Öncelikle
hepimize hayırlı olsun, resmi olarak Kubbe’nin altında 4. haftamızı tamamladık!
“3 hafta önce...” diye başlayan Under the Dome’un açılış sahnesi, 10. bölümle
birlikte artık “4 hafta önce...” olarak başlıyor. Demek ki Chester’s Mill’de
aşk, ihtiras, entrika, gerilim, korku ve heyecan dolu henüz bir ay geçirmişiz.
Size de biraz uzun gelmedi mi?
Güzel
gelişmelerle başlayalım; Barbie’nin aramıza dönüşü kesinleşti. Gerçi “Legacy”
bölümüyle o kadar çok cevaba ulaştık ki, Hektor Martin’e göre böyle bir dönüş
pek mümkün değil. Hikayenin en başından beri Aktaion Energy’nin CEO’sunu merak
etmiştim. Hayır, Barbie’nin babasının rütbesi sadece bir müdür olabilirdi.
Aktaion Energy’nin esas CEO’su bu bölümle hikayeye dahil olan Hektor Martin imiş.
Yalnız laps diye bir anda Chester’s Mill’de belirmesi biraz ani oldu. Hektor ve
yanındaki siyah giyen adamları sağ olsun, Big Jim, Norrie ve Hunter “Kinship”in
saldırısından kurtuldu. Denize düşerken yılana sarılmak böyle bir şey olsa
gerek.
Paylaşılamayan adam: Dale "Barbie" Barbara
Aşırı dozda aşk
sayesinde Christine’in boyunduruğundan kurtulan Barbie için ise işler o kadar
kolay olmayacak. Tamam, en nihayetinde gelmiş geçmiş en iyi çift unvanına sahip
olan Barbie ve Julia kavuşmuş olabilir. Fakat Eva hala Barbie’nin
kızına hamile ve Barbie’nin “Julia’yı öldürdüm.” yalanını Junior pek yemedi. Ne
yazık ki Barbie yeteri kadar iyi bir yalancı değilmiş. Öte yandan, bu aşk
üçgenine bir de bebek eklenince ortalık şenlik alanına döndü. Dikkat ettiyseniz
“Neyse canım bunu da 9 ay sonra düşünürüz.” mantığı bu sefer pek işe yaramıyor.
Tabiri caizse beyazlar içindeki 12 genç kızın yaşam enerjisini emen Eva’nın artık
resmen karnı burnunda; çocuk doğdu, doğacak. Nitekim Yeni Kraliçe’nin doğumu
pek hayra alamet olmayacak. Bu arada, kraliçe dediğimiz bebeğe bir isim koymasak
mı artık?
Yeni bir ittifak doğuyor: Direniş <3 Aktaion
Christine Price
ve Eva’nın Aktaion Energy’nin maaşlı ve sigortalı çalışanı olduğunu biliyorduk.
Fakat görünen o ki işler o noktada da çığırından çıkmış. Bu bölümde bir kuple
flashback’e şahit olduk, güzel de oldu. En azından Kubbe ve yumurta hakkında ekstra
bilgi sahibi olduk. Meğer Aktaion Energy bir süre önce zaten yumurtaya
sahipmiş; temiz ve sınırsız enerji kaynağı olan bu yumurta Hektor’un kankası
Patrick’in kafaları yemesine sebep olmuş. Patrick’in tedavisi için varını
yoğunu ortaya koyan Hektor’un yolunun sonunda Chester’s Mill’e düşmesi biraz
manidar. “Yeni Hunter” lakaplı bilgisayar kurdu Lily’nin de Patrick’in kızı
olması olaya biraz duygusallık katıyor. Söz konusu tedavi için Christine’in
DNA’sının gerekliliğini göz önünde bulundurursak, işiniz biraz zor çocuklar.
Kraliçemiz bu bölüm pek ortalarda gözükmedi. Belki de Under the Dome bütçesel
olarak her bölüm yalnızca bir konuk oyuncuyu ağırlayabiliyor. Hektor gelir;
Christine kaçar!
Bilinçli biliçsizler: Sam ve Junior
Artık resmi
olarak kasabanın bilim adamı unvanına kavuşan Joe herkes için Kubbe’den
kurtulma gizeminin tek anahtarı. Akıllı çocuk zaten Joe, bu ses dalgasıyla
Kubbe çatlatma işini kıvırabilir. Beceremezse Kubbe’nin kireçlenmesi yüzünden
havasız kalarak boğulacak olmaları gerçeği de iyi bir motivasyon. Zaten
Christine de dahil herkes Chester’s Mill’den kurtulmak istiyor. Fakat unutulan bir
nokta var: Hektor ve Lilly bir takım güvenlik sebepleri nedeniyle kurtulmaya
pek hevesli değil. Eh artık saflar değişti...
Küçük bir
matematiksel yanlış anlaşılmaya da değinmeden geçemeyeceğim. Bu bölümde
Hektor’un ağzından Kubbe’nin altında 2000 kişi kaldığını duyduk; hem de iki
defa. Geçen sezonun bitişiyle birlikte kozalarda birkaç düzine insan olduğunu
hatırlarsak, son bölümlerde ölenleri ve hatta Yeni Kraliçe için bu haftaki
toplu katliamı da hesaba katarsak, kasaba nüfusu şimdiye eksilere inmez miydi?
Açıkçası bilemedim.
Christine Price
fan club ve direniş arasındaki savaş süredursun, Hektor Martin’li Aktaion
Energy’nin bu savaştaki hamlelerini artık göz ardı edemeyeceğiz. Önceden dışarıdan
bolca müdahalede bulunan Aktaion artık sahaya indi ve savaşın göbeğine
yerleşti. Bakalım uzun vadede en karlı çıkan taraf kim olacak? Son gülen iyi güler.
Haftaya görüşmek
üzere...