Uçtu uçtu, 462 hikayemize kondu!
Sıkıcı bir Fear The Walking Dead bölümünde daha birlikteyiz. Hani gün sayarsınız ya, aynı durumdayım. Kirkman'a inancımı kaybetmemek için her bölüme bakıyorum ama gel gör ki çok mutsuzum. Zira arkadaşların bu bölümde sunduğu aksiyonların da ağa babasına sezonlar boyunca The Walking Dead izleyerek aşılandık. Şaşırmıyoruz. Yeni bir söz desen, ilaç için yok. Yeni hiçbir şey yok. Ouroboros adındaki üçüncü bölümü Alan Page yazdı. Page bu ekip için ilk kez müstakil bir bölüm yazıyor. Stefan Schwartz yönetti. Biz de izledik. Dizinin lansmanı esnasında 16 webisodes olarak yayınlanan, izleyince gerçekten de spin-off için heyecanlanmamı sağlayan, Fear the Walking Dead: Flight 462'den ana hikayeye zaten başından beri bildiğimiz (webisode'un ana dizinin 3. bölümüne bağlanacağı Alex'in hikayeye dahil olacağı en baştan beri biliniyordu) bağlantıyı yapmaları biraz heyecanlandırmadı değil ama hepsi o kadar.

Yolculuğumuz su üzerinde devam ediyor. Tahliyemize hepi topu 12 bölüm kaldı, dişimizi sıkıyoruz. Bölüme gelirsek, hala Strand, Meksika'da kime gidiyor bilmiyoruz. Ona sorarsan korunaklı bir yere gidiyor. Külliyen yalan olmayabilir. Strand'a nedense o teknedeki herkesten daha çok güveniyorum. Bu hafta tekne arıza yaptı. Sintine (teknelerden anlarmış gibi yap Panpa!) sıkıntı çıkardı. Teknede bizim yetenekli Travis'den başka o işleri yapacak adam da yok. Bu yetenekleri Travis'i uzun süre o teknede tutmaya yetecektir. Strand karaya çıkana kadar herkesi harcar ama Nick ve Travis'e dokunmaz bence. Neyse.. Arıza esnasında Alicia, Nick ve bunalım spor Chris, Salazar Baba'nın gözetiminde karaya çıkıp mühimmat toplamaya gittiler. Meğer gıda, ilaç, giysi bulmayı umdukları için çıktıkları kara parçası da 462'nin düştüğü yermiş.

Jake ana hikayeye bağlandı ama hayatta kalacak mı?

Strand, Alex ve Jake'nin tekne ile bağını kesti ama bence bu Alex'i son görüşümüz değil..

Elbette Chris sürüden ayrıldı ve kendini zihinsel kurtlara kaptırdı. İlk kez can aldı. Bir Walker öldürmekle, insan öldürmenin farkını ve yıkımını yaşadı. Dönüşmemesi için can alarak babasının annesine yaptığını bizzat deneyimledi. Chris için "Ölüm- Dönüşüm" konusundaki sıkı hesaplaşmanın bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum. Yazarları takdir ettim. Bu aşamadan sonra Chris'in Travis'e yaklaşması, uzlaşması, babasına daha sıkı yapışması lazım. Sanırım koca bölümde elle tutulur tek an buydu. Travis tekne ile uğraşırken, çocuklar karada Walker sürüsü kovalamaya başladı.

Öte yandan ekibe 462 no.lu uçuştan yanıklar içinde de olsa canlı kurtulan genç Jake Powell ve Alex dahil oldu. Strand itiraz edince Madison ona itiraz etmiş ve sanki savaşı kazanmış gibi havaya giriyordu ki strand hoop diye lastik botun, tekne ile bağını kesiverdi.  Ben Jake ve Alex'i son görüşümüz olmayacağını düşünüyorum. Bu arada Nick durumu tam olarak idrak etti mi emin değilim ama, taze et kokusunu kamufle ederek Walkerlar arasında fink atmayı da deneyimledi. O esnada da birkaç güzel kare gördük ekranda.. Hamdolsun, iki güzel kare için kilolarca piksel çiğnemeye devam..

Bir bölümü daha bitirdik. Haftaya pazartesi yeni bölümde neler olacak merak etmiyorum desem yalan olur.  Son üç bölümde hikayenin varını yoğunu ortaya koymasını bekliyorum. Zira ben mızırdansam da izlenme oranları o kadar kötü değil galiba değil mi Arman Güvenç?

Böyle işte..
R.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER