Veda etmek zordur, vedalaşmak çekilir gibi değildir. Ardında
bıraktıkların gözünün önüne gelir. Ayrılmak istemesen de gidersin… Dün akşam
izlediğimiz bölüm, tam da son çıkış, son bakıştı. Olayların birikmesi,
patlaması, sevginin muhteşem derinliği, bağlılığın yemini.
Hadi gel de neler
olmuş, bir bakalım …
Geçtiğimiz hafta kaplumbağa çocuk, Cemal’e sarıldığında “Eyvahhhh,
bu masal şimdi bitti” diyenleriniz biraz sakin. Tedirgin olmazsak sıkıntı da,
var bizim genç Alkan çiftinin bildiği. Onlar biraz tereddüt yaşarsa yanlarında
kapı gibi Hüsnü Alkan var.
Uçurtma şenliği başlamış, en güzel anında Kaan kamerasıyla
gelmiş, çocuğun baba deyişlerini herkesin içinde duyunca Gül ister istemez kötü
olmuştu. Sultan Ana, engin tecrübeleriyle torununa destek oldu. Gül kız da
sakince dinleyince hak verdi. Öfke ile kalkıp zarar ile oturmayı tercih etmemesini
artı not olarak yazdık. Benim gözümde bu bir olgunlaşma gösterisi, sevginin
güzel gücüdür.
Cemal’i de arkadaşları sözde sakinleştirecekti. Nerede?
Hepsi “Benim Suçum” diyerek psikoloji bozdular. Cemal, düşündüklerini Gül ile
paylaşmak üzere çocukla beraber Sultan Ana evine gitti. Bu arada bir güzelliği
daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Evlerin kapıları ne kadar güzel değil mi?
Kocaman bahçelere giriş önü oymalı, işlemeli kapılar. Evlere girerken, insan
kendini ; “Buyursunlar efendi hazretleri” gibisinden karşılanıyor hisseder. –yazmazsam
içimde kalırdı-
"Ruh eşim, aynı anda anda şeyleri düşündüğümüz için çok mutluyum"By Gül
Cemal, içeriye girer girmez Gül’ün kendisini tersleyeceğini
düşünürken, büyümüş ve anlayışı artmış
olan Gül, hemen sarıldı boynuna. Kıyamaz sevdiceğine, plan yapılmış
olabileceği onun aklından da geçmiştir. Hemen iki kafa bir araya gelir ve
başlasın oyun.
Bu arada plandan Hüsnü, Sultan Ana ve Dudu’nun da haberi
olur ki, faka basılmasın. Her şey yolunda gayet güzel işler. Gül, Cemal’i
seviyorsan hali hazır da olan çocuğu da severim, der. Kaan’ın buna içlenişi,
ablasından yardım istemesi takdire değer. Hüsnü Baba ise inceden gözdağı
vererek, Kaan’dan çıkarsa bu iş kaçacak delik aramasını söyler…
Bu vaziyetler devam etsin, Bünyamin tarafına
gelinsin …
"Ben de altın bilezik isterim" By Ayten
Yusuf Baba ve tayfası acayip meraklı konuya. Cemal’in
kaplumbağa çocuğu kabullenişine de şaşkınlar, Gül’ün çocuğu bağrına basmasına
da. Bu olayları şimdilik eliyle iterek dükkan için reklam çalışması yapan
Bünyamin planının ilkini başarıyla tamamlar. Sahte paraların üzerine tükkan
ismi ve resmi yaptırarak hedef kitlesini tursitlere çeker. İlk oltaya Kemal ve Tarkan gelir. Demek gerçekten para olmuş
olsa kimseye söylemeden paraları alıp kaçacaklar. Ahhh ahhh…
Akşam aileden geçen test ertesi gün tüm sahile yayılarak
ilerler. Bünyamin reklam işlerinde 1 numara olma yolunda emin adımlar atıyor.
Bildiği yarım İngilizce, Almanca belki Fransızca ve İtalyanca bile konuşarak
kendi tükkanına müşteri çektiği aşikâr. Gül’ün kibar konuşması, Sultan Ana’nın
elini cebine atması fos şimdilik…
Alkan Ailesi’nde çocuk kısmının çözülmesi beklenirken,
Kamuran tarafında 6 sene önce aldatılanın kendisi olduğu olayı var. İlahi Kamuran
, demeden geçemiyorsun. Bundan da kendine pay çıkartıp ağlayıp durdu. Neyse ki
Seval var da iyi oluyor. Kaan ile evlenmesinin kaçmasından daha iyi olacağını
da söyledi. Akıl verenin altın bulsun.
İşler bununla kalmıyor. Kamuran bir yardım daha ederek,
Cemal’in aklındaki ufak şüpheyi kapattı. Vücudundaki lekeyi, Kaan’a
söylediğini itiraf etti de artık Kaan’ın
oyununu ortaya çıkarmaya ramak kaldı. Çocuğundan ayrı duramayan anne de sesini
yükseltince, kaplumbağa çocuk da sıkılınca foyalar çorap söküğü gibi ortaya
çıktı.
Kaan, kendi ağzıyla muhtarlığın orada itiraf etti. Sadece
Niyazi’nin olduğunu düşünerek oltaya gelen Dişçi Kaan Yontar, içeriden çıkan
tüm ahali ile öylece kaldı. Biz bu duruma acayip sevindik de son haftaya
giriyoruz diye içimiz burkuldu.
En meraklı sahne, kızların sahnesiydi. Cemal’in asker
eğlencesinden çocuğunun olduğunu düşünmeleri üzerine Celal ve Kemal’i
sıkıştırdılar. Hilâl biraz dert etsin, nitekim Kemal eğlence peşinde. Ayten ise
gözün gibi bak Celal’e. Ailece veda edersiniz diyipduru. Celal’i kaçırırsan
yandın Ayten kız.
"Evimin direği, kaymaklı dondurma aldığın için teşekkürler"By Dudu
Unutur muyum Dudu & Hüsnü aşkını. Aslan Hüsnü Baba, Kaan’ı
evinde de rahat bırakmayıp dedektiflik yaptı. Dudu da tatlı tabağını hediye
etti. Çıkışta da Hüsnü Alkan karısına jestini yaptı. “Dondurma alam mı kız?” O
nazı cilveyi de genç kızlar yapmıyor. Maşallah size, aşkınıza…
Haftaya son demek çok zor. Extra keyifle izleyeceğimiz bölüm
diyelim. Şimdiden biraz peçete de hazırlayalım gari …
Sevgiler , güzel haftalar …