Bir diğer aday filmim; başrollerinde Zeynep Değirmencioğlu, Semra Sar, İzzet Günay, Serkan ve Ertan Acar kardeşlerin oynadığı 1972 yapımı
Hayat Mı Bu? filmi. Onuncusunun düzenlediği Altın Portakal Film Festivalinden de en iyi film ve en senaryo ödüllerine layık görülmüştü. Zeynep Değirmencioğlu'nun babası Hamdi Değirmencioğlu'nun yazdığı senaryo kesinlikle yeniden değerlendirilmeye muktedir. Konusu özetle: Sevgilisi ve karısından aynı anda iki erkek bebeği olan bir adamın karısı doğumda ölür. Sevgilisiyle evlenir ama kadının öz çocuğuyla diğerini ayıracağını düşünüp iki çocuğu da büyüyene kadar uzakta bakıcı bir aileye verir. Böyle de ilginç bir mantık sahibi adamdır kendisi. Çocuklar 4-5 yaşlarında eve döndüklerinde kadın hangisinin öz çocuğu olduğunu anlayamayacak durumdadır. Çocuklar büyür biri müzisyen diğeri futbolcu olur ve aynı kıza aşık olurlar. Dram yükü oldukça ağır bir filmdi
Hayat Mı Bu? Aynı kıza aşk kısmını saymazsak senaryonun özgünlüğü seyirciyi tav edecek cinsten. Böylesine çılgın bir senaryo kesinlikle yeniden çevrilmeli.
Öznel hislerle seçtiğim iki film dışında daha nice enfes hikayeler keşfedip yeniden piyasaya sürülebilir. Sinema perdesinden ziyade evlerimize konuk etme ihtimalimiz konjönktür gereği daha olası görünüyor. Edebiyat, tiyatro oyunları, yabancı sinema filmleri ve yabancı diziler gerek telifleri verilerek gerekse esinlenerek uyarlanmaya devam ediliyor ve edilecektir de. Geleceği parlak olanları kore dizileri ve yeşilçam filmleri olarak görüyorum zira ikisinin de seyircilerle arasındaki doku neredeyse birebir uyuşuyor. Ben bu yazıyı yazarken Memduh Ün'ün iki kez filmleştirdiği senaryosu Turgut Ören'e ait unutulmaz bir yeşilçam klasiklerinden olan Üç Arkadaş filminin televizyon dizisi olarak uyarlandığını da belirtmeliyim. Anlayacağınız bir zamanların emektar sektöründen televizyon dünyasına daha çok ekmek çıkacaktır.