Bülent’in ağzından işitip geçiverdiğimiz “Rüzgâr” niyeyse kafamda “Sinan’ın yurt dışı günlerinden kalma bir kadın” imgesi uyandırdı. Gelip de Ceyda’ya karşı Pelin ve Bülent’le aynı safta yer alacaksa başım gözüm üstüne, ama o da Sinan’a abayı yakmış melankolik bir aşık çıkacaksa yalvarırım yapmayın. Tamam, Pelin dişli kız filan ama, şimdi durduk yerde cephe sayısını ikiye çıkarıp, ikisinde de savaşmasını beklemek de, Pelin’e acımasızlık olmaz mı sevgili senaristlerim?
Haaa, bak unuttum bir de Meliha Sultan kalesi var Pelin’in fethetmesi gereken. Üstelik Ceyda’nın da sıkı müttefiki olur kendisi. Gerçi damattan ağzı fena yanan Meliha’nın gelin konusunda pek de aceleci olmayacağını umuyorum ya, göreceğiz.
Meliha için Ayeşenil Şamlıoğlu’nun çok doğru bir isim olduğunu ilk bölümde anlamıştım ama bu bölüm gerçekten vuruldum Ayşenil Şamlıoğlu’nun oyunculuğuna. Bölüm başında harikulade bir performansla kilitledi beni ekran başına. Tek kelimeyle ba-yıl-dımmmmm.
Furkan Andıç’ı da bu bölüm diğerlerine kıyasla çok daha iyi buldum. Sanırım hem Sinan’a hem de partnerine giderek alışıyor. Daha da başarılı sahneler gelecek gibi.
Özellikle son sahnede çok iyiydi.
Çağrı Çıtanak’ı yine çok sevdim. Bülent’e farklı ve çok hoş bir renk veriyor. Çok başarılı seçimlerden biri… Sabırsızlıkla Bülent & Başak aşkını bekliyorum.
Bakışlar adam öldürseydi ikindiye sela veriliyordu, Sinan!
Genel olarak bakarsak bu bölüm, Pelin ve Sinan’ın ilişkilerinin yavaş yavaş rayına oturmasını, Tolga ve Ceyda ile çatışmaların vurgulanmasını ve haciz tehdidinin hâlâ demoklesin kılıcı gibi Sinan’ın tepesinde sallanmasını izledik. Olaylar arasında bağlantılar ve uyum iyi dengelenmiş ve bu kez ritm daha iyi tutturulmuştu. Ben sadece yaklaşık 4 dakikalık klip görüntülerinin ve bir de rüyanın aynı bölümde olmasını fazla buldum. Birinden biri elenseymiş daha akıcı olacakmış.
Seslendirmedeki yuvarlama sorunu ne yazık ki devam ediyor. Bilhassa Leyla Lydia Tuğutlu’nun seri konuştuğu yerlerde sözcükler fazla yuvarlanıyor ve diyaloğu anlamak güçleşiyor. Bir an önce buna el atılırsa o güzelim replikler heba olmaz. Yine de katkısı olan herkesin emeğine sağlık!
Romantik- komedinin romantik kısmının ağırlıkta olduğu bu güzel bölümden sonra finalde çok hoş bir yorumla dinlediğimiz “Her şey bitmedi, bitemez” melodisini mırıldanarak Pelin’in Ceyda’nın hevesini nasıl kursağında bıraktığını zevkle hayal edeceğim, bir hafta boyunca.