Türkiye için ‘Diriliş’ vakti!

Türkiye için ‘Diriliş’ vakti!
Çok uzun zamandır tanıtımı yapılan Diriliş Ertuğrul nihayet dün akşam ekranlara merhaba dedi. Diziye dair ilk duyduğumuz cümleler çekimler için ‘çok emek’ ve ‘çok para’ harcandığıyla ilgiliydi. Tanıtımların sayısı arttıkça merak da aynı oranda artmaya başladı.
Yayın gününü Çarşamba olarak belirlemek başta iddialı bir seçim gibi göründü gözüme. Güzel Köylü, Kara Para Aşk, Hayat Yolunda ve Yılanların Öcü gibi hepsi reyting listesine var gücüyle asılan güçlü yapımların karşısında ne yapacağı, nasıl bir izlenme oranı alacağı merak konusu oldu. Fakat bu sabah reyting sonuçlarına bakınca bunun ne denli doğru bir tercih olduğunu hep birlikte gördük. Çünkü hepsi birbirinden çok başka hikayeleri işleyen rakipleri gibi Diriliş de sıra dışı hikayesiyle dimdik duruyordu listede. Bu hep böyle gider mi, her hafta zirveye oturur mu bilmem. Fakat ben dün akşam gerçekten bir sonraki bölümünü merak ettiğim, hevesle, keyifle seyrettiğim bir hikayeye tanıklık ettim.

Dizimizin asi oğlu Gündoğdu, bakalım Kayı Boyu'nun başına ne işler açacaksın...

Dizinin ilk bölümünde; kış mevsiminin kapıya dayandığı, kıtlığın kol gezdiği günlerde, kendilerine yeni bir yurt bulamamış Kayı Boyu’nun zor koşullarda sürdürdükleri yaşamlarından birkaç gün seyrettik. Süleyman Şah’ın iki oğlu Gündoğdu ve Ertuğrul’la tanıştık. Gündoğdu’nun asi ve hırçın tavırlarından hem karakterine, hem de dizinin seyrine dair tüyolar aldık. Kaan Taşaner’i  iyi polis haliyle de, zengin, şımarık ve suçlu genç rolüyle de çok beğenirdim. Ve şimdi Süleyman Şah’ın kıskanç ve asi oğlu Gündoğdu rolüne de cuk oturmuş buldum. Oynadığı her karaktere bizi inandıran başarılı duruşuna selam olsun.

Ertuğrul Bey bir ceylan bile avlayamadı o gün fakat bir ceylanın gözlerine bağlandı.

Ava çıkıp avlanan Ertuğrul
Dizimize ismini veren esas kahramanımız Ertuğrul, abisi Gündoğdu’nun aksine iyi kalbi, merhameti ve cesaretli tavırlarıyla hepimizi büyüledi. Engin Altan Düzyatan hakkında bu rolün hakkını veremeyeceği ile ilgili pek çok önyargılı yorum okumuşluğum ve duymuşluğum var. Tahmin ederim sizin de vardır. Fakat ben dün akşam Engin Altan değil, Ertuğrul seyrettim ekranda. Rolüne çok çalıştığı her halinden belliydi. Belki önyargılar onun kulağına da gitti ve bunu kırmak için çok daha fazla çabaladı, bilmiyorum. Ama her ne yaptıysa iyi yapmış, doğru yapmış, çok da güzel yapmış. Bize nefis bir Ertuğrul Bey seyretme zevkini yaşattığı için bir tebrik de Engin Altan Düzyatan’a...
Ertuğrul Bey Alplerini yanına alarak çıktığı avdan elinde bir ceylanla değil de esir bir aileyle döndüğünde aklıma bu deyim geldi. Güzel gözlü bir ceylanın peşinden koşarken bir başka güzel gözlü ceylanı haçlı askerlerinin elinden kurtarıp obasına getirdi. O küçük ve sevimli ceylanı avlayamadı fakat Halime isimli bir ceylanın gözlerine takılıp kaldı. Haçlıların elinden kurtardığı Halime ve ailesinin gerçekte kim oldukları şimdilik muamma. Fakat ortada bilinen bir gerçek var ise o da; Ertuğrul’un aileyi esaretten kurtarmasıyla hem obanın hem de Ertuğrul’un bir ateşin ortasına düştüğü gerçeğidir.

Hali, tavrı, bakışıyla tam bir Türk kızı Halime.

 Halime Hatun rolüne hayat veren Esra Bilgiç’e de on tam puan. Sahiden o dönemde yaşıyormuş gibi duruşu, hali, bakışı her bir şeyi övgüyü hak ediyor. Bir kere çok doğal ve çok güzel bulduğumu belirtmek isterim. İddialı yapımlarda aşina olmadığımız bir yüz tercih etmek riskli bir durum olarak kabul edilir. Bu tezin Kuzey Güney’de Öykü Karayel ve şimdi de Diriliş’te Esra Bilgiç’le çürüdüğü kanaatindeyim. Dilerim başarısını pekiştirerek yoluna devam etsin.

Bu sahnede Süleyman Şah, Selçuklu Komutanı'na  ders veriyor: ''Töre bilmeyenden Bey olmaz, adam da olmaz. Adam olmayanla da bizim işimiz olmaz!''

Diriliş, ‘vay be’ dedirten cinsten aksiyon sahneleri, dönemi çok iyi yansıtan renkleri , başarılı cast seçimi ve hikayeyi, yormadan anlatan dili ile bendenizden ‘geçer’, hatta ‘güle oynaya yürür gider’ not aldı. Reytinglerin çok iyi olması herkes tarafından beğenildiğini gösterir mi? Belki evet. Belki de merak edildiği için çok izlendi, bunu ancak haftaya öğrenebileceğiz. Sosyal medyadaki başarısı ve gelen yorumlar dizinin çoğunluk tarafından beğenildiğini gösteriyor. Fakat TRT’nin sosyal medyada büyük başarılar kaydedip reytinglere bir türlü yansımayan diğer dizileri akla gelince temkinli davranmak gerektiğini düşünüyorum.
Serdar Gökhan ve Hülya Darcan’ın oyunculuklarını elbette yorumlayacak değilim. Özellikle Serdar Gökhan’ı ekranda uzun süredir seyretmediğimiz için çok özlediğimi hissettiğim yorumunu yapabilirim yalnızca. İki büyük sanatçının başarısı ve oyunculuklarının önünde de ancak saygıyla eğilirim.
Yönetmenlik koltuğunda Metin Günay'ın oturduğu, senaryosunu Mehmet Bozdağ, Atilla Engin ve Mustafa Burak Doğu'nun yazdığı Diriliş, Çarşamba akşamı için özgün ve iddialı bir alternatif. Tarih, kahramanlık, aşk, töre, Türk destanı gibi kavramları duyunca kalbinizde ılık ılık bir şeyler akıyorsa zaten yolumuz Diriliş’te kesişecektir.
Hem bilek, hem yürek işi Diriliş’in yolu açık, bereketli ve ömrü uzun olsun. Allah utandırmasın dilerim.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER