Çünkü hayvan krallığında aziz yoktur

İlkbahar da diyebiliriz ama bana göre kesinlikle soğuk bir sonbahar gününde Lester çorap almak için dışarıya çıkmıştı. Eve çorap artı bir tüfekle geri döndü. Lester gibi dışarıdan bakınca şiddetten çok uzak görünen erkekler dahi sever böyle şeyleri. Bir nevi çocukluktaki oyuncak heyecanı diyebiliriz ve her çocuk gibi yeni oyuncağını doyasıya oynamak ister. Tabi yasalar ve ortaya çıkartacağı zayiat buna izin verseydi. Zaten tüfeği taşırken düşürmesi aslında Lester’in bu işlere ne kadar uzak olduğunu açıkça gösteriyordu. Tüfeği, her şeyin başlayacağı geceye kadar duracağı yere koydu. Bu sırada eşini neden öldürdüğünü de bir kez daha anladık.

O geceye güzel bir geçiş yaptık. Malvo önde polis arabasını görünce farklı bir noktatan eve girmişti ve tüfeği tuvalette buldu. Sonrası malum... Ardı ardına iki atış ve ölü bir polis. Fakat esas önemli olan saçmalardan birinin polisin içinden geçip Lester’in eline girmesiydi. Sonunda eline ne olduğunu anladık. O saçma çıkmadıkça o el iyileşmeyecek.

Aslında başka bir evrende.. yok yok orada da arkadaş olamazlardı.

Sonunda günümüze dönebildik. Nezarethanede üçünü efendi efendi otururken bulduk. İşitme engelli adam  ayağa kalkıp diğer uca gidince polisin önünü kapatmaya çalıştıklarını sandım ama plan başkaymış. Sakallı adamın soruları karşısında kıvırmaya çalıştı ama adamların şakası yok. Sadece yaralı eline hafifçe bastırmak Lester’e çığlık attırmaya yetti ve nezaretin diğer ucunda onlar konuşurlarken çorabını çıkartan adam Lester’in açık ağzına çorabı tıktı. Lester acıdan bayılırmış gibi olduğunda ayıltmak için daha fazla acı verme çözümünü bulduklarında Lester’in kendine gelmesi epey hızlı oldu. Yırtmak için her anı, her şansı sonuna dek deniyor. Yine de öttü. Malvo’nun adını ve şuanda muhtemelen Duluth’da olduğunu söyledi. Kaçacak yeri kalmayınca hayatı için ele vermeyeceği kimse olmadığına her türlü bahse girerim.

Molly bir kez daha Lester teorisini anlatmak için polis şefinin karşısına geçti. Aslında yine otoritesine saygısızlık ediyordu ve bu yüzden başta polis şefi onu ciddiye almadı ama sonrasında duydukları Molly ile aralarında olan bu ufak savaşı kenara itmesine sebep oldu. Molly’nin iddiası kısaca: “Hess, Lester’in burnunu kırıyor, Lester acile gidiyor ve orada Malvo ile tanışıyor. O gece Hess öldürülüyor. Ertesi gece Lester, Malvo’nun kaldığı motele bir arama yapıyor ve aynı gece Pearl Nygaard ve eski polis şefi öldürülüyor. Belki de Malvo ve Lester arasında bir sorun çıktı ve o yüzden Malvo onları öldürdü.” Şef bu sefer ikna olmuştu.

Kolayca adam öldürmese komik adam aslında.

Malvo’yu her zamanki tedarikçisinde alışveriş yaparken gördük. Diyaloglar yine kara mizahla doluydu. Bir polis telsizi tarayıcısı bir tane de volky tolky aldı. Hayır, bir çift değil, tek bir tane volky tolky. Ardından ortağı gym hocasının evine gitti ve onun evinden bu sefer patronu olan Stavros’u aradı. Böcek olayını duyduğundan bahsetti ve geleceğini söyledi ama Stavros çoktan vazgeçmişti bile. Bu 1 milyon doları isteyen tanrıydı ve o da ödeyecekti. Emin olmak için Malvo biraz daha üstüne gitti ama adam tamamen ödemeye hazırdı. Gym hocası ise 500 bin dolarını ona vereceğine inanacak kadar salak olduğunu bir kez daha kanıtladı. Hem de tüm işi Malvo yaparken mi? Rüyasında görür. Salak gym hocasını kendi kilerine kitledi ve gitti.

Bu sırada Tırsak polis internetin nimetlerinden yararlanıp Malvo’yu tutukladıkları sırada söylediği papaz kimliğini araştırdı ve bir kaç sonuca ulaştı. Malvo’nun çalıştığı adamlar işlerinde son derece iyi. ‘Lorne Malvo’ ismini arattığındaysa hiç bir sonuç bulamadı. Adamlar gerçekten iyi...

-:yemin ederim tiksiniyorum bu adamdan. +:kimden?

Şefle beraber Lester’i sorguya çekmek için nezarethaneye gittiklerinde Lester’i elinin etkisiyle kendinden geçmiş halde buldular. Hemen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yolda Lester’in bilinci gidip gelirken Molly uyanıklılık yapıp teorisini Lester’e onaylatmaya çalıştı ama yanlış sorular sorunca yanlış cevaplar aldı. Sorular, cevaplardan daha önemlidir.

Yine de hastanede operasyondan sonra Lester’in eline girenin bir tüfek saçması olduğu ve üstünde kumaş kalıntılarının olduğunu öğrendi. Ah be Lester seni ele verecek tek kanıtı sürekli es geçtin. Ben olsam eyalet dışına çıkıp baktırır geri dönerdim. Böylece muhteşem bir dramayı da sonlandırmış olurdum. Fargo’nun adamlarıysa çoktan içerideki polis bağlantıları sayesinde Malvo’nun malum fotoğrafına ulaştılar.

Stavros gerekli parayı toparlamak için iş yerine gitti. Tabii ona Malvo şöförlük etti. Ofisinden parayı alırken her ne kadar saf oğlu çekirgelerle ilgili bulduğu gerçeği ona anlatmaya çalışsa da dikkate alınmadı.

Anlatıyorum, anlatıyorum anlamıyor...

Tekrar yola koyulduklarında Malvo, Stavros’un çok sevdiği Aziz Lawrence hikayesinden yola çıkarak bahsettiği şeylerle resmen ona başına ilahi bir şeyler gelmediğini ve kandırıldığını söyledi. Fakat Stavros bunu ne anlayabilecek durumdaydı ne de anlamak istiyordu. Malvo anlaşılmayan sözlerini şöyle bitirdi, “Romalılar kurtlar tarafından yetiştirilmiş ve bir adamın suyu şaraba çevirdiğini görüyorlar. Ne yapıyorlar? Onu yiyorlar. Çünkü hayvan krallığında aziz yoktur. Sadece kahvaltı ve akşam yemeği vardır.” Ofisinde oğlu, şimdi Malvo onu uyardı ama Stavros kibrine yenik düşmeyi seçti.

Molly hakkında şuana kadar bildiğimiz iki şey var. İlk olarak o doğuştan bir polis. İkincisi de asla boş durmayı sevmiyor. Hazır Lester hastanede baygın yatarken evine gidip dilediği gibi araştırma yapmaya karar verdi. Eve girdi ve bodrum kata indi. İlk yöneldiği şey Lester’in daha önce karısını öldürdüğü çekici sakladığı çamaşır makinesi oldu. Şuana kadar Fargo senaryosunda gördüğüm tek zayıflık diyebilirim. Neden makineye yöneldi hiçbir mantıklı açıklaması yok. Polis sezgisiyle de fark edilecek bir şey değil. Makinenin arka kapağını açtı ve içinde epey bir arama yaptı ama bizim uyanık çekicin yerini değiştirmiş bile... Avucunu yaladı. Onu sadece şefini ikna ederek yakalayabileceğini düşünmesi bence Lester’e hakaret ve Lester’in daha fazla hakarete tahammülü yok!

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER