Seyirci olarak bir diziden ne bekliyoruz?
1. Sağlam bir hikayesinin olmasını,
2. Karakterlerin içlerinin ve geçmişlerinin dolu olmasını,
3. Meydana gelen önemli olayların havada kalmamasını,
4. Bir ‘aşk’ üzerinden yürünecekse iki karakterin yaşadığı o ‘aşk’a inanabilmeyi,
5. Ters köşe olmayı (yani ‘vay be!’) diyebilmeyi,
6. Seyirci olarak zekamızın küçümsenmemesini...
Bunlar gibi daha birçok beklenti sıralayabilirim. O zaman bir bakalım Gecenin Kraliçesi’nin 6. bölümünden geriye ne kalmış?
Aziz iddialı bir reveransla ‘cehennemine hoş geldin!’ dedi ve bir öpücükle de Selin’in dudaklarına bir sır mühürledi. ‘Kartal dahil hiç kimse Kartal ve senin geçmişine dair hiçbir şey bilmeyecek!’ buyurdu. Bunun üzerine Selin, Aziz ile nikah masasına oturmayı kabul etti. Sorun şu ki, Aziz henüz Selin ile elle tutulur hiçbir şey yaşamamış olmasına rağmen bunca öfkesi ne içindi? Selin, "yaşanmış bitmiş bir şeydi. Seni kaybederim diye söylemeye korktum" demiş olsa, Aziz bu durumu anlayabilirdi. Dizinin ilk birkaç bölümünde beklenen reytingler gelmeyince tempoyu yükseltmek adına Aziz’in Selin-Kartal olayını gereğinden erken öğrendiğini düşünüyorum. Tempo yükseldi mi bilmiyorum ama Selin-Kartal aşkı gibi Aziz’in öfkesi de havada kaldı.
Bir diğer tutarsızlık ise şu ki; hem Aziz’in Kartal uğruna kendi oğlu Mert’i ikinci plana attığı anlatılıyorken hem de en ufak bir şeyde Aziz’in Kartal’ı öldürebilecek potansiyele sahipmiş gibi gösterilