Hafta boyunca geçmiş bölümle ilgili teoriler ürettim; kiminde
kendimle çeliştim, kiminde belkilerle boğuştum. Fakat tek bildiğim şey var o da
özlem. Mad Men’i özlemişim ve veda etmeye hiç hazır değilim!
Bölümden önce fragmanı izlemiş, fotoğrafları incelemiş; Don,
Betty ve çocukların olduğu sahneyi görünce sevinmiştim. Betty, Henry’den
ayrılsa, Don’la yeniden bir araya gelseler izleyeceğimiz görüntüler açılıştaki tatlı
mutfak sahnesi gibi olurdu. Kısa da olsa oldukça anlamlıydı. Don’la aynı karede
görmeyi en sevdiğim kadın Betty, yüzlerine yansıyan huzuru gördüğüm her sahne
kabulüm. Biliyorum ki Don da o günlerin özlemini taşıyor. Henry kapıdan içeri
girince yaşadığı hayal kırıklığında da bunu gördüm.
Bu sahnede ilk sezonu anımsamayan var mı? Don beklediğimden daha büyük bir pişmanlıklar evrenine
girmiş. Fakat hayal kırıklığı yaşamaya doymuyor olsa gerek hayatına Diana’yı
almakta bu kadar ısrarcı. Aslında Don yalnızlıktan korkuyor ve ısrarının en
önemli sebebi de bu. Diana ona yoldaş olsun istese de yanlış tercihlerine bir
çentik daha attı. Diana’nın çocuğunu kalbine gömüp, geçmişinden kaçma
hikayesinin altından bir şeyler çıkar mı, Don tekrar onun yanına gider mi
bilemesem de Diana’nın Don’ı reddetmesine sevindim. Don’ı son sahnede biriyle beraber
göreceksek, yanında olmasını istediğim kadın Diana değil.
Ne demek menüde mutluluk yok?
Megan Draper yakında tekrar Megan Calvet olacak. Ay hadi
inşallah! Megan’ı başından beri sevmiyorum, Don’ı söylediği kadar sevdiğine de
inanmıyorum. Don, Megan için bir basamaktı, Megan merdivenleri çıktı ve bitti.
7.sezonun ilk yarısında Don ve Megan’ın yolun sonuna geldiğini görmüştük fakat ne
ara durum bu raddeye geldi anlam veremedim. Sakin sakin telefonu kapayan Megan
gitmiş, ‘hayatımı mahvettin’ diyen Megan gelmiş. Arada izlemediğimiz bir şeyler
geçmişse bilemiyorum da benim gördüğüm kadarıyla Megan’ın hayatı mahvolmuş
değil. Megan, Don’la beraber olmasa hala ajansta bir sekreterdi. Hayallerinin
peşinden gidecekti madem, Don’dan önce neden gitmedi? Ben burada mağdur bir
Megan göremiyorum, üzgünüm. Megan ve Don ilişkisi sonucunda ortaya çıkan ve son
derece çirkin bulduğum iki şey daha var ve bunların mimarları Marie Calvet ile
Harry Crane. Marie Calvet’in evdeki bütün eşyaları alması bir yana nakliye
parasını da Don’dan almak istemesi, Don’ı bulamayınca Roger’ı araması çok
çirkindi. Tabii Marie ile bir araya gelmek Roger için hiç de kötü bir durum
olmadı, orası başka bir mevzu. Anne Calvet, Roger’la beraberken Megan ise
Harry’den yeni bir menajerle anlaşabilmek için yardım istiyordu. Fakat Harry,
asıl niyetini belli edince Megan masayı terk etti. Koca bölüm boyunca yaptığı
en mantıklı hareket de oydu.
Seni seçtim Stan! Don Draper ve hayatına giren kadınlarla arasındaki durum
böyleyken Peggy ve Stan da Pima Ryan sınavındaydı. Stan ve Pima’nın
fotoğrafçılık üzerine geçen savaşının nereye varacağını tahmin etmek zor
değildi, Pima’nın Peggy’ye yaklaşması da şaşırtmadı fakat üçlü arasında geçen
sahnelerinin dinamiğini sevdim. Stan, enerjisini en çok sevdiğim karakterlerden
biri.
Sezon finalinden bu yana geçen zamanda
Mad Men
karakterlerini her düşündüğümde ‘Sally hikayenin içine daha çok girdi, son
sezonda bol bol göreceğiz’ derdim ama iki bölümdür fotoğrafını dahi göremedik.
Sally karakterinin ilk bölümden bu yana geldiği noktayı da, Don-Sally
arasındaki baba-kız ilişkisini de, Sally’nin gelgitlerini, büyüme çırpınışlarını
da seviyorum. Don, Diana’ya Sally’nin yatılı okulda olduğunu ve hafta sonları
da gelmediğini söyledi. Sally’nin Don’ı cezalandırmak için böyle davrandığının
farkındayım ama eksikliğini de yaşıyorum. Evine dön Sally Draper!
Zaten koltukların renginden sıkılmıştım, nakliye masrafından kurtuldum.
Hikaye pişmanlıklarla, geçmişten gelen hayal kırıklıklarıyla
örülü bir bölümden sonra Don ve ilişkileri ekseninde ilerlemeye devam ediyor.
Açılış sahnesinde çocuklarına milkshake yapan, tebessüm eden Don Draper’ı bölüm
sonunda bomboş evde yapayalnız bırakmak içimi acıtsa da yalnızlık Don’ın
sürekli kaçtığı ama her defasında bu kaçıştan yorulup sığındığı bir liman. Bir
sonraki bölümde Don, nelerden kaçacak, hangi zaafıyla yüzleşecek merakla
bekliyorum. Haftaya görüşmek üzere!