Kıskanç bir kadın 'bin' kaplan gücündedir!

Geçen ki bölümden sonra nasıl sinir olduysam artık, fragman ve özete rağmen pek bir beklenti içinde olmadan bölümün başına oturdum. Bittikten sonra hala yüzümde bir gülümseme olduğunu fark ettiğim de, iyi ki de öyle yapmışım diye düşünüyorum. Çünkü çok hoş ve eğlendiğim bir bölümü geride bırakmış bulunuyoruz. Peki Kitapkurdu, bugün ki yazında kimi çekiştireceksin diye merak edenleriniz varsa eğer hemen söyleyeyim; çiftler bu hafta ki yazımızın ana konusu. Bu bölümde çiftlerimiz neler yapmış, bize hangi duyguyu empoze etmeye çalışmışlar hep birlikte inceleyelim.

Bu çiftimize haftalardır tek kelime edememenin hüznünü yaşıyordum, bölümde ilişkileri hakkında güzel gelişmeler oldu da ben de yazma fırsatı bulabildim. İkinci baharını yaşayan ve ekranlarda yayınlanıp ta, itici olmayan nadir aşk hikayelerinden onlarınkisi. Geçte olsa kavuşmalarına çok seviniyorum, hele bu bölüm daha büyük bir atıp evlilik teklifini duyduktan sonra daha çok sevindim. Seniha'nın güven sorununu aşması Şebnem'e çok güzel örnek olacak gibi. İtiraf edemese de onun bu erkeklere güvenememe sorununun altında bu yatıyordu yıllardır. Yakında dizide en güzelinden bir düğün görürüz inşallah.

Kâinat ve Can – 'Aşk'


Sevgili olmanın ilk kuralı; önce selfie pardon özçekim yapmak.

Geçen hafta olan saçma sapan kıskançlık duygusu altında Can'ı sevimsiz bir karaktere dönüştürdüklerinden şikayet etmiştim geçen hafta. Keşke başka bir şey isteseymişim diyorum şimdi. Bu bölümde izlediğimiz Can, bizim tanıdığımız ve sevdiğimiz adam. Aynen kalsın böyle bozulmadan lütfen. O, böyle mükemmel bir aşık olunca yıldızımın çok ta barışmadığı Kâinat karakteri bile göze sevimli gelmeye başlıyor.

KaiCan çifti o kadar tatlıydılar ki, ağlamak istedim izlerken. Kıskandık mı? Evet. Nerede bu Can gibi erkekler arkadaşlar? Seni seviyorumlar, çiçekler, oyuncak ayılar havada uçuştu resmen. Hele o dolabın içinden çıkıp sufle verdi ya, orada kendimi kaybettim ben. Kâinat gibi 'Napıyon sen, napıyon' demek istiyorum. Çıtayı bu kadar yükseğe çekmeyelim sevgili senaristler, sonra evde kalacağız haberiniz olsun.


Öpüşmelere de doyamadılar bölüm boyunca..

Çiftimiz aşkı bize iliklerimize kadar hissettirdi kabul ama sevgili olduklarını gizleme çabalarına bir anlam veremedim ben. Neyse ki bu çabaları güzel sahnelere yol açtı o yüzden sesimi çıkarmıyorum. Mutlulukları bozulmasın diyerekten üç maşallahla onları da uğurluyorum.

Âlmillâ ve Özgür – 'Sevgi'


Allah bozmasın.

İlişkilerine başladıktan sonra bu iki karakterde ki değişime şapka çıkarıyorum ben. Çok itici olmaya başladılar dediğim anda birden o kadar sevimli bir çift oldular ki, gözlerimle görmesem inanmazdım. Oyuncular arasında ki jest ve mimikler, karakterlerin uyumu, yazılan sahneler hepsi 10 numara beş yıldız. Dizideki ilişkilerden birini seçip yaşama şansım olsa şüphesiz onlarınkini seçerdim. Dramadan uzak, sevimli, sürprizlerle dolular. O kadar ki Pamuk Prenses ve Gaffur pijamalı halleri bile abes durmuyor. 'Yok artık' diyeceğimiz her şey, onlarda çok normal duruyor. Bir insan başka ne ister ki? Darısı başıma inşallah, nazar da değmez maşallah diyerek bu çiftimize de noktayı koyuyorum.

Gelelim asıl çiftimize. 'Asıl' diyorum çünkü; diğer çiftler ne kadar tatlı olurlarsa olsunlar, büyük çoğunluk diziyi Şebsel için izliyor itiraf edelim. Diğerleri olmadan da olur belki ama onlarsız olmaz. Son iki yorumum da hem Şebnem'i, hem de Selim'i detaylıca incelemiştik geçen haftalarda hatırlarsanız. Bu bölümde çiftimizin ana konusu kıskançlıktı yukarıda yazdığı gibi. Fragmanı ve özeti gördükten sonra Şebnem'i çok dengesiz, ne istediğini bilmeyen şımarık biri olarak yazıyorlar diye isyan etmiştim ama konu güzel bağlandı. Haksız çıktığıma çok sevindim.


Hastane sonrası selfiesiz olmaz tabii.

Şebnem'in pişmanlığı çok güzel yansıtılmıştı bir kere onu yazmazsam olmaz. Karakterin söylediği kendince anlamlı ve güzel sözler senarist değişikliğinden sonra eski tadı vermemeye başlamıştı. Haftalar sonra eski Şebnem'i görmek çok iyi geldi bana. Sadece bağıran bir Şebnem izlemek istemiyorum ben artık, böyle kırık saçlardan girip pişmanlığını dile getirsin o yeter bize. Kimse anlamasa da olur, biz böyle seviyoruz kendisini.

Ama ona kıskançlık ayrı bir yakışıyor. Selim'i o kadar güzel kıskanıyor ki yaptığı oyunlar, söylediği yalanlara bile kızamıyor insan. Hele kızla buluşmaya gitmesin diye stepneyi Selim'in ayağına bilerek düşürmesi pes dedirtti bana. Kıskanç bir kadın 1000 kaplan gücündedir diye dememişler boşuna. Bu kadın Şebnem Gürsoy'sa birde, o rakamı ikiyle çarpmak gerekiyor. Lastiğiniz de patlayabilir, hastanelik de olabilirsiniz ama Şebnem'den başka birine ilgi gösteremezsiniz Selim Bey.

Selim demişken, bu bölüm başına gelmeyen kalmadı çocuğun. Sevdiği kadından uzak durmaya çalışması ama bunu başaramayıp sürekli yanyana olmaları durumumdan hem rahatsız olup, hem de içten içe sevindi durdu çocukcağız. Flashbacklerle günümüz sahnelerini harmanlamak fikrini sevdiğimi de söylemem lazım.


Rüyalar gerçek olsa..

En sevdiğim Selim-Şebnem sahnesiyse maalesef rüya çıkandı. Orada o kadar tatlıydılar ki, birkaç kez geri sarıp izledim sahneyi. Şebnem'in bilinçaltında Selim'den bir itiraf beklediğini öğrenmiş olduk böylece. 'Ben senden uzak kalamıyorum Şebnem' sözü gibi itiraflarla kızımızı kandırabilirsin Selim'ciğim benden söylemesi.

Gelelim meşhur 'itiraf' sahnemize. Sonunda demek isterdim ama maalesef o güzel sözlerin sahibine ulaşmayacağını hepimiz biliyoruz sanırım. Hafta arasında setten gelen fotoğraflarda önde oturan kişinin Selim olmadığı kabak gibi ortadayken bile acaba demedim değil. Gönül ister ki ben yanılayım ama hiç sanmıyorum. Hem böylesi daha bile iyi olabilir. İkisi de kendilerine birbirlerini sevdiklerini itiraf ettiler. Böyle ağlamaklı kavuşma yerine, onlara özgü kavga anında bir itiraf daha yerinde olur, araya bir de öpücük sıkıştırırsak hiç fena olmaz hani..

Birkaç sahne dışında keyifle izlediğim ve çok eğlendiğim bir bölümü geride bıraktık. Gelecek bölümün fragmanına bakarsak daha güzel sahneler bizleri bekliyor. Herkesin emeğine sağlık deyip, fragmanı buraya bırakıyorum. Haftaya görüşmek üzere.

Kitapkurdu

Kaçak Gelinler 21. Bölüm Fragmanı