Geçen bölümü unutup, bu bölümü izlemeye başlamadan önce, tek dilediğim: Bol bol Lale&Onur ve ikisinin de, duygularıyla yüzleşmeye başladığı sahneleri izlemekti. Fragmandan yola çıkarak, heyecanlanmıştım da. İşte dedim beklediğimiz sahneler geliyor! Tam istediğim gibi olmasa da, geçen bölümden çok daha iyi bir bölümdü. Aslında bu bölümü ilk yarı ve ikinci yarı olarak kafamda ayırdım diyebilirim. Çünkü dizinin ilk yarısı Lale ve Onur'suz, ikinci yarısı biraz da olsa, -internetteki kısaltmayı kullanayım- LalOn'un olduğu yerler vardı. Gizem, sana yetti mi? derseniz, tabii ki yetmedi. Benim diziyi izleme sebebim: Lale ve Onur'un hikayesi. Elbette yan hikayeleri de, seviyorum ve keyifle izliyorum. Ama Lale ve Onur dışında herkesin ilişkisini bol bol izliyoruz. Kimseye işini öğretecek değilim, haddime değil. Ama, Lale ve Onur'un sürekli yanyana, heyecanlandığı, hatta bizi de heyecanlandırdığı sahnelerinin olması lazım. 10.bölümde bu cümleleri kurmama da, şaşırıyorum aslında. Şuana kadar artık, birbirlerine itiraf etmemiş olsalar da, bizim Onur ve Lale'nin duygularından emin olmamız lazımdı. Evet, Lale ve Onur'u diğer romantik komedi çiftlerinden ayrı tutuyorum. Onlar hikayelerinde, sondan başa doğru gidiyor. Daha doğrusu, müsaade ederlerse gidecekler. Hani Lale hamilelik kursunda, Onur ona masaj yaparken: "İşte böyle kölem olursun Lord Onur" dedi ya, senaristlerimiz izin verirse, Onur'un aşkından köle olduğu günleri de göreceğiz.
Aslında sadece, Onur'dan bahsetmekten de yanlış. Siz hiç Lale'nin Onur'a karşı herhangi bir duygusunu hissettiniz mi? Ben hissetmedim.
Ay vallahi çok mutluyuz babaanneciğim(!)Yeni bölümü, geçen hafta kaldığımız yerden, İsmet babaannenin, Onur'ların evine yerleşeceği haberiyle açtık. Sonrasında başta Lale ve Onur olmak üzere, herkesin şaşkınlığı. Bana sorarsanız, İsmet babaanne her şeyin farkında. Her şeyi bilerek yapıyor. Şükürler olsun ki, Lale ve Onur'u birleştirmek için çabalayan birileri var. Canımız İsmet babaanne! İlk bölümden beri hangi karakteri seviyorsunuz diye sorsalar, cevabım onun adı olur kesinlikle... 1.bölümden beri, Lale'ye sahip çıkmasına hayranım. Eğer o olmasaydı, Yıldız Lale'ye kök söktürürdü hatta evlenmelerine bile izin vermezdi eminim.
Benim için, bu bölümün tekrar tekrar izlenecek sahnesi: Onur ve Lale'nin hamilelik kursuna başladığı sahneydi. Beni rahatsız eden tek kısım ise, etrafındaki çiftlere, iç geçirerek bakan Lale'nin, Onur'u görünce sevinmesi yerine Onur'u azarlayıp, çemkirmesiydi. Her şeye rağmen, bebeklerine anlatılabilecek tanışma hikayelerini baştan yazmaları, Onur'un Lale'nin kokusunu içine çektiği sahne çok çok güzeldi. Bu hamilelik kursu şahane oldu. Üstelik 5 hafta sürecek. İlk bölümden beri, bebeğin birleştirici gücünü bol bol kullanılması gerektiğini düşünüyorum. En keyifli sahnelerden biri de, ilk tanıştıklarında birbirlerini hiç beğenmediklerini söylemeseydi. Onur Lale'ye ilk görüşte seni beğenmedim deyince, "Allahtan beğenmedin bak, doğum kursundayız." dediği anda kahkaha attım. Ayrıca, kitabın "Anneciğim, babam nasıl evlenme teklif etti?" yerine, Lale'nin: 'Canım oğlum, bana bir evlilik sözleşmesi imzalattı çok da romantikti' diye laf sokması şahaneydi! Ama ondan daha güzel olanı ise, -biliyorsunuz, detaylar benim için önemli- Lale, bu sayfayı fotoğraflarla doldururuz, yer kalmadı deriz demesine üzerine Onur'un, "Şimdilik öyle olsun." cümlesi bana başka şeyler düşündürttü. Yani Onur demek istiyor ki, ben sana gerçek bir evlenme teklif edeceğim aslında. Ama ne zaman? Senaryodaki şifreleri çözmeye çalışan Gizem gururla sunar!
Sevgi selfiesi!Nilüfer'in, Kurtuluş'u affetmesine çok sevindim. Çünkü gerçekten, pişman olduğunu hissetmiştim. Çok güzel sahip çıktı ilişkisine. Bir daha da, aynı hatayı yapacağını düşünmüyorum. Bakalım, Songül bu durumu öğrendiğinde neler yapacak?
Haftalardır beklediğimiz açıklama geldi. Size, Lale ve Onur'un ilk tanıştığı gece yaptırdıkları dövmenin gerçek olduğunu söylemiştim. Dövmeye bir daha da, rastlayamamıştık biliyorsunuz. Bölümün en sevdiğim sahnelerinden biri de, Onur'un Samet'le dertleştiği ve dövme konusuna açıklık getirdiği sahneydi. Onur dövmeyi sildirmiş. Vallahi, billahi içime oturdu sayın seyirciler! Dövmeyi sildirmesinden çok, "Yaptırması kolaydı ama, sildirmesi kolay değildi Samet."cümlesi içimi acıttı. Samet anlamayıp, evet çok acıyormuş deyince: Hem de nasıl dedi. İçim cız etti... Onur devam etti: Ben artık yanlış kadına aşık olmak istemiyorum.
Aşk Tesadüfleri Sever filminde çok sevdiğim bir replik vardır: "Kader mi, kısmet mi, rastlantı mıdır bilinmez ama, gönül gidip bir kişiyi seçer." Keşke aşık olacağımız insanı seçme şansımız olsaydı. Gerçi öyle bir hakkımız olsaydı da, yine gider en olmadık insanı seçerdik eminim. Ama, Lale ne kadar belli etmese de, vallahi senin için doğru insan Onurcuğum! Ah şu düğümler çözülse, birbirinize aşkla baktığınız günleri görebilsek artık. Allah'tan Samet, her zamanki gibi hislerimize tercüman oldu da: "Ben Lale Hanım'ın sizin sevginize karşılık vereceğine, bu ilişkiye sahip çıkacağına inanıyorum." dedi ah, inşallah Samet inşallah!
Onur'un dövmesini sildirdiğini öğrendik. Peki Lale? Lale dekolte giymediği için, görmüyoruz olabiliriz. Belki de, dövmeyi sildirmedi ne dersiniz? Ay hadi inşallah!
Beni biraz daha aşağılamaya devam edersen, seni parçalarım Erol!Erol'un Filiz'i sürekli aşağılamasından çok sıkıldım. Tamam sevmiyor olabilirsin, ama aşağılama hakkını vermiyor bu sana. Üstelik bir konuda anlaşalım, Filiz'e kilo verdirmeden önce, stylingini değiştirin gözünü seveyim! 1.bölümden beri aynı şeyi söylüyorum. Şişman kadınlar öyle berbat mı giyiniyor Allah aşkına? Eminim, Filiz eğer kilo verirse birden giyim tarzını da değiştirecekler. O zaman daha çok sinirleneceğim.
Genel olarak, Onur'a kızdığım noktalar var. Ama, bu bölüm gördük ki, Onur adım attıkça, uzaklaşan bir Lale var. Onur'a hislerini belli etsin adım atsın diyoruz ama, Lale'nin de adım atması lazım artık. Pelinsu'ya kızıp, Onur'dan çıkartıyor bir şekilde hırsını. Halbuki Onur'la paylaşsa, hiç bu gerginlikler olmayacak. Mesela, Lale davetiyeleri almaya gelmeyeceğini söylediğinde, çiçekçi dükkanına gelen Onur benim takdirimi kazandı. Ama Lale onla gitmek yerine, tavır yapmayı tercih etti. Ve sonunda Onur: "Sana değer verip, buraya gelende kabahat!" dedi. Bu cümleyi kuracağım aklıma gelmezdi ama, Onur'u haklı buluyorum.
Bu bölüm, geçen bölümü unutturdu diyebilirim bana. Enerjisi güzeldi. Lale ve Onur'a dair ümitlerim yeniden yeşerdi. Güzel bölümler göreceğiz No 309 izleyicileri! Aşk dolu bölümler göreceğiz!