Herkesin ortak bir isteği vardı; eskiye dönebilmek. Bir yaz
gecesi rüyası olarak başlayan dizimizin kara kışlara maruz kalması hepimizi
kırıyordu, fakat dün bir şey oldu. Artık Meriç Acemi'nin sihirli elması mı
değdi yoksa sosyal medyadaki eleştirilere biraz kulak vermek mi iyi geldi,
bilemedim. Tek bildiğim şey, izlerken herkesin "Aaa onu da yaptı",
"Oh bee sonunda" tadında cümleler kurarak, mutlu olması. Tıpkı eski
günlerdeki gibi sıcacık, tasasız, olduğun gibiydin Kiralık Aşk. Hoş geldin eski
dost dedirttin bize. Peki bu ölüm içimizde kalan hangi ukteler özgür kaldı? Bakalım bakalım..
Defne- Ömer İlişkisi
Defne ve Ömer adeta bir mehter takımı. İki ileri bir geri
giden garip bir sevgililik durumu söz konusu. Dünyanın en minnoş çiftine
yazılmış en felaket senaryoyu izledik, özellikle son iki hafta. Aslında
izleyemedik de çünkü Defne ve Ömer'i bölüm içinde görebilmek için baya beklemek gerekti. Fakat sonunda dün bu
uğursuzluğu kırdık, romantik komedinin gereklilikleri yerine geldi. 39 bölümde
ilk kez gerçekten "sevgili" olan gerçek bir çift izledik. Bu kadar
uzun görmeyi, bünyemiz azıcık yadırgasa da dün her şey olması gerektiği
gibiydi. Bölümü sevmemizin de en büyük gerekçesi idi.
Kıskanç Ömer İplikçi
Kiralıkçıların yüreğine galon galon su dökseniz anca bu
kadar ferahlardı herhalde. Tek kusuru
kusursuzluğu olan İplikçi'yi kıskanırken görmek için ne kadar bekledik biliyor
musunuz? Ben bir ara baya triplere girmiş,
ne yaparsa yapsın sevgilisi tarafından kıskanılmayan kadın gibi
hissetmiştim. Tüm bunlara rağmen maşallah ki, Ömer Bey'e yürüyen (koşan mı
deseydim?) kadınların sayısını ben kaçırdım. Gariban Defne hem mağdur, hem de
azıcık saf olduğundan az kaldı adamı kaptıracaktı. Fakat yine 39. bölüm
kerameti ile bu isteğimiz de gerçekleşti. Doktor civanım, hoş geldin, sefalar
getirdin. Başımızın üstünde yerin var. Çok net, eser miktarda Ömer İplikçi
tadından yenmiyor! Arada sırada görmek isteriz.
Sarhoş Defne
Kadın zaten dünya tatlışı iken hafif içince öldürücü darbe
çarpı on oluyor. Defne'nin minnoş hallerini daha önce de izlemiştik, fakat bu
daha bir farklı oldu. Bu kez Ömer ile eve dönmesinden mi, yoksa yaptığı şebekliklerden
mi daha çok sevdik karar veremedim yine. Böyle keyifli anlar izlemekte bizi yine mutlu etti.
Defne'nin Şarkı Mırıldanması
Şahsen beni en çok şaşırtan an oldu, Defne'nin usul usul
şarkıyı mırıldanması. Elçin Sangu'nun sesinin güzelliğini önceki işlerinden
biliyoruz. İzlerken "Yok artık, şarkı mı söylüyor?" diye televizyonu
son ses yaptım. Neyse ki doz aşımından seyircilerine kriz geçirtmek
istememişler ki sadece mırıldanma ile kaldı. Tamamına ermesini bekliyoruz
dememe gerek yok değil mi?
Araba Sahnesi
Çok iyiydi, gerçekten. Ömüş'ün kulaklarının gündem
olmasından tutun, "Naber"
sorusuna dünyanın en güzel "İyii" cevabını vermesine kadar çok
iyiydi. Hele ki Defne'nin küçük kız çocukları gibi pencereden başını çıkartıp,
ilan-ı aşk yapması, bizi çoşturdu. Çok özel, her bir mimiğin, bol bol ufak
detayların olduğu şahane bir sahne idi. Bir de "Seni seviyorum."
demeyi öğrenen İplikçi istiyorum. Ama onun içinde güzel bir an geleceğinden
şüphem yok.
Galo-Deniz-Neriman-Sude
Sahnelerinin Abartılmaması
Defne ve Ömer'in mükemmeliği dışında en büyük neden de bu.
Aslında olması gereken oldu. Başrol adı üstünde. Onun dışında Sude ve
Neriman'ın kısa süreli görünüp göze batmaması da bizleri çok sevindirdi. Fakat
en büyük sevincimiz, Gallo'nun haddini aşmadan ayak altında dolaşmaması oldu.
Umuyorum ki "Gallo nerede ya" dedirtecek- tabi böyle bir şey
mümkünse- kadar az görürüz kendisini.
Tebessüm nedeni..
Geçmişe Dönüş
Haftalardır eski bölümlere olan özlemimizden bahsediyoruz.
Eskiye dönmek, özlem gidermek bizi o kadar mutlu etti ki.. Bütün yaşananlar,
Kiralık Aşk'ın ilk günden bugüne devam eden macerası gözlerimizin önünden çok
güzel geçti. İzlerken eminim ki hepimiz "Hey gidi eski günler" dedik.
Bunun yanı sıra o anları "Merak etmeyin Kiralık Aşk hala eski günlerdeki
gibi" mesajı olarak aldım, öptüm, başımın üstüne koydum.
Dans Etmeleri
Bizim çiftimiz ne zaman dans etse çok güzel şeyler oluyor.
Mesela rüzgara kapıldılar, sonra evlenme teklifini dans ederken geldi.. Çok
yakışıyor onlara dans etmeler, Defne’nin de dediği gibi daha fazla dans etseler
keşke..
Derin bir Oh
Birlikte uyumalarından bahsediyorum tabi ki. En büyük ukteyi
sona bıraktım. Dağ evindeki gibi yerlerde değil, koltuktaki gibi uyuyakalmak
gibi de değil. Bu kez Ömer'in kendi yatağında birlikte uyumaları, Ömer'in
Defne'yi yatağa taşıması, ayakkabılarını çıkarması sonra da bir güzel
izlemesi.. Tüm bunları bir hafta önce yazsam inanmazdınız, değil mi? Ama oldu
işte. İyi ki de oldu, içimize sular serpildi pek de mutlu olduk. Ayrıca dizi
karakterlerimizde ben diyeyim mistiklik siz deyin ermişlik bir hal var
herhalde. Zira rüyalar vazur vuzur çıkıyor. Üstüne üstlük sabah dünyanın en
tatlış uyanmasını izleyince, keyifler tam anlamı ile gıcırdadı. Daha nicesini
görmek dileği ile.
Bonus; şarkılar
bizi hiç kırmadı bugüne kadar ama "Canım senle olmak istiyor" Ömer ve
Defne'ye en çok yakışanlardan. Hem bizi geçmişe de götürdü, hem de çok keyifli
idi.
İşte 39. Bölümü bizim için özel kılan, “keşke izlesek”
dediğimiz her şeyi izletip, mutluluktan uçuran bölümün detayları bunlardı. Daha
nicelerini izlemek dileğiyle..