RaniniTV Ekspres: 15 Soruda Murat Balcı

RaniniTV Ekspres: 15 Soruda Murat Balcı
Son olarak Tutsak dizisinde gözü pek ve asla kaybetmeye niyeti olmayan adaşı Komiser Murat’a hayat veren Murat Balcı’ya 12’nci soruya verdiği cevap için teşekkürü bir borç bilir, hayal gücüne sağlık derim. Friends ve Ally McBeal dizileri ile Into the Wild filminin aynı paragrafta yer aldığı bir cevaba imza atmış olduğunu söylemem durumu açıklamak için yeterli olacaktır diye tahmin ediyorum. Beni süper fantastik bir evrene ışınladığı için sözü Murat Balcı’nın kendisine bırakır; Türkiye’nin Yıldızları’nda verdiği hayatının en romantik audition’ından Tutsak’a, kreması tabak kenarına itilmemiş pastadan (ne alaka diyebilirsiniz; cevabı hemen aşağıda) Yontma Taş Devri’ne kadar, böyle okuyunca anlam bütünlüğü kuramayacağınız, yer yer absürt gelebilecek başlıkların yer aldığı sohbet için buyursunlar derim.



1- Canlandırdığınız karakteri özetleyecek beş anahtar kelime.
Son olarak rol aldığım Tutsak’taki Murat’ı düşünecek olursam cesur, hırslı, idealist, inatçı ve savaşçı diyebilirim.

2- Tutsak’ın Murat Ülkü’sünün tek bir özelliğine sahip olacaksınız; hangisini seçerdiniz?
Komiser Murat’ın beni en çok etkileyen özelliklerinden biri inandığı ve doğru bildiği şeyden hiçbir şekilde taviz vermeden, korkusuzca sonuna kadar arkasında durması.

3- Tutsak’ı bir yemek, Murat’ı da malzemelerden biri olarak düşünecek olursanız; diziyi hangi yemeğe benzetirsiniz ve karakteriniz olmasa hangi malzeme eksik olurdu?
Komiser Murat o kadar tüm olayın merkezinde ve aydınlatmaya çalışan, aynı zamanda dizideki tüm karakterlerle tek tek teması olan biriydi ki rahatlıkla “tutsak” pastasındaki tüm malzemelere dokunan pasta kreması olduğunu söyleyebilirim.

4- İlk audition’ınızı hatırlıyor musunuz; nasıl geçmişti?
2004 yılında Türkiye’nin Yıldızları adlı televizyon yarışması elemelerinde Hamdi Alkan, Nurseli İdiz, Ali Poyrazoğlu ve diğer jüri üyeleri karşısında kameraya bakıp çok aşık olduğum birine “Seni seviyorum” diyerek ilk audition’ımı vermiş ve yarışmaya seçilmiştim (gülüyor.)

5- Bugüne kadar sette yaptığınız en komik hata nedir?
Çalıştığım birçok sette genellikle çok komik durumlar yaşayıp çok gülerim. Fakat şimdi en komiği deyince hemen aklıma gelmiyor. Son işimden örnek verecek olursam; replik hataları, dil sürçmeleri, çok ciddi veya agresif sahnelerde karşımdaki partnerime bir anda gerçek adıyla veya bambaşka bir isimle hitap etmem ara ara komik engeller yaratıyor tabii.

6- Tutsak’da sizin veya başka bir karakterin söylediği, en sevdiğiniz replik nedir?
“Korku bir insanın en büyük tutsaklığıdır.”

7- Bir bölümlüğüne / sahneliğine Murat’ı ekipten başkası canlandıracak. Kimi o rolde görmek isterdiniz? Aynı şekilde siz de başka bir karakteri oynayacaksınız. Hangisini seçerdiniz? (Yaş, cinsiyet vb. etmenleri düşünmeden.)
Ayda Abla’yı (Aksel), komiser rolünde görmek çok enteresan olabilirdi aslında (gülüyor.) Ben de Bahadır (Caner Şahin) karakterini nasıl yorumlayacağımı merak ederdim açıkçası.

8- Ergenliğinize döndük; sevdiğiniz bir ünlünün fotoğrafını tişörte bastıracaksınız. Bu kim olurdu? (Yerli / yabancı fark etmez.)
Çocukluğumdan beri hep en büyük aşkım Sezen Aksu olmuştur.

