Kim Kimdir: Ben Bu Cihana Sığmazam

Işıl Yücesoy - Gülendam Türk

Evladını kaybeden bir anneyi neyle korkutabilirsiniz? Peki ya iki evladını birden kaybeden bir anneyi? Gülendam Türk'ün yerinden bir başkası olsa, kısa bir zaman dilimi içinde önce kocasını, sonra büyük oğlunu ve sonra da diğer oğlunu kendi elleriyle toprağa verse çektiği acıdan nefes alamaz hale gelirdi belki de. Ne diyelim biz bu duruma? "Allah dağına göre kar verir" mi demeli, yoksa "Allah kimseye taşıyamayacağı bir yük yüklemez" mi? Tepeden tırnağa Allah'a ve ondan gelen her şeye teslim olmuş bir kadındır Gülendam Türk. Öyle olmasa katlanabilir mi bu yaşadıklarına? Bunca olan bitenden sonra onu hayatta tutan şey, hem oğullarından kendisine kalan tek yadigar olan torunu Suna, hem kızı Canan ve hem de kızı kadar çok sevdiği gelini Leyla'nın varlığıdır. Gülendam Hanım, artık sadece onlar için nefes alıp verirken, 15 yıl sonra kader bir anda onun yüzüne gülmeye karar verir. Küçük oğlu Cezayir, geri döner. Tıpkı ölümünü olduğunu gibi bu mucizeyi de alır kabullenir Gülendam. Önü arkası önemli değildir onun için. Bu süre içinde kimin neyi, nasıl yaşadığı da. Önemli olan şey oğullarından birinin ona geri verilmesidir. Madem ki kendisine böyle bir mucize bahşedilmiştir ve onu yetmiş yaşından sonra yeniden güldürebilmiştir hayat, bu mutluluğu kimsenin kendisinden çalmasına bir daha asla izin vermeyecektir. 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER