21. Altın Koza'yı bekliyoruz

21. Altın Koza'yı bekliyoruz

Heyecanlıydım fazlasıyla. Hatta öyle heyecanlı ve tecrübesizdim ki ''Ne giymem gerekir?'' diye sormuştum Ranini'ye. Tabii ki ilk kez Çırağan Sarayı'na, Altın Koza Basın Toplantısı'na gidiyorum. Ranini.tv sayesinde ben ve diğer yazarlar daha çook tecrübe yaşayacağız bundan eminim ve mutluyum. ''Uyuyakalmam canııım, disiplinliyim.'' desem de evden koştur koştur çıktım. Kadıköy'de yaşayanlar bilir, Belediye'nin orada hep trafik vardır filan falan. Neyse ben Boğa!dan İskele'ye kadar koşturup yetiştim vapura. Bana eşlik edecek arkadaşımla buluştum, Beşiktaş'tan da taksiye atladık, şoföre Çırağan'a gitmesini söyledik, pek bir yadırgadı. (Sözüm sana pala bıyıklı, altın kolyeli taksici abi!) Ama öyle ama böyle geldik Saray'a.

Bize böyle bir basın bülteni verildi.


Önce kahvaltı pek bir güzeldi onu söyleyeyim. Sabah kahvaltısında vazgeçilmezlerimden olan (!) sushi ve havyarı görünce mutlu oldum tabii. Etrafı gözlemledik, kimlere soru sorabiliriz, tanıdık var mı diye açtık radarları. Kapıdan içeri girince heyecan gitti zaten. İşe dahil olmadan önce çok heyecanlı, dahil olduktan sonra da fazla girişken oluyorum. Bu da benim artı bir özelliğim, işverenlere duyurulur. Bir saat kahvaltıyla, sohbetle oyalandıktan sonra Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'yü gördük. ''Adana'yı sinemanın merkezi haline getirmek istiyorsunuz, bir plato kurulmasını düşünür müsünüz?'' sorumuza; ''Aslında tam da düşündüğümüz şey bu. Adana'da film ve dizi çekmek İstanbul'a göre daha uygun ve biz de plato kurulmasını amaçlıyoruz. Böylece Adana'yı Türk sineması için daha önemli bir nokta haline getirmek istiyoruz.'' cevabını verdi ve geldiğimiz için teşekkür etti. Daha sonra neden orada olduğunu anlamadığımız Feridun Düzağaç ile konuşma fırsatı bulduk. ''Altın Koza, ülkemizin en iyi film festivali fakat daha fazla festivalimiz olmalı.'' yorumuyla önemli sorunlarımızdan birine parmak bastı. Kısa sohbetimizin sonunda bir de selfie çektik, olmazsa olmaz. (Editör Notu: Feridun Düzağaç Adanalı olduğu içindir, destek anlamında)

ranini.tv ilk official selfie'miz


Altın Koza Film Festivali jürisinden toplantıya katılan olmuş mu diye etrafa bakındım ama maalesef kimseyi göremedim. Zaten etrafa bakınmaktan oturacak yer bulamadım. Hüseyin Sözlü, bu yılki festivalde sinemamızın 100.yılını tema olarak aldıklarını vurgulayarak konuşmasına başladı. Adana Büyükşehir Belediyesi'nin Türk Sineması'nın gelişmesi için elinden geleni yaptığını ve yapacağını söyledi. Altın Koza'nın diğer festivallerle yarış içinde olmadığını, her festivalin ayrı ayrı değerli olduğundan bahsetti. Ayrıca milliyetçi bir siyasetçi olarak milli kimliğimizle sanat yaptığımız, toplumumuza yabancı kalmadığımız, bu toprakların dertlerini anlattığımız sürece başarılı olabileceğimizi söyledi ve Galata Kulesi, Boğaz Köprüsü değil de artık sahne geçişlerinde Adana manzaraları olmasını istediğini söyleyerek sözlerini noktaladı.


Basın toplantısı keyfi


Toplantının ilerleyen bölümlerinde festival programı anlatıldı. Festival süresince (Bir hafta) Cannes'da yayınlanan filmler İstanbul'dan önce Adana'da gösterilecekmiş. (Ne demek İstanbul'dan önce ya?!) Uzun metraj filmler, belgeseller, söyleşiler, konserler ve hatta atölye çalışmaları halka ücretsiz olacakmış. En çok takdir ettiğim proje ise; ''Engelli vatandaşlara engelsiz sinema'' oldu. Özel teknik donanımlarla hazırlanmış olan salonlarda biri animasyon olmak üzere dört film gösterimi yapılacakmış. Bir diğer proje ise ''Okullarda Sinema'' Bu proje, ilk öğretim ve lise düzeyi öğrencilere sinema salonlarında kendileri için özel seçilmiş filmleri izleme olanağı sağlıyor. 

Festivalde 500 küsür seans olacakmış, 70.000 öğrenci sinemayla buluşacakmış. Salonları olan okullara ise projeksiyon cihazı kurularak gösterimler yapılacak. İlgimi çeken bir başka konu, festivalin başlangıç günü olan 16 Eylül akşamı kamera önündeki ve arkasındaki tüm sinema emekçilerinin, Yeşilçam müzisyenlerinin de katılımıyla sinemamızın 100.yılı anısına bir nostalji gecesi düzenlenecekmiş. Sinemamızın 1914'ten 2014'e kadar olan yolculuğu ve Adana'nın Türk Sineması Tarihi'ndeki yerini anlatan özel bir sergi de sanat severlerle buluşacakmış. 16 Eylül aynı zamanda Orhan Kemal'in doğumunun 100.yılı. Bu yüzden festivalde onun eserlerinden sinemaya uyarlanan yapıtlar gösterilecek. Benim not aldığım bazı filmler:

''Suçlu'' Yönetmen: Atıf Yılmaz (1960) 

''Gurbet Kuşları'' Yönetmen: Halit Refik (1964)

''Bekçi Murtaza'' Yönetmen: Tunç Başaran (1965)

''Bereketli Topraklar Üzerinde'' Yönetmen: Erden Kıral (1980) (Bu filmde Erkan Yücel ve geçen yıl kaybettiğimiz usta sanatçı Tuncel Kurtiz yer alıyor.)

Kısa zaman önce vefat eden Çolpan İlhan anısına ise Ömer Lütfi Akad'ın 1959 yapımı Yalnızlar Rıhtımı filmi de Adana halkıyla buluşacakmış.

Uzun Metraj Film Yarışmasında bu sene birbirinden iddialı filmler var. Benim favorim ise Murat Düzgünoğlu'nun yönettiği, Tansu Biçer'in (kalp kalp) başrol ünü oynadığı, Neden Tarkovski Olamıyorum?



Diğer finalist filmler şöyle:

''Balık'' – Yönetmen: Derviş Zaim

''Beni Sen Anlat'' – Yönetmen: Mahur Özmen (Ne kadar güzel bir film ismi dimi?)

''Deniz Seviyesi'' – Yönetmen: Nisan Dağ, Esra Saydam (iki kadın yönetmen, imrendim!)

''Firak'' – Yönetmen: Halil Özer

''Gittiler: Şair ve Meçhul'' – Yönetmen: Kenan Korkmaz

''İçimdeki Balık'' – Yönetmen: Ertan Velimatti Alagöz

''Nergis Hanım'' – Yönetmen: Görkem Şarkan

''Silsile'' – Yönetmen: Ozan Açıktan

''Toz Ruhu'' – Yönetmen: Nesimi Yetik

''Yağmur: Kıyamet Çiçeği'' – Yönetmen: Onur Aydın

''Yola Çıkmak'' – Yönetmen: Evren Erdem

Birinci olan filme 350.000 TL ödül ve Altın Koza Heykeli verilecek. 

Sonra basın toplantısı bitti sanırım tam hatırlamıyorum Mehmet Aslan'ı gördüm film koptu bende. Yanına gidip ''Bebeğim bu Cimbom'un hali ne olacak?'' diye de soramadım. Ayrıca ben de bir ödül istiyorum. Büyük bir başarı göstererek Çırağan Sarayı'ndan güvenlik ve polis eşliğinde değil de kendim çıktım!


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER