Blu Tv ve FX'ten bir polisiye daha: Alef

Blu Tv ve FX'ten bir polisiye daha: Alef
May Prodüksiyon'un bir yılı aşkın süredir üzerinde çalıştığını beyan ettiği polisiye seri Alef, cuma günü ilk iki bölümünü seyircisiyle buluşturdu. Ahmet Mümtaz Taylan (Settar), Melisa Sözen (Yaşar) ve bir son dakika atağıyla kadroya dahil olan Kenan İmirzalıoğlu (Kemal)'nun ana kadrosunda olduğu dramanın senaryosu Emre Kayış'a ait. Kayış, IMDB'ye göre kısa filmler üretmiş bir yönetmen aynı zamanda. Sekiz bölüm sürmesi planlanan Alef'in rejisi için Blu Tv aylar önce alkışlanacak bir atak yapmış ve oyun arkadaşı Netflix ağzını açmış projelerine "celebrity" bağlarken ödüllü bir yönetmen olan Emin Alper'i hiç denemediği bir türle dijital mecra için üretmeye ikna etmişti. Bu atak projenin yayıncı ve yapımcı kurumlarca ne derece önemsendiğinin bir ispatı mahiyetindeydi. Şimdilerde "mistik" polisiye diye yeni bir tür rafı açmayı denemiş olsalar da yapım aşamasında sağlam adımlar atmaları açısından proje çoktan takdirimizi kazanmıştı. Bu cepte!

Emin Alper'in pek de haşır neşir olmadığı bir türün dünyasını kurarken gösterdiği özen ve tutku da oldukça dikkat çekici. Sonuç bana göre oldukça başarılı. Alef yer yer uzayan sahnelerine ve türün temel ihtiyacı olan gerilimi yakalayamamış olmasına rağmen "görsel bir şölen" tanımlamasını hak ediyor. PR cümlelerinde sarf edilen "güçlü prodüksiyon" lafının da altı boş değil. Yapım aşamasında iyi çalışıldığı, bütün detaylarla ince ince uğraşıldığı belli oluyor.

Yapımın resmi açıklamalarına göre Alef'in 60 mekanda gerçekleştirilen çekim sürecinde 14 kişilik sanat ekibine eşlik eden yüzlerce sanatçı ve binin üzerinde figüran çalıştı. izleyiniz. Neredeyse tamamı sıfırdan yaratılan mekanlarda orijinal çağdaş Türk sanatçıları Ayşe Topçuoğulları, Cansen Ercan, Dicle Çiftçi, Dilek Yerlikaya, Emin Turan, Kadriya İnal, Olgu Ülkenciler ve Osman Nuri İyem'in eserleri kullanıldı. Görsel dünyası dijital efektlerle de zenginleştirildi. Tamamen CGI olan sahneler de dahil olmak üzere yaklaşık 600 plan üzerine 40 kişilik bir ekip çalıştı. Alef bu yönüyle de CGI ve görsel efektlerin en yoğun kullanıldığı "başarılı" eserlerden biri oldu. Tebrikler!

Perşembe akşamı basın, eleştirmen ve influcer kadrosundan oluşan bir ekibe ilk sanal gala uygulamasını yaptıktan sonra BluTv'nin bilmem kaçıncı ama bu sefer FX ile ortak yapım polisiye dizisi olan Alef seyircisiyle buluştu. Ancak bu vesileyle Blu Tv'nin "tür portalı" haline gelme hedefini de pek içime sindiremediğimi bir kez daha belirtmek isterim. Umuyorum ki Ethem Özışık'ın yazdığı yeni hikaye benim gibi polisiye ve tepeden tırnağa erkek kokan işlerden sıkılmışlara küçük bir nefes deliği olur.

Sunduğu dünya bağlamında gösterdiği bütünlüklü dil yurt dışı örnekleriyle aşık atacak kadar başarılı

Alef, karakter kurulumu açısından zıt kutupların çatışmasından yararlanmak istemiş. Dramada olmazsa olmaz bir çatışma şekli. Kemal batıyı, Settar doğuyu; Kemal modern olanı, Settar geleneksel yanımızı temsil ediyor. Kemal kuralları, Settar eylemi önemsiyor. Settar sistemle kavgalı, Kemal uyumlu görünüyor. İyi kötü, kara sarı, uzun kısa, zayıf şişman diyerek çeşitleyebileceğimiz bu klişe ikilemden Alef de ziyadesiyle faydalanmış. Klişe candır; lakin karakterlerin bu klasik çatışması yeni ve pırıltılı bir paketle sunulmayınca melodisi de biraz yavan olmuş. Türünün unutulmazlar listesine dahil olması için gerekli şartlardan biri özgün ve eşsiz bir olay görgüsü kurmak, diğeri ise bunu eşsiz ve özgün karakterlerle yapmak değil midir? Senaryo açısından bir eleştirim de diyalog işçiliğine olacak. Zira -oyuncular ağızlarına oturtmaya çalıştığında biraz daha organikleşse de- izlerken yer yer ders kitabı okuyormuşum hissinden kurtulamadım. Küfür kullanımında ise beni rahatsız eden zamanlama bağlamında hiçbir türlü ağızlara "oturmaması" oldu. Dijital projelerde küfür kullanımı kanayan bir yaramız neticede.. Sıfır Bir Adana dışında organik kullanıma rastlamadım henüz."Yanılıyorsun Ranini şu dizide çok iyiydi", diyorsanız yorum kutucuğuna fikrinizi bırakın.

Oyunculuk performanslarına gelince bu konu hakkında ahkâm kesmeyi uzun zaman önce bıraktım. Sebebi malûm. Ancak farklı disiplinlerden gelen oyuncuları aynı tasta kaynaştırıp, ılıştırıp, anlatısı için ortak bir kıvam yakalamak da yönetmenin yani Emin Alper'in görev tanımına giriyorsa, enfes ve karanlık dünyasına ışık hüzmesi niyetine süzmeye çalıştığı "neşeli şaka" anları sıkıntılı olmuş. Şakanın doğru zamanlamayla satılamadığını ya da oyuncu performanslarının kontrolden çıkınca karikatüre yaklaştığını da görebilmeliydi der, susarım. Buna rağmen Kenan İmirzalıoğlu'nun az, suskun ve durgun sahneleri -bilinçle mi tasarlandı bilmiyorum ama-, iyi çalıştı. Settar hakkında sanki her şeyi öğreniyormuşuz gibi davranan senaryonun bu pozitif ayrımcılığı bende aşırı karşılık buldu. Kemal'i hemen satın aldım, merak ettim. Settar ise radarıma sadece Ahmet Mümtaz Taylan'ın oyun kabiliyeti sebebiyle girebildi. Melisa Sözen hakkında pek bir söz edemeyeceğim. Zira bölümü izleyen bir arkadaşımın dikkatimi çektiği üzere "İlk bölüm boyunca tek bir kadın sesi/repliği duymadığım" gibi Yaşar'ı da bir karakter olarak yeterince okuyamadım. İlerleyen bölümlere bakacağız artık.

Yabancı örneklerinde görebildiğimiz kalitede bir plastik makyaj ve modelleme çalışması yapılmış

Alef kartlarını açık oynuyor. Hikayenin bel kemiğindeki "homofobik" anlatı dili dizinin bizi finalde "sürpriz"li toplumsal/bireysel ders almacalı bir sonuca taşıyacağını da açıkça gösteriliyor ilk bölümde. Sadece Hatice Aslan'ın acılı yüzü bile "kayıp" evlat hikayesinin ipuçlarını ilk saniyeden elimize verdi. Gökkuşağı namlı eser de cabası.. İlk kurbanın kesilmiş ve kayıp dili, ikinci kurbanın ağzından çıkınca beni bir gülme almadı değil hani. Olsun. Neyse ki insan formundaki maketler inanılmaz derecede başarılı kullanılmıştı da yeniden havaya girebildim. Polisiye benim için zor bir tür. Pek sevmediğim de aşikar. Üstelik ilk iki bölümü bitirdikten sonra genzimdeki kekre ve yakıcı "erkeksi" koku da cabası..

Özetle; hikaye menzile giderken beni şaşırtacak virajlar alacağını düşünmesem de Emin Alper ve ekibinin uluslararası örnekleriyle pek âlâ da aşık atabilecek kalitedeki enfes anlatıcılığını gözlemek ve o şahane açılış sahnesinin hatırı için Alef'i takipte olacağım.. Görüntü yönetimi, sanat yönetimi, ışık kullanımı, dekor, plastik makyaj, müzik ve jeneriği oluşturan ekipleri de can-ı gönülden kutluyorum. Alef'i izleyiniz. Nitelikli içerik ve işini aşkla yapan insanlar bulmak hayli zor oluyor bu günlerde!

Alef'in yeni bölümlerini her cuma akşamı Blu Tv ve FxTv'de eş zamanlı olarak izleyebilirsiniz.

Böyle işte!



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER