İdealist bir savcı, tuttuğunu koparan bir avukat… Belli, kişisel olarak çok başarılılar. Peki el ele verirlerse neler olur?

 

Savcı Ilgaz’ın odasına davetsizce oturan Ceylin ve Ceylin’in telefonunu eliyle koymuş gibi bulan Ilgaz’ı görünce aklımda ilk beliren ‘Bunlar didişmek yerine birlikte çalışsa neler olur kim bilir?’ oldu. Tabii ben nereden bileyim Ilgaz’ın kardeşinin, Ceylin’in kardeşini öldürmekle suçlanacağını… Ve yine nereden bileyim Ceylin’in kazanmak için sınırları bu kadar zorlayacağını…

 

Uzun zaman sonra izlediğim en iyi ilk bölüme sahip Yargı. Sert girişiyle, domino taşı gibi birbirine bağladığı karakterlerle kurulan çatışmasıyla, aralara serpiştirilen nefes delikleriyle, gördüğümüz her karakter ya da olaya yüklediği ‘Bu nereye bağlanacak acaba?’ sorularıyla, sahnelere güç katan müzikleriyle ve mükemmel bir başrol uyumuyla beni hikayenin içine aldı.

 

Karakterlerin her biri kendi içinde yaralı, kırılgan, kızgın. Ve belli ki birbirlerine tesadüflerle değil yere sağlam basan hikayelerle bağlanacaklar. İşin aslı ben de aklıma ilk geleni izlemeyi değil de ilk bölüm finalindeki gibi ekran başında ‘Neeee!’ diye haykırmayı tercih ederim.

 

Aşk 101’den bu kadar kısa süre sonra bir arada izlemeyi beklemediğim Pınar Deniz ve Kaan Urgancıoğlu, etkileyici bir çift. Kuşkusuz ki bölümün bu kadar güzel akmasının en büyük paylarından biri onlara ait. Enerjileri karşı tarafa geçiyor ve insan sahne bitmesin istiyor. Hikaye onların ilişkisini nereye savuracak, bu uçurumun kenarında nasıl bir aşk doğacak, el ele verdiklerinde her şey çözülecek mi, yaralarını gizlemeyi mi, birlikte sarmayı mı tercih edecekler göreceğiz.

 

Ama konu aşka gelene kadar, yürünecek yol uzun… Kazanmak için gözünü kırpmadan gerçeklerin üstünü örten, kendi gerçeklerini yaratan Ceylin, terazinin öbür tarafında nasıl ayakta kalacak? Ceylin’in inandıklarının, savunduklarını dönüşümünü ve hatta Ceylin’i bu noktaya getiren babasıyla ilgili meseleyi izlemek için sabırsızlanıyorum. Ilgaz’ın sınavı ise bu hikayede temiz kalabilmek olacak. Asıl kırılımının Ceylin’le değil babasının geçmişiyle olacağını düşünüyorum. Metin’in geçmişinin de bir şekilde Ceylin’in ailesine uzanacak olması da sürpriz olmayacak tabii.

 

Yargı, ilk bölüm itibariyle bütün karakterlerine gizem yükleyerek her köşe başından yeni bir soru işareti çıkardı. Baş şüphelimiz Çınar olsa da, olay yerinden ve Ceylin’lerin evinden geçen bisikletli, eniştenin boynundaki tırnak izi, avukat arkadaş derken tüm karakterler çözülmesi gereken bir yumak gibi.

 

Ali Bilgin’in rejisi ve Sema Ergenekon’un kalemi öncülüğünde tüm ekibin emeklerine sağlık… Uzun zaman sonra bir diziyi izlerken kucağımdaki bilgisayarı unutup ekrana kilitlendim ve bölüm bitince canım sadece bir şeyler yazmak istedi. Umarım her bölüm aynı heyecan ve tempoyla akar, keyifle izleriz.