Anthony Doerr imzalı, Pulitzer ödüllü romandan uyarlanan Göremediğimiz Tüm Işıklar 2 Kasım'da Netflix Türkiye'de başlıyor.
Kitap, görme engelli Fransız bir genç kız olan Marie-Laure ile babası Daniel LeBlanc'ın öyküsünü konu alıyor. Daniel LeBlanc, efsanevi bir elmasın Nazilerin eline düşmesini önlemek için Alman işgali altındaki Paris'ten kaçar. Bu değerli taşa kendi bencil çıkarları için sahip olmak isteyen zalim bir Gestapo memuru tarafından amansızca kovalanan Marie-Laure ve Daniel, Saint-Malo'ya sığınır ve Marie-Laure'un amcasının evine yerleşir. Marie-Laure'un amcası, kendi hâlinde bir adam olmakla birlikte direnişin bir parçası olarak gizli radyo yayınları yapmaktadır. Marie-Laure'un yolu, bir zamanlar cenneti andıran bu sahil kentinde beklenmedik bir şekilde kafasının uyuştuğu Werner ile kesişir. Hitler rejimi tarafından yasa dışı yayınları yakalamakla görevlendirilen parlak bir genç olan Werner ile Marie-Laure arasında, insanlığa ve umudun mümkün olduğuna ilişkin ortak bir inanç temelinde gizli bir bağ gelişir.
Marie-Laure ve Werner'ın on yıllık süre zarfında iç içe geçen hayatlarını ustaca işleyen Göremediğimiz Tüm Işıklar, en karanlık zamanlarda dahi yolumuza ışık olmayı başaran insani bağların olağanüstü gücüne dair bir hikâye anlatıyor. Shawn Levy'nin yönettiği, Steven Knight'ın senaryosunu kaleme aldığı dört bölümlük mini dizide genç oyuncular Aria Mia Loberti ve Nell Sutton, sırasıyla Marie-Laure'un yetişkinliğini ve gençliğini canlandıracak. Daniel LeBlanc'ı canlandıran Mark Ruffalo, Etienne Amca'yı canlandıran Hugh Laurie, Werner'ı canlandıran Louis Hofmann, Von Rumpel'ı canlandıran Lars Eidinger ve Madam Manec'i canlandıran Marion Bailey ise dizinin başrollerindeki diğer isimler.