Bu eğlenceli ve
süper bölümden önce size en az bölüm kadar güzel haberlerim
var arkadaşlar. Ranini.tv'nin üyelik sistemi açıldı. Sevdiğiniz
dizilere oy verip hediye kazanma şansı yakalayıp özel haberleri
ilk siz duymak istiyorsanız yukarıdan hemen kayıt olun.
Biliyorsunuz Ranini.tv'de sürprizler bitmez, bu daha başlangıç.
Güzel haberi verip,
yazımıza güzel başladığımıza göre yorumumuza başlayalım.
Geçen hafta ki yazımı okuyanlar bilir, o bölümden pek memnun
kalmamıştım izlerken. Ama bu hafta o bölümü fazlasıyla telafi
ettiler. O kadar ki, yazıma başlamadan önce bölümü bir kez daha
izledim. Twitter'da oyuncular 26. bölümün en eğlenceli
Kaçak
Gelinler bölümü olduğunu söylemişlerdi, haklılarmış.
İzlediğim en güzel bölümlerdendi.
Selim Şebnem'i böyle sustursun diyenler? Kabul edilmiştir.
Bölüm biz
ŞebSel'cilere çok güzel bir sürprizle başladı. O ne güzel bir
sahnedir öyle. Başa sarıp sarıp izledim. Geçenlerde rüya
sahnesinde kursağımızda kalan o birlikte uyanmayı ne güzel
yazmış senaristlerimiz. Tuşlara basan parmaklarına sağlık kim
yazdıysa. Bu çiftin sürekli bir yan yana, bir temas halinde
olmalarına bayılıyorum zaten ben. Şebnem fazlaca çok konuşan
bir karakter, bu susma yöntemi 10 numara beş yıldız. Oyuncuların
da hakkını vermek lazım, Selin Şekerci ve Furkan Andıç bu
roller için biçilmiş kaftan gibiler. Birlikte oynadıkça kabak
çiçeği gibi açılıyorlar. Maşallah diyelim nazar değmesin.
Felekten Bir Gece
(Hangover) filmine atıfta bulunarak devam etti sahne. Zaten
fragmanlarda bunun olacağını tahmin etmiştik. Herkes bir arada
uyandı ama kimse gece ne olduğunu hatırlamıyordu. Herkes dedim
ama ortada damat yoktu. Tıpkı filmdeki gibiydi. Bir ara ortaya bir
bebek çıkacak diye beklemedim değil. Özgür'e yakışırdı hani.
Ama ben bebek beklerken ortaya baby face bir oğlan çıkıp geldi.
Ha o da kabulüm, pek hoş bir oğlandı maşallah. Daha önce
Güneşi
Beklerken'de izlemiştik oyuncuyu izleyenler bilir. Zaten diziye
sonradan ya da figüran olarak dahil olan herkes daha önce orada da
oynamıştı. Kıyıdan köşeden 'sindin nifrit idiyiyirim Kirim'
diyen bir adet Zeynep çıkarsa şaşırmam.
Hop hop yandan..
Flashbacklerle
geceyi parça parça bize izletmelerine bayıldım. Ama bunlar ne
içti de böyle oldu orayı tam anlamadım ben. Nasıl bir şurup bu
da böyle kafa yapıyor? Hayır bilelim de içmeyelim. Bu hatırlanan
daha doğrusu hatırlanmayan sahnelerden ve bölümde ki favori
sahnelerimden kısa kısa bahsetmek istiyorum.
Almillove favorim.
Çiftler bu bölüm
çok güzeldi. Pek sevmediğim KaiCan bile hoş göründü gözüme.
Drama ya da sorunlar olmadan gayet güzellerdi. Komedi yakışmış
onlara da. Ama komedi deyince aklımıza tabii ki ilk olarak Âlmillâ
ve Özgür geliyor haklı olarak. Dövme sahnesi en çok güldüğüm
sahneydi kuşkusuz. Özgür'ün ve Şebnem'in tepkileri harikaydı.
Özgür'ün kendini yastıkla boğmaya çalışırken ki halleri,
pavyon sahneleri, sokakta çiftetelli oynamalar falan sevmediğim
sahne yoktu hiç. Her bölüm bir sorun olmadan sadece komediyle
gitmez tabii ama insan istiyor işte.
Müfit Abi'nin
bulunup olayın tatlıya bağlanmasına sevindiğim kadar İzafet'in
sahnelerinin artmasına da çok sevindim. Benim en başından beri
çok sevmiş olduğum bir karakter çünkü. Rüya ve hayal sahneleri
favorilerim arasındadır hala. Yakın zamanda böyle bir sahne
görmeyi çok isterim. Önder'le de yakıştırdığımı söylemeden
edemeyeceğim. Tamam, belki ikisi olmaz ama yeni bölüm fragmanında
Pınar'ı Önder'e ayarlamalarından iyidir. Aman evlerden ırak. Bu
bölümde hiç yoktu da ne güzeldi. İzafet ve Önder'e 'hayırlı'
kısmet dileklerimizi yineleyelim biz.
İkinci bahar..
Müfit ve Seniha da
sonunda muratlarına erdiler. Bu kadar yıl ayrı kaldıktan sonra
kavuşmaları çok güzeldi. Dizide ebeveyn rolünde bir onlar kaldı
zaten. Ama düğünlerinin bu kadar sönük olmasına üzülmedim
değil. Seniha başlarda baya sosyal ve çalışan bir bayandı. Ne
oldu da birden evinin kadını oldu, onu çözemedim.
Dans, dans, dans..
Son bölümdeki
danslar çok güzeldi. Her çift kendini yansıtan bir şekilde dans
etmiş, o gözümden kaçmadı. Kainat ve Can'ın dansını beğendim
çalışmışlar belli ki bunun için. Onlar zaten kurallara göre
yaşayıp çalışmayı seviyorlar.
Âlmillâ ve Özgür
geçen haftaki efsane danslarına benzer bir şey seçmişler.
Kendileri gibi dansları da eğlenceliydi.
Gelelim Şebnem ve
Selim'e. Selim diğer erkeklere göre dansta biraz beceriksiz de
olsa, Şebnem onun açığımı fazlasıyla kapatmış. Dansları da
kendileri gibi tutkuluydu. Ayrıca nikah şahitlerinin onlar olması
da güzel düşünülmüş. Çifti evlilik yolunda ne zaman görürüz
bilemiyoruz ama bu ön gösterim hoştu.
Yine gelsin, hep gelsin.
Bu hafta dizimize
konuk olan İbrahim Kendirci'ye de Hoş geldin diyelim. Ben dizimize
çok yakıştırdım. Özlemişiz onu ekranda görmeye, arayı daha
fazla açmaz umarım.
Başta da söylediğim
gibi çok beğendiğim bölümlerden birini izledik bu akşam. Emeği
geçen herkesin emeğine sağlık. Haftaya sonunda beklediğimiz
bölüm geliyor sanırım. O yüzden çok sabırsızım, biran önce
geçsin, Perşembe olsun. Haftaya tekrar görüşmek üzere. Üye
olmayı sakın unutmayın.
Kitapkurdu