“Bu kadar küçük bir şeyin fark yaratacağını düşünmezsiniz.”
Fakat bazen küçük şeyler, büyük farklar yaratır. Hayata bakışınızı değiştirir,
gününüzü güzelleştirir ya da başka başka şeylere neden olur. Ortak noktaları
ise yüzünüzde bir gülümsemeye neden olmalarıdır. İşte Atypical da yüzümde
gülümsemeyle izlediğim bir iş oldu.
Uzun bayram tatilinde izlerim diye indirdiğim ama bir türlü
fırsat bulamadığım Atypical’ı Netflix’in silinecek uyarısıyla izlemeye
başladım. (Dipnot; Netflix’ten indirdiğiniz içerikler 1 ay sonra siliniyor,
yenilemezseniz internet bağlantısı olmadan izleyemiyorsunuz.) Bir bölüm daha,
bir bölüm daha derken iki akşamda final jeneriğine ulaşmıştım. Zaten yarım saatten
oluşan 8 bölümlük bir sezona sahip olduğunu düşünürsek bu çok da zor bir şey
değil tabii.
Atypical, oldukça keyifli anlatımıyla sizi bambaşka bir
dünyaya davet ediyor. Detayların arasında kaybolmadan var olan Sam’in
dünyasına. Antartika’yla ilgili her şeyi ezbere bilip, aşkı maddelerin arasında
arayan ama karakterinden asla ödün vermeyen Sam’in dünyasına…
Robia Rashid’in senaristliğini yaptığı dizinin
yönetmenliğini Seth Gordon üstleniyor. Dizinin kadrosunda Keir Gilchrist, Jennifer
Jason Leigh, Michael Rapaport, Brigette Lundy-Paine, Amy Okuda bulunuyor.
Sam, bir otistik. Bir yandan aşka yelken açarken bir yandan
da bağımsızlığının peşinden koşuyor. Atypical, Sam’in hayatına odaklansa da ne
Sam’in etrafında daire oluşturup sıkıyor, ne de Sam’i hikayenin merkezinin dışına
itiyor. Tanıdığımız tüm karakterlerin kendi dertleri var ve bu dertlerin tümü
dönüp dolaşıp Sam’in hikayesine bağlanıyor.
Sam, esasında kendi hayatını kendi idame ettirebilen bir
çocuk. Kendi başına otobüse biniyor, çalışıyor, vakit geçiriyor. Fakat konu
insan ilişkileri ve dahi kadınlar olunca bambaşka yerlerden bakıyor meseleye.
Bu bakış açısı da seyrederken kahkaha ve gözyaşı olarak dönüyor aslında.
Atypical, çok keyifli, çok tatlı bir iş. Yer yer kahkahayla,
yer yer gözyaşıyla izledim. Çok sevdim. Ama en çok da Sam’in bir birey olarak
hayatına devam ediyor oluşunu sevdim. Otistik çocukların, gençlerin ‘eksik’
olarak nitelendirilip, itilip kakıldığı coğrafyamızdaki Sam’leri düşündüm; bir
iç çektim.
Küçük şeyler fark yaratır… Sam’in hayatında fark yaratacak
küçük şeylerin peşinde ikinci sezonu beklerken, bir solukta izlenecek dizi
arayanlara da tavsiyemdir Atypical.