-- ÖZEL HABER--Sabahattin Ali'nin fenomen eseri Kürk
Mantolu Madonna, sinemaya uyarlanmaya hazırlanıyor. Ay Yapım tarafından uyarlama hakları alınan eseri Ece Yörenç sinemaya uyarlayacak. Projenin 2017-2018 sezonu için hazırlandığı da duyumlarımız arasında..
Eser
yurt dışında da çok büyük ilgi görüyor ve en çok satanlar listesinden
inmiyor. Bu nedenle uyarlamanın önemli bir yabancı yapım firması ile
ortak prodüksiyon olarak hayata geçme ihtimali de yüksek.. Sabahattin
Ali'nin varisi Filiz Ali'nin titizliğini de göz önünde bulundurursak,
eğer uyarlama kağıt üzerinde geçer not alırsa çok başarılı bir projeye
imza atılmış olacak. Uyarlamayı beyazperdede izlemeyi heyecanla
bekliyor ve hayırlısı diyoruz..
Gelişmeleri bildireceğiz..
Kürk Mantolu Madonna hakkında
Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali'nin 1943 yılında yayımladığı
romanıdır. İlk olarak Hakikat gazetesinde 18 Aralık 1940-8 Şubat 1941
tarihinde “Büyük Hikâye” başlığı altında 48 bölüm olarak yayınlanmıştır.
Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna’yı ikinci kez askerlik yaptığı
Büyükdere’de çadırda yazmış ve günü gününe gazeteye yetiştirmeye
çalışmış, romanı yazdığı günlerde attan düşüp sağ kol bileği çatlayınca,
kolunu tenekede ısıtılan suya koyup yazmaya devam etmiştir.
Romanın adı neden Kürk Mantolu Madonna?
Sevengül Sönmez'in 2013 yılında Radikal Kitap için kaleme aldığı
makaleden aynen aktaralım: "Cevdet Kudret Sabahattin Ali’nin bu roman
için
“Lüzumsuz Adam” adını düşündüğünü ancak içindeki “z” ve “s” seslerinin
tınlamasından hoşlanmayarak bu addan vazgeçtiğini söylemektedir. Pertev
Naili Boratav ise Sabahattin Ali’nin
Kürk Mantolu Madonna’yı
ilk önce bir öykü olarak tasarladığını ve başlığını da “Yirmi Sekiz”
koyduğunu, öykünün ilk sayfasını da kendisine gösterdiğini, “Yirmi
Sekiz” başlığını da Sabahattin Ali’nin öykünün kahramanı olan hanımı
tanıdığında yirmi sekiz yaşında olması nedeniyle seçtiğini
belirtmektedir."
Romanın Konusu İkinci Dünya savaşı arifesinde Berlin’e giden Türk genci Raif’i, içine
kapandığı kitaplar ve düşler dünyasından, kendisi gibi duygusal yapıdaki
Yahudi bir kızla yaşadığı, tutkulu bir aşk çıkaracaktır. Biri Batı’dan
öteki Doğu’dan gelen iki yaşam kaçağının, iki düş insanının
karşılaşmasıdır bu. Babası ölünce yurda döner Raif, Nazilerin Yahudiler
üzerinde estirdikleri baskı ve şiddet ortamı nedeniyle Maria ile
iletişim de kuramaz. Kötü haberi, Maria’nın götürüldüğü toplama kampında
ölmüş olduğunu, yıllar sonra Ankara garında bir Alman kadından
işitecektir. Kadının yanındaki küçük kız, Maria’nındır. Yani Raif’in de
kızıdır. Ne var ki, tren hareket etmiş, Raif, bir daha asla göremeyeceği
kızına bir kez bile sarılamamıştır... (YKY Arka Kapak)
Yasal Uyarı: Bu sitede yayınlanan içerikler 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar www.ranini.tv'den yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz.