Netflix'in gelecek planları şekillenmeye başlıyor. Bloomberg'ten Lucas Shaw'ın haberine göre platform franchise dönemine girme yolunda ilerliyor.
Habere göre Netflix'in en çok izlenen dili İngilizce dizisi Wednesday'den bir devam dizisinin çıkarılması planlanıyor. İkinci sezonun prodüksiyonu başlamadan önce harekete geçen platformun aklındaki fikir ise Fred Armisen'in canlandırdığı "Uncle Fester" karakterini konu alan bir yapım olması.
Ancak şu aşamada resmi onay verilmiş bir proje yok. The Addams Family'nin hakları MGM'i satın alan Amazon'da ve dizi de MGM ortaklığında hazırlanıyor. Dolayısıyla olası yeni bir dizi için de bir araya gelmeleri gerekecek.
Sequels, prequels ve reboots projelere ağırlık vermeyi düşünen Netflix'in gündemindeki bir diğer yapım, Chris Hemsworth'ün başrolünde olduğu Extraction. İki filmiyle de büyük ilgi çeken film serisiyle aynı evrende geçecek bir dizi projesi de gündemde. Aynı zamanda 3. filmin gelmesi de bekleniyor.
Altı sezonluk yayın hayatını tamamlayan ve bir filmle sona ereceği duyurulan Peaky Blinders evreninde geçmesi düşünülen iki dizi projesi de gündemde. Bunlardan birisinin rahmetli Helen McCrory'nin dizide canlandırdığı Polly karakterinin gençliğini, diğerinin ise 20. yüzyılın ortasında - dizinin sonrasında geçmesi ve Boston'lı bir çifti konu alması planlanıyor. Ancak aynı şekilde iki yapım da henüz resmi onayı almış değil. Peaky Blinders filminin ne zaman izleyiciyle buluşacağı da henüz gizemini koruyor.
Netflix'in The Gray Man filminden biri prequel, biri sequel olmak üzere iki film projesi çıkaracağı da daha önce gündeme gelmişti.
Bloomberg'in haberinin de altını çizdiği gibi Netflix aslında bu konuda yalnız değil. Paramount da -bünyesindeki kanallardan Showtime başta olmak üzere- kendi "franchise" dönemine girme hazırlığında. Birkaç ay önce Billions evreninin Millions ve Trillions dizileriyle, Dexter evreninin hem Dexter'ın gençliğini hem de Trinity'yi konu alan yeni dizilerle, Weeds'in ise ekrana döndüğü bir devam dizisiyle genişleyebileceği gündeme geldi.
HBO, hali hazırda yeni Game of Thrones ve Dune dizileri için hazırlıklarını sürdürüyor. Sex and the City'nin yıldızlarının ekrana döndüğü And Just Like That... 3. sezon onayını aldı bile. The Batman'de izleyicinin karşısına çıkan, Colin Farrell'ın canlandırdığı The Penguin'in yer aldığı bir uzantı dizi ise 2024'te yayında olacak.
"Sinematik evren" fikrini aşılayan kurum olan Disney'de The X-Files'ın Ryan Coogler (Black Panther) önderliğinde yeni bir versiyonunun gelmesi planlanıyor. Prison Break dizisinin de farklı başroller ve benzer konsept eşliğinde yeniden ekranda olması gündemdeki fikirlerden.
Sektörün orijinal fikirlerden uzaklaştığı bir döneme girmesi ise birden olmadı elbette...
Özellikle salgın zamanı büyük ilgi gören dijital platformların büyümesi zaman içinde yavaşladı. ABD'de hem oyuncuların hem de senaristlerin aynı dönemde aylarca greve girmesi stüdyoları ve kanalları ekonomik modellerinde değişikliğe gitmeye zorladı. Bu nedenle "garanti" ve "izleyici için tanıdık" olan yapımlara gösterilen ilgi arttı.
Reality şov yapımları hazırlamak nispeten ucuz olsa dahi prestijli TV yapımlarını hazırlamanın maliyeti dünya genelinde arttı... Bölüm maliyetleri ABD'de 15-20 milyon $ seviyelerini gördü. Dolayısıyla kanallar daha az diziyi ekrana taşımayı tercih eder oldu. Zira günümüzün "hit" dizileri bile 10 sezon süren Friends kadar ekranda kalamaz oldu. Bu konuda da elbette öne çıkan nokta yine maliyetleri oldu...
Bloomberg'in örnek verdiği üzere Wednesday'in başrolü Jenna Ortega'nın olası bir 7. sezonda alacağı bölümlük ücret milyon dolarları bulmuş olacak. Hatta Friends başrollerinin son sezonda (2004) bölüm başına 1'er milyon dolar aldıkları da biliniyor. Dolayısıyla Wednesday'den çıkacak bir uzantı dizi üyeleri platformda tutmanın daha ucuz bir yolu olarak da öne çıkıyor.
Diğer dikkat çekici neden ise ünlü isimlerin, yer aldıkları dizilerle ünlenseler dahi aynı dizide 7 sezon boyunca rol almamak istemesi. Zira bu sayede istedikleri başka bir yapımda parayı düşünmeden rol alma imkanları oluyor.