Azize
bu hafta çaresizce dolandı durdu. Ne yapsın, bir anne olarak insanın yüreği dayanır mı bütün
bunlara? Cevdet’e ayrı güvendi, Veronika’ya ayrı ve tabii ki her olayda olduğu
gibi Tevfik’e ayrı. Adam istisnasız ne olursa olsun konuyu Azize’ye bağlıyor ve
Azize’nin, onun gerçek yüzünü bilmese bile bir kadın olarak artık burayı
anlaması lazım. Gerçi yalnızlıktan, gidecek yardım isteyecek kimsesi
olmadığından adım atıyor Tevfik’e. Bir de tabii Tevfik rolünü o
kadar güzel oynuyor ki, kuzu postuna bürünmüş kurt olacağını aklına
getiremiyor. Ama Cevdet’in vatan haini olmama ihtimalini ona söylemesi,
yapabileceği en büyük yanlıştı. Şimdi Tevfik bunun peşine düşecektir. Ivan’a
bile gözünü kırpmadan öldürmesini söylediği Cevdet’ten o kadar nefret ediyor ki
bu bilgiyi es geçmeyecektir. Onun vatansever olduğunun bilinmesi işine gelmese
de, o işe yarar hale getirmek için yeni çözümler geliştirecektir. Adam o
kadar insanlıktan bihaber ki, Hilal’in durumuna zerre kılı kıpırdamadı ve
herkes onu ipten kurtarmak için uğraşırken, o yine kendi çıkarlarının peşinde döndü
durdu. Azize ona çok güzel ağzının payını verdi ama Tevfik bu. O kadar yüzsüz
ki kaldığı yerden devam edecektir hiç değişmeden. Eftalya bile duydukları
karşısında daha fazla dayanamadı ve hem kendinin hem de babasının hayatına
karşılık, geç de olsa Cevdet’e geminin yerini söyledi. Bundan
sonra bir daha eskisi gibi güvenmeyecektir Tevfik’e. Tabii ki Tevfik yeni
planlarla, yeni yalanlarla ya da yeni tehditlerle kandıramazsa.
Eşref
Paşa bu hafta Halide Edip’le yaptığı konuşmasıyla bizi biraz şaşırttı.
Anadolu’daki direnişi ve vatanın içindeki durumu çok iyi bilmesine rağmen, sanki kendini
gereğinden fazla önemsiyor gibi geldi bana. Bulunduğu konumun kilit olduğunu
hatırlatırken, açıkçası ben bunu hissettim. Şu anda her türlü katkıyı yapmasına
rağmen Mustafa Kemal’in yanında yer almak istememesi, sadece vatanın
kurtuluşuna odaklandığını, daha ilerisi için herhangi bir düşünce ya da
strateji geliştiremediğini gösteriyor. Bu yüzden Halide Edip feraset ve ülküye
vurgu yaparak, daha fazlasının gerektiğinin altını çizdi. Yine Paşa, Hilal
konusunda ilk başta gerekeni yapmayıp Cevdet’i yalnız bıraktı. Sürekli şehadeti
vurgulaması da bugün içinde bulunduğumuz durumun özetiydi ki, bu benim katılmadığım
düşüncelerden biridir. Şehitlik bir mertebedir ama bunu normalleştirmek biz
insanların vazifesi değildir. İnsan kazanmanın ve yaşatmanın yollarını
bulmaktır bize düşen. Biz faniler bazen Allah’ın tarafına geçerek boyumuzdan
büyük laflar ederiz. Şehitlik konusuna da, birçok konuda olduğu gibi burdan
yaklaşıyor ve kendimizce tarif ediyoruz maalesef. Vasilli’nin onu aramasındaki
nedenin ise Ali Kemal ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Cevdet’in Ali Kemal’i
bulduğu olaydaki baskının, Eşref Paşa komutasındaki bir olay sonucu olduğu
aşikar. Bakalım bu karşılaşma nelere gebe olacak?
Yıldız
ilk defa Hilal’in yaşadıkları karşısında, içinde bulundukları durumun ciddiyetinin
farkına vardı ve bu sayede kendi peşini bırakıp memleket meseleleriyle içli dışlı
oldu. Hilal kurtulduktan sonra yine kendi dünyasına dönerek gerçeklerden uzaklaşır
mı bilmiyorum? Ama en azından belki biraz oturup düşünür ki kardeşinin
kurtuluşunda cesareti ve gözükaralığıyla büyük rol
oynadı. Gerçi doktoru kurban ettiğini zannederken, Leon’u tehlikeye attığını öğrenince
biraz farklı düşünecektir. Yalnız Ali Kemal’in kafası hiç değişmiyor. Yine
almış bir tabanca gelmiş. Sanki o kadar askerin içinde bir şey yapacak? Hilal’i
asılmaktan kurtaracak. Onun biraz hizaya gelmesi lazım yoksa ya serserilikle ömrünü
tüketecek ya da yaptığı bu saçma sapan davranışlarla geri dönülmez bir şeyin
sebebi olacak.
Veronika
acılarıyla yaptığı empatiyle, bir hafta önce dayanamayıp tokat attığı Hilal’e yardım
edebilmek için uğraştı durdu. Dualar ederek Allah’tan yardım istedi. Mektubun
asıl cevabını öğrenecek bence. Vasilli’ye bu konuda hesap soracak ki gayet güzel
de konuşup mesajlar verdi. Masum birini idam ettirmenin açacağı yaraya dikkat çekerek.
Vasilli’nin mektubun cevabını yalan söylememesinin birçok nedeni olduğunu
bilsem de, hangisinin daha fazla etken olduğundan emin değilim. Ama bu
davranışı ne olursa olsun, onu Eşref Paşa’ya götüreceği için kazançlı çıkacak.
Oğlu hakkında ciddi bir ipucu yakalayacak. Devamı da bir an önce gelsin de, biz
de bu konuda daha hızlı yol alalım.
Yazı devam ediyor..