Kalbinde kötülük olanın kaderinde mutluluk olmaz(mış)!
Her bölüm finalinde dev olay kasıcam diye hikayeyi hallaş pamuğuna çeviren senaristlere alıştık. Her sezon finalinde sezon arasını seyircinin sözde merakta geçirmesi için baş karakterin elinde bomba patlatıp soru işareti bırakan(!) yeni sezonda 'aa meğer adam bombaya efsunluymuş' dedirtecek derecede iki gün yoğun bakımda yatıp üçüncü gün yeni felaketlere sürükleyip yediği yemekten zehirlenmiş muamelesi gördürenlere de.. Ama iş kendi kalene gol atmaya geldi mi, işte buna alışamadık daha doğrusu alışamadım. Kara Ekmek'in hikayesini anlamakta biraz bocaladım ilk zamanlar. Çünkü kimin ne olduğu, ne için var olduğu muallaktı ve ben bu karışıklığı sevdim. Hikayenin evrileceği yerlerin ip uçları zaman zaman verildi. Kimini çok mantıklı buldum kimini görmezden geldim. Görmezden geldiklerimi keske senaristte görünmez etseymiş diye de söylenip durdum dün gece bölümü izlerken...

Hale hikayenin kaybedeni.. Bunun sebebi kendisi. Bir başkası değil. O yalıda hep bir varolma mücadelesi verdi. Kızını kaybettiğindeyse karşısında bir de Taylan cephesi açıldı. Taylan'ın sağlam(!) karakteri onu bir çocukla ortada bırakmayacağından o da hamile kalmak için uğraştı ve başardı. Her kadın hatta her insan sevilmek ister şefkat ister. Hale'nin Ömer'in 'ben senin hakkında herşeyi biliyorum' cümlesiyle şirazesinin kaydığından hepimiz hem fikiriz. Hale egoist. O yüzden O'nun egosuna oynamak atılacak en mantıklı adımdı ve bunu Ömer çok güzel başardı. Yalıda 'bana ne cüretle dokunursun' diyen Hale'nin bakışlarından da anladık ki Hale'nin o isyanı kendisineydi. Aslında Ömer'e dair 'nefis mücadelesi' başlamıştı. Bu yakınlaşma ister devamlı ister karakterlerin bir anlık bocalaması olsun her türlüsünü anlarım ama Ali Pervin yakınlaşmasını beğenen mantıklı bulan onlar için yanıp tutuşan bir araya geldiklerinde içinin yağları eriyen birileri varsa beklesin çıkışa gelcem..

Ranini'nin hazırladığı 'ziyan edilmiş kurgusal hayatlara dair sayıklamalar ' dosyasına yeni adayım mahallenin ağır abiliğinden Behlüllüğe (d)evrilen Ali.. Anlamadım anlayamadım. Zaten verdiği hiç bir vaadi yerine getiremeyen hikaye, karakterleri de harcamaya başladı. Başından beri zaten hali hazırda şirazesi kayık karakter bolluğu yetmiyormuş gibi bir de yenilerini eklemek af buyrun 'hikayeciliğin' neresinde mevcut?

Ali için Mine namustu aşktı demediniz mi? Her ne kadar ergen tribi kıvamında da olsa bazı sahnelerle altını süslemediniz mi? Yaratılan karakter Mine varken de yokken de ayrıyken de sevgiliyken de O'ndan başkasını düşündü mü? Hayır. Mine mavi gözlerini belertip 'ben seni sevmiyorum' dediğinde dahi yine O'nun kapısında sabahlamadı mı? Sözde büyük aşkı yok saysak dahi Ali mahallenin bıçkın delikanlısı değil mi? Amca dediği adamın karısına yan gözle bakacak kadar ne ara Behlülleşti? 

Dehşete kapıldım.. Evet evet dün bölümü izlerken ki ruh halimi özetleyen en iyi cümle bu sanırım.. Durdum düşündüm.. Eğer izlediğim akşam yorum yazsaydım yazdıklarımın altından kalkamazdı bu hikaye.. Bekledim, tarttım ölçtüm biçtim yine olmadı. Sahiden ben dün ne izledim? Kapıldığım hikayenin ana teması neydi? Ben cidden sezon finalinde bunları görmek için mi bu kadar bekledim. Hiç bir tıbbi bilgim yok ama bu kara cahil insanın bile lisede gördüğü Sağlık Bilgisi dersinden hatırladığı birşey varsa o da doğum olayının ne kadar kilit bir konu olduğu ve son derece geniş önlemler alınsa dahi öncesinde ve sonrasında gerekli kontroller yapılmazsa hem çocuk hem anne sağlığının ciddi anlamda tehlike altına gireceğidir. Peki dün gece Kara Ekmek'in sözde tempoyu düşürmemek adına imza attığı ütopya neydi? Hiç bir bilgisi olmadan erken doğum yaptıran anneanne, kanlar içinde kalan ama hastaneye gitmeyen gitse de ertesi gün ayağa kalkan Asiye ve en önemlisi kaç aylık olduğunu bilmediğimiz ama erken doğup tam zamanında doğanlara taş çıkartan bir bebek.. Allahım okudukça inanamıyorum. Evet bunların hepsi dün gece bir Türk dizisinde yaşandı..

Çok teşekkür ediyorum senaristlere.. Bana bir hikaye nasıl yazılamaz nasıl yoldan çıkılır böyle saçma (evet en yumuşak hali bu söyleyeceğim kelimenin) bir final nasıl yazılır? Sorularını cevapladıkları için. Bravo! Meğer benim derdim, 'Ali Pervin ilişkisi nasıl ilereyecek'miş. Meğer ben çocuk nasıl olacak da Fatma'ya kalacak diye düşünüp durmuşum. Ya Allah aşkına diyorum bak çok samimi bir şekilde soruyorum yazdığınız finali izlediniz mi? Hadi siz yazdınız bir tane oyuncu çıkıp da 'Ne alaka lan!' demedi mi? Yönetmen 'arkadaşım bu hikayenin derdi bu değil doğal olarak böyle bir final olamaz' demedi mi? Allahım kafayı çıldıriciiimmmm! Sahiden kendimi keriz yerine koyulmuş gibi hissediyorum..

Hiç bir zaman izlediğim hikaye salt aşk içersin her bölüm ekran karşısında Nutellamı parmaklarken kurgusal dünyadaki aşkları ağzımın suları akarak  izleyeyim derdinde olmadım. Hatta 'sert' hikayeleri daha çok sevdim. Bu yüzden de Kara Ekmek izlemeye başladım. Varoştan gelen bir kızın türlü entrikalarla hayattan alacağı intikam hikayesi beni cezbetti. Benim alıcısı olduğum hikayede mağdur kız adım adım yükselecek ve intikamını alırken karşısına 'aşk' çıkacak hikaye çıkmazlara girecekti. Peki şimdi ne oldu? Beklediğim hiç bir olay yaşanmadı 'kilit' dediğim her sahne geçiştirildi. Kurguda hiç ama hiç bir hikayenin temeli yok.

Ali ve Mine neden sevgili olmuş mesala? Her tümsekte çakılan Mine nasıl bir çaresizliğe düşmüş de Ali'ye mecbur kalmış? Seni sevmiyorum deyip üç gün sonra "evlenelim ben seninle çok mutluyum" diyecek kadar ne yaşamış mesala veya ne düşmüş kafasına?

Pervin neden Salim'e kalmış ya da? Salim'in ilk karısı neden ölmüş? Salim ilk karısını da Pervin kadar sevmiş mi? Pervin nasıl kapılmış Ali'ye? Taylan ölen çocuktan sonra hemen soğuyacak kadar az mı sevmiş Hale'yi. Ya da Hale'yi Mine'yi Asiye'yi aynı andan sevecek kadar inek mideli miymiş?

Bunun gibi trilyon tane soru var kafamda. Ama ben 22 bölüm boyu hiç birinin cevabını alamadım. Hiç bir sahnesinde zerre heyecanlanmadığım bitse de gitsek modunda izlediğim anneanne sahneleriyle dolduruldu bir sezon. Sahiden bu muydu sizin ana hikayeniz? Kaçık bir anneannenin yapabileceklerinin sınırını mı gösterdiniz bize?

Zaten dizideki hiç bir çift sahiden çift olabilmiş değil. Taylan'la dertleşen Berkant'ın babalık davasını güden ama Çetin'le olan bir Asiye, sinirlenince hormonları depreşince başkalarına giden Çetin, maymun iştahlı Taylan.. Yoruldum.. Sahiden yoruldum. Ben bunların hiç birini istemiyorum. Bana vaadettiğiniz hikayeyi verin. En başta kurduğunuz olay örgüsünü istiyorum. Asiye'nin Çetin aşkına hiç bir zaman ikna olmadım. Iyi de onlar değil mi esas çift? Bir senarist hikaye yazarken istediği kadar objektif olsun seyirci illaki bir taraf tutmak isteyecektir. Ama benim hala bir tarafım yok. Çünkü anlattığınız hiç bir hikayeye inanmadım. Ben daha adına fanlar açılmış AsÇet cephesinde birşey bulamazken bölüm, adını bile bilmediğim bir taksici üzerinden aktı gitti tebrik ediyorum gerçekten..  

Her hafta 'süre doldurma' kaygısı içine girdiklerini hisseder oldum. Sözün özü Kara Ekmek benim gözümde ne anlatacağını şaşırmış 'biraz ondan biraz bundan derken herşeyden az anlayacağına birşeyden tam anla' felsefesini unutmuş bir hikaye artık. Gerçekten en kötü karar kararsızlıktan iyidir. Bu sezon finali bir milat olsun ve yeni sezonda hikayeyi toparlayıp ne anlatacağınıza karar verin. Aşksa aşk aksiyonsa aksiyon. Ağdalı hayatlar bize göre değil örnekleri çok. Kervan yolda düzülür mantığından uzaklaşın şartlara göre eğilip bükülmeyin lütfen lütfen lütfen..

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER