 
               
                                  
                      
                     
                    
                        
                
                    
                    
                    Trt'nin edebiyat uyarlamalarından nasibi alan Reşat Nuri Güntekin'in Yaprak Dökümü romanı 80'lerin Trt uyarlaması kültlerinden olup 1967 yılındaki sinema filmi versiyonu eserin şahsıma göre yegane başarılı adaptasyonuydu. Yine de 2005 yılında başlayıp beş sezon süren versiyonunun fenomenlik çıtasına ulaştığını söylemek yanlış olmaz. Halil Ergün'ün baba rolünü oynamak için dünyaya gelmesi bir yana dizi aynı zamanda senaristler Ece & Melek ikilisinin Aşk-ı Memnu'dan önceki 'aile kavramı' ele alışlarıydı. İki adaptasyonun da dış etkenli mihrakların aile içine girmesiyle başlayan felaketler zinciri temasında olması tesadüf de seçilmiş olabilir, bilinçli de... Aile içi ekseninde dönen birbirine kazık atmalar, aldatmalar ve yalanlar bir aileyi nasıl dağıtır sorusunu beş sezon boyunca sorgulamak izleyenler için korkutucu bir deneyim olsa gerek. Saf kötüler Ferhunde ve Hilmi Önal ile sempatik kötüler Oğuz ve Firdevs Yöreoğlu benzerlikleri, iyi-kötü çatışmasında geleneksel tadı canlı tutarak, aynı zamanda yeni bir pencere de açmışlardı. Trabzon'a alınan tren bileti türk dizi tarihinin en çok konuşulan mantık hatası olarak litaratüre geçmiş olması kuvvetle muhtemel. Çilekeş baba Ali Rıza Bey'in 'hık' diye vefat etmesi kimilerini ağlama krizlerine sokmuş, kimilerine ise bolca geyik malzemesi olmuştu. Gerçekten dramatik mi? Yoksa trajikomik mi bir son olduğu hala muâllakta.