Perdenin ardındaki Marlon: Listen to me Marlon

Perdenin ardındaki Marlon: Listen to me Marlon
Film izlerken bir yandan not almak çok mümkün değil. Zaten iyi bir filmse izlediğim aklımda kalan cümleler beni uzun süre bırakmıyor, günlerce peşimden geliyor. !f İstanbul 2016’nın programından yer alan Listen to me Marlon / Dinle Beni Marlon filmini izledikten sonra denedim not almayı. Öyle güzel cümleler çıktı ki Marlon Brando’nun ağzından hiç unutmamak istedim onları. Ona neden Hollywood’un gelmiş geçmiş en büyük aktörü dediğimizi bir kez daha anladım, film bittikten sonra açıp fotoğraflarına baktım, güzel gözlerine ve çarpık gülüşüne daldım.

İngiliz tarihçi ve belgeselci Stevan Riley klasik anlatıma çok bağlı kalmadan Marlon Brando’nun daha önce hiç kullanılmamış olan kendi ses kayıtlarını kullanarak bizi büyük aktörün iç dünyasına sokuyor. Barando’yu başkalarından değil kendisinden dinliyoruz. Çocukluğuna, ailesiyle olan ilişkilerine, aktör olmaya karar verişi ve aldığı eğitime, kadınlarla, sinema sektörüyle olan ilişkisine tanık oluyoruz.


İnce ruhlar kolay kırılır

Özel hayatını hep gizli tutmaya çalışan ketum bir adam olan Brando tüm yaşadıklarını, içindeki öfkeyi ve isyanı tüm dünyadan saklamaya çalışmış, derdini tasasını kendi içine ve kasetlere aktarmış adeta. İkiyüzlü ve paragöz bir adam olarak anlattığı bir babası ve duygusal, sevgi dolu ama alkolik bir annesi var. Ünlü bir aktör ve zengin bir adam olduktan sonra babasıyla katıldığı televizyon programları “O sevgi dolu, gururlu babayı oynuyor, ben de iyi evlat gibi görünmeye çalışıyordum.”  diyerek tarif ediyor. Annesini şiirsel sözcüklerle tarif eden Brando “Aktörlük hayatta kalma mücadelesi, hayatın ta kendisi.” derken sabah kahvaltısında yere döktüğü yulaf ezmeleri yüzünden annesine şirinlik yapmaya çalışmasını örnek veriyor. Gencecikken New York’un yolunu tutan Brando’nun hayatı yolunun Stella Adler’le kesişmesiyle birlikte değişiyor. Metot oyunculuğunu öğrendiği Stella Adler’den sevgi dolu bir anne gibi bahsederek iyi bir aktöre dönüşmesindeki en büyük payeyi ona veriyor. Oyunculuk kariyerinin kilometre taşı filmlerinden bahseden Brando’nun oynadığı rolleri seçerken hayat görüşünden, siyasi duruşundan etkilendiği ve bunlarla çelişmeyecek rolleri tercih ettiğini anlıyoruz. İnce ruhu ve hassas yapısı yüzünden ünlendikçe ve etrafı kalabalıklaştıkça yalnızlığa kaçan, Tahiti’yi bu kaçış rotasının merkezine koyan büyük aktör okyanusu seyre dalıp hem geçmişini hem de yaşadığı günleri sorgulayıp kendi benliğine doğru uzun yolculuklara çıkıyor. İnanılmaz yakışıklılığı ve çekici kişiliği yüzünden kadınlarla hep yakın ilişkiler içinde olan ama bu ilişkileri pek başarıyla sonlandıramayan Brando’nun kısa süre evli kaldığı eski eşi ve iki çocuğu çok detaylandırılmadan anlatılmış belgeselde.

Kendinden kaçıp kendine sığınmak

Adeta kendi kendisini psikoloğu olmayı denemiş olan Brando New York’a ilk gidişinde hem ceplerinin hem de çoraplarının delik olduğunu paylaşıyor bizlerle. Maddi olarak ne kadar yoksunsa manevi olarak da bir o kadar yoksun. Hep bir tatminsizlik yaşadığını, ne kadar öğrense yetmediğini, hep daha fazlasını bilmek isteyen bir adam olarak sürekli kendini geliştirmek istediğini anlıyoruz dinlediklerimizden. Zaten sinemaya ve oyunculuğa bakışı, kendini anlatırken sık sık araya giren Shakespeare alıntıları, sektörle arasını bir türlü iyi tutamayan isyanı bu güzel yüzün altında çok daha fazlasının saklı olduğunun kanıtı gibi.

Kazandığı ve kazanmayı reddettiği Oscar ödülleri, sahip olduğu serveti, görkemli bir hayatı ve şöhreti zerre kadar önemsememiş olan bu harika adamın ağzından oyunculuğun ne olduğunu aktarıp bu muhteşem belgeseli kaçırmamanızı şiddetle tavsiye edelim

“Diğer birçok filmimde Rıhtımlar Üzerinde’de Oscar kazanmamı sağlayan rolden daha iyi rol yaptım. İyi oyunculuk oynadığın rolle ilgili değil aslında. İyi oyunculuk boks gibi. Yere düşüp bir daha, bir daha ayağa kalkmak gibi. İyi oyunculuk seyirciye ağzındaki sakızı çiğnemeyi unutturmak, ağzına atacağı mısırı elinden ağzına götüremeden donakalmasına sebep olmaktır.”


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER