Yazın en çok izlenen dizisi Kendi Düşen Ağlamaz'ın Sinem'i beğenilen oyuncu Selen Soyder ile yeni projesini konuştuk. Diziye ve karakterine dair merak edilenleri paylaşan oyuncu ile samimi ve içten bir sohbet gerçekleştirdik. Hepinize keyifli okumalar.

Kendi Düşen Ağlamaz, senaryoyu ilk okuduğum andan itibaren beni gülümseten ve içime sinen, samimi bulduğum bir iş oldu. İçinde olmak istediğim sıcak bir hikayeydi. Menajerim Eser ve yapımla gerçekleştirdiğimiz tüm süreçler de bu samimiyette ilerledi. Mutluyum bu projede ismimin anılmasından.

Canlandırdığım Sinem karakteri, Alize'nin babası Nurettin'in sahip olduğu otelin müdürü. Nurettin ile bir ilişkisi var birbirlerini çok seviyorlar. Alize de onu sırdaşı gibi görüyor. Ancak iş Alize’nin babası ile Sinem’in arasındaki ilişkiyi öğrenince değişiyor ve çetrefilli bir noktaya geliyor.

Dizimizin çok fazla seyredeni ve seveni var. Uzun bir süre dizi yapmadığım için insanlar bu dizi ile ekrana dönmemden dolayı çok mutlu genelde aldığım tepkiler bu yönde. Yine doğru projeyle ekrana döndüğümü hissediyorum.

İlk okuduğumda ben bu işi çok sevdim ve içinde olmak istedim. İnsanlarında seveceğini düşünüyordum fakat şu an yurtdışından bile hatırı sayılır çoklukta fanı oluştu dizimizin. Bu kadar kısa sürede bunu beklemiyordum açıkçası.

Kendi Düşen Ağlamaz için en çok duyduğum şey oturup ailecek izlenebilecek çok keyifli bir iş olduğu, yakın çevremden bu ara sürekli bunu duyuyorum. Hem güldürüyor hem hüzünlendiriyor, her yaş grubunun hikayesi var içinde. Bence bu çok önemli ve insanlara bu yüzden çok iyi geldi. 6 yıl önceki son işimde TRT’ye idi. TRT’nin işlerini, o sıcaklığı ve samimiyeti seviyorum.

İnsanlara elimden geldiğince yardım etmeyi ben de Sinem gibi seviyorum.

Ben sır saklarken Sinem kadar sabırlı davranabilir miydim bilmiyorum.

Sinem için Alize çok değerli ve bende aynen Sinem gibi sabırla Alizenin bu ilişkiye saygı duyup kabul etmesini beklerdim. Çünkü o da şu an bir aşkın içinde. Bu aşkın onu ve aşka bakış açısını değiştirmeye başlayacağını düşünüyorum.

Aşk benim için hayatımın bu döneminde eskisi kadar bir anlam ifade etmiyor. İnsanın sanırım zamanla öncelikleri değişiyor. Artık aşkın kalıcı olduğunu düşünmüyorum.

Değiştirir. Ama o değişiklik insana göre farklılık gösterebiliyor bence. Herkeste aynı olduğunu ve aşkın herkesi değiştirebileceğini düşünmüyorum.

Oynadığım hiçbir karakterin birbirini tekrar etmemesine dikkat ediyorum en çok. Her yeni işte ve karakterde kendimi geliştirmeye açık olan karakterleri seçmeye dikkat ediyorum.

Çok uzun bir süre dizi yapmadım, benim ki genel bir uzaklaşma kararıydı. 6 yıl boyunca yeterince dinlendim ve dünyayı gezdim o yüzden yazı çalışarak geçirmek beni zorlamadı. Aksine yıllarca rutinim olan bu işe dönmekten dolayı çok mutluyum.

Sosyal medyada inanın çok fazla kötü yorum almıyorum. Ama eskiden çok daha fazla alıyordum ve bunlar genelde internetteki yanlış bilgiler içeren ve doğruluğu olmayan haberler üzerineydi. O zaman çok gençtim ve etkileniyordum. Zamanla herkesi memnun edemeyeceğimi ve herkese her şeyin doğrusunu anlatmak zorunda olmadığımı öğrendim. Açıklama yapma isteğimi bıraktım ve artık canımı bu tip şeylerle sıkmıyorum.

Sosyal medya vasıtasıyla dünyanın çeşitli yerlerinden evlilik teklifleri alıyorum :)

Yaşam bir yolculuk ve bir gün bitecek. Bu yolculukta sürekli çeşitli sınavların içinde olduğumun bilincindeyim ve bunları alacağım dersleri alarak, kendimi sürekli geliştirerek (hatta törpüleyerek), kendimi sürekli eğiterek vermeye çalışıyorum.

Çalışmaya çok erken yaşta başladım 18 yaşımdan beri çalışıyorum. Şimdi geriye dönüp bakınca bunun bana çok şey kattığını görüyorum. Hayatım boyunca sahip olduğum her şeyi kendi emeğimle yaptım. O yüzden zorda kalsam da ailem dahil kimseden bir şey isteyemem mesela. Ailemden en son 2003 senesinde 16 yaşındaydım Mp3ler vardı o zaman, son istediğim şey bu olabilir. Allah yokluklarını göstermesin tabii ki.

2 kedi ve 2 köpeğim vardı birini Şubat ayında kaybettim, şimdi 3 tane kaldılar ve yaşları da var baya. Şubat ayında bu kaybı yaşadıktan sonra,  inanın set dışındaki bütün vaktimi kısıtlı zamanları kaldığı için hep onlarla geçirmeye çalışıyorum.

Dizi yapmadığım bu 6 yıl içinde hayatımda ilk defa tiyatro yaptım. Tiyatro aktif olarak devam ediyor. Eylül’de yeni sezonda yine ‘Hangisi Karısı’ isimli komedi oyunuyla sahnede olacağım. Ve bu oyunla Türkiye’nin bir çok yerini geziyorum.