiğini bile bile “Eymen saf ve temiz biri. Onun tüm
duyguları gerçek.” Diyebilirken Defne’ye tam tersi şekilde davranması deli
ediyor.
● Hiç kimseyi
bir zararı olmayacağından emin olduğum ve hiç durmadan iyi biri olduğu altı
çizilen Gallo’nun Defne adeta onun elinden sevdiği adamı almış gibi tepki
vermesi... Burada işte Nihan kalp ben. İyi biri deyip, konu Ömer’den hoşlanması
olduğu zaman hemen atarlanıyoruz. Neyse az kaldı gidecek.
● Defne,
Serdar’ın borcu yüzünden bu kadar bocalanırken ağabeyinin bir saniyecik de olsa
bir şey yapamasa bile tepki vermemesi.
● Tranba’nın
hala planlarına devam etmesi. Artık sonu geldiğinin farkında bile değil.
Yaptığı plan neyse ki eline yüzüne bulaştıracak. Sude’yi çaktırmadan ekarte
etti, koruyucu meleğimiz Neriman da bir köşede duruyor. Bu planların
sonucundaki arzum Yasemin’in de ait olduğu yere erkeğinin yanına Passionis’e
geçmesi Cherie’yi kurtarmak için çabalamak yerine.
Konuyu çok uzattıysam kusuruma bakmayın, umarım sizleri soframda güzel
ağırlamışımdır. Sevgiyle kalın...