9- Karşınızda zaman makinesi var; hangi dönemde, hangi şehre ışınlanmak isterdiniz?
Sanırım henüz aidiyet ve sahiplenme duygularının günümüz şekliyle gelişmediği, doğaya saygının ve onunla bir olmanın had safhada olduğu, M. Ö. 10 binli yıllarda, Yontma Taş Dönemi’nde yaşamak çok büyülü bir deneyim olabilirdi. Mekan olarak da yine dünyanın en güzel yerlerinden biri olan, aşık olduğum İstanbul’da yaşamak isterdim sanırım. Yarımburgaz Mağarası kulağa hiç fena gelmiyor mesela (gülüyor.)

10- Bugüne kadarki en büyük çılgınlığınız nedir?
Cebimde 50 lira parayla gözümü karartıp hiçbir iş veya güvencem yokken, valizimi hazırlayıp Ege Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünü üçüncü sınıftayken bırakıp ilk otobüse atlayarak İstanbul’a taşınmak sanırım (gülüyor.) Neyse ki şanslıydım ve benim için her şey yolunda gitti.

11- Hangi dizileri takip ediyorsunuz ve onları izlerken yanında yemesem olmaz dediğiniz abur cuburlar neler?
Açıkçası pek dizi izlemiyorum. Fakat ciddi bir film hastasıyım. Hiç sıkılmadan, sürekli film izleyebilirim. Ve bir şey izlerken farkında olmadan yediklerimizin, vücudumuzun en büyük düşmanlarından olduğunu maalesef çok iyi biliyorum. O yüzden film seyrederken olabildiğince hiçbir şey yememeye, kahveyle geçiştirmeye çalışıyorum. Mutlaka bir şey yemek istersem de arada meyve veya maksimum 100 gram kabuklu kuruyemiş yeme iznim var kendime.

12- Güne bir kitabın dünyasında başlayacaksınız; öğlen bir dizinin, akşamı da bir filmin dünyasında geçireceksiniz. Hangilerini seçerdiniz?
Güne Stefano D’Anna’nın Tanrılar Okulu adlı kitabıyla veya Küçük Prens’le başlayıp Friends, Ally McBeal ya da Avrupa Yakası’yla devam ederek Into the Wild, Peaceful Warrior, The Man from Earth, Truman Show ve Minik Serçe filmlerinden birinde bitirebilirim.

13- Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez yanları neler?
Benim için meslekler ikiye ayrılır; severek ve maalesef sevmeden yaptığın. Çok şanslıyım ki ben çok severek yaptığım bir işe sahibim. Tabii ki her mesleğin kendince farklı zorlukları var ama dediğim gibi severek yaptığınız hiçbir şeyin çekilmez bir yanı olamaz bence. Benim için oyunculuğun en keyifli yanlarından biriyse, size bir hayatta onlarca farklı hayat ve karakterler yaşayabilme imkanı sunması. Karşılığında aldığınız takdir, sevgi ve alkış da işin kaymağı tabii (gülüyor.)

14- Kapitalizm, feminizm, sosyalizm, elitizm... Hadi, bunların yanına bir tane de siz yepyeni bir “-izm”li kavram ekleyin.
Loveist olurdu. Anlamı; hiç kolay olmadığı halde her şeye ve herkese sevgiyle bakabilmeyi başaran ve tek mücadelesi sevmek, daha çok sevebilmek için olan. En nihayetinde bizi sadece sevginin iyileştirip kurtarabileceğine inanlardanım.

15- Bir sonraki oyuncuya sormam için senden bir soru rica etsem...
Bir oyuncunun başına gelebilecek en güzel şey sizce nedir?
 
Bir önceki RaniniTV Ekspres 15 Soruda’nın konuğu Esra Ronabar’ın sorusu:
145 dakikalık dizide, hafta 6 günde, en az 12 saat çalışarak tutarlı ve sağlam bir karakter çıkarma motivasyonunu nereden buluyorsun?
Bazı aşklar aşığı çok hırpalar ve kanatır. Bir o peri masallarındaki aşka bakarsın; bir de kendi yaşadığın, hırpalandığın, zaman zaman canını yakan, nazını ve kaprisini çokça çektiğin o aşka bakarsın ve yalnızca iç çekersin. Ancak sevmekten ve aşkından yine de vazgeçmez, daha doğrusu vazgeçemezsin. Hollywood’da oyunculuk peri masalındaki gibiyse, burada diğer seçenekteki oluyor. Fakat ikisi de aynı aşk ve gelin görün ki aşkın kendinden başka bir motivasyona ihtiyaç olmuyor. Tüm meslektaşlarımla birlikte çok yakında o peri masallarındaki aşkları da yaşayabilmek dileğiyle (gülüyor.) 

Röportaj: Cansu Uras
Fotoğraflar: Alper Kemal Özkorkmaz



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER