Yaralarını kendi saranlar...
June
Yüreklerin kavrulduğu şöyle bir dönemde Hatırla Gönül’ün hikâyesi, bendeki ateşi biraz daha harladı. Bir izleyici olarak en önemli bağlanma unsurum hikâyedir her zaman. Çok sevdiğim bir oyuncu da olsa, anlatılan hikâye beni inandırmazsa izlemeyenlerdenim. Yusuf’la Gönül’ün babasının bağlantısı tesadüfü, tesadüflere mesafeli duruyor oluşumdan bir parça can sıkıntısı yaratsa da anlatılana çok inandım. Bir de güvenli kollara ihtiyaç duyan kadının, gücünün esiri olan adama zaafı ne acı ve ne gerçek maalesef…
Onur Saylak’ın muhteşem oyunculuğu (Evet muhteşem dedim, çünkü tüylerimi diken diken etmesini muhteşem oyunculuk kriterim olarak atayabilirim), hikâyenin gizemi, sürükleyiciliği, bir bölümde anlatılanların çokluğu ilk bölümün su gibi akıp gitmesini, hem de ikinci bölüm için ekran karşısındaki yerimi garantiledi. Tüm emek verenlerin eline sağlık.