RaniniTV Ekspres: 15 Soruda Aytek Şayan

RaniniTV Ekspres: 15 Soruda Aytek Şayan
İzmir doğumlu Aytek Şayan, 2013 yılında Bilkent Üniversitesi’nin Tiyatro bölümünden mezun oldu. Sektöre adımını “46 Yok Olan” dizisiyle atan Şayan, “İsimsizler” dizisinde canlandırdığı Bozan Erol karakteriyle dikkatleri üzerine çekti. “Diriliş: Ertuğrul”, “Uyanış: Büyük Selçuklu”, “Barbaroslar: Akdeniz’in Kılıcı” gibi tarihi dizilerin yanında tiyatroda da yer alan Aytek Şayan, “Kuzgun” dizisindeki performansıyla farklı türlerdeki oyunculuk yeteneğini sergiledi.

Gelin, geçtiğimiz hafta Netflix’te yayınlanmaya başlayan “Bana Karanlığını Anlat” filminde İmam karakterine hayat veren ve önümüzdeki dönemde sıklıkla ekranlarımıza konuk olacak Aytek Şayan’ı 15 soruda tanıyalım.


 
1-Son projenizde canlandırdığınız karakteri özetleyecek beş anahtar kelime?
En son Attila’da çalışmıştım. Canlandırdığım Attila hırslı, acımasız, idealist, planlı ve zeki bir karakter.
 
2-Canlandırdığınız karakterin tek bir özelliğine sahip olacaksınız; hangisini seçerdiniz?
Çok planlı bir insan değilim o nedenle Attila gibi daha planlı olmayı seçerdim.
 
3- Oynadığınız diziyi, filmi veya tiyatro oyununu bir yemek, canlandırdığınız karakteri de malzemelerden biri olarak düşünecek olursanız; projeyi hangi yemeğe benzetirsiniz ve karakteriniz olmasa hangi malzeme eksik olurdu?
Bu soruyu en son Netflix’te yayınlanan filmimiz “Bana Karanlığını Anlat” üzerinden cevaplamak isterim. Hangi yemek olduğunu seçmek zor ama karakterim filmin tuzu, biberi benim için.
 
4- İlk audition’ınızı hatırlıyor musunuz; nasıl geçmişti?
Hatırlıyorum, eğlenceli geçmişti. Ben auditionları küçük birer gösteri gibi değerlendiriyorum ve bana ayrılan o sürede keyif almaya bakıyorum.
 
5- Bugüne kadar oynarken yaptığınız en komik hata nedir?
Hayatımda ikinci kez kamera karşısındaydım. Kalabalık bir sahneydi. Diğer oyuncular bir odada oturuyorlar ben de elimde tepsiyle girip çay, kahve dağıtacağım. Benim içeri girmemin bir zamanlaması var onu yakalamam gerek. Birkaç kere çektik olmadı, tabi kahveler çaylar arka tarafta yenileniyor her seferinde. Neyse en son işte “OLMADI, BİR DAHA” dendi. Ben hemen arkaya koştum kahveleri çayları yenileyebilsinler diye ama bu işi yapan arkadaş orda yok. Hemen eskileri suya tutayım diye tepsiden indirdim, reji “OYUN” dedi. Napayım ne edeyim derken “HADİ GİRİYOSUN” dediler. Tepsi boş… Ben de tiyatrodan gelen bir refleksle tepsim doluymuş gibi içeri girdim. İlk 20 saniye kimse anlamadı, ben baya çay kahve dağıtıyorum, -MIŞ gibi. İşin ilginci diğerleri de alıyor benim hayali çayları… En son tabi yönetmenimiz olayı fark etti, hep beraber güldük.
 
6- Şu an/son olarak oynadığınız dizide, filmde veya tiyatro oyununda sizin ya da başka bir karakterin söylediği, en sevdiğiniz replik nedir?
Şu an bir oyunda oynamıyorum ama bu soru bağlamında aklıma ilk gelen replik daha önce oynadığım bir tiyatro oyunundan: “Bütün hayvanlar eşittir ama bazıları daha eşittir.”
 
7- Bir bölümlüğüne/sahneliğine oynadığınız herhangi bir işteki karakterinizi ekipten başkası canlandıracak. Kimi o rolde görmek isterdiniz? Aynı şekilde siz de başka bir karakteri oynayacaksınız. Hangisini seçerdiniz? (Yaş, cinsiyet vb. etmenleri düşünmeden)
Açıkçası oynadığım rollerden herhangi biri için oyuncu arkadaşlarımdan kimse aklıma gelmiyor ama içinde yer aldığım işlerden birinde Hasan Sabah vardı. Onu oynamak isterdim, hakikaten ilgi çekici bir tarihi kişilik. Hasan Sabah’ı seçmemin bir nedeni de bugüne kadar doğru kaynaklar ele alınarak anlatıldığını düşünmemem.
 
8-Ergenliğinize döndük; sevdiğiniz bir ünlünün fotoğrafını tişörte bastıracaksınız. Bu kim olurdu? (Yerli/yabancı fark etmez)
“Geleceğe Dönüş”teki Marty karakteriyle Michael J. Fox veya “Maske” filmindeki haliyle Jim Carrey.
 
9-Karşınızda zaman makinesi var; hangi dönemde, hangi şehre ışınlanmak isterdiniz?
Fransız Devrimi / Paris-Bastille.
 
10-Bugüne kadarki en büyük çılgınlığınız nedir?
Yani düşündüğümde “çılgınlık” diye hatırladığım bir şey yok ama hemen bir tane edineceğim :)
 
11-Hangi dizileri takip ediyorsunuz ve onları izlerken yanında yemesem olmaz dediğiniz abur cuburlar neler?
Bu aralar “Last Of Us”ı takip ediyorum, abur cuburlarla aram yok. İzlerken atıştırmak pek adetim değil ama meyve yiyorum öyle zamanlarda.
 
12-Güne bir kitabın dünyasında başlayacaksınız; öğlen bir dizinin, akşamı da bir filmin dünyasında geçireceksiniz. Hangilerini seçerdiniz?
Sabah: “Don Kişot”, öğlen: “Rick and Morty”, geceler zaten hep “Inception”.
 
13-Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez yanları nelerdir?
 Oyunculuk hakikaten eğlenceli. Sevdiğim işi yapıyorum ve mesleğini seven herkesin eğlendiği kadar ben de eğleniyorum. Ama beklemek çok zor.

14-Kapitalizm, feminizm, sosyalizm, elitizm... Hadi, bunların yanına bir tane de siz yepyeni bir “-izm”li kavram ekleyin.
O kadar çok “-izm” var ki bir tane de ben eklemeyi tercih etmem. Ama illa bir “-izm” olacaksa, çok tatlı bir kedim var, adı Çuval. Çuvalizm olsun, zaten kendisiyle tanışanlar da katıldı bu Çuvalizm’e.
 
15- İnsan tabiatı gereği kendini ciddi anlamda eleştirirken zorlanır. Çünkü nedenini herkesten iyi bildiği için hep o noktalara sığınır. Ben bu soruyu kime sorduğumu bilmiyorum ancak diğer oyunculara ve okurlara bir mesaj olması açısından kendinde ‘tamamlanabilir bir eksiklik’ gördüğün şeyi nedeniyle birlikte anlatır mısın?
İnsan kendini eleştirirken zorlanır mı bilmiyorum. Ama eleştiri dinlerken veya eleştirdiği şeyleri değiştirmeye çalışırken zorlanıyor. Onu biliyorum. Ben daha eylemsel olmaya çalışıyorum. Özellikle benim için önemli olan konulardaki düşüncelerimi eyleme geçiremediğim için çok eleştiriyorum kendimi. Nedenini sordunuz, zaten bu nedenleri düşünürken kaybolup eyleme geçemiyor insan. O yüzden kabul edilebilir bir nedeni yok sanırım. Sadece “yapmaya” başlamak gerek.



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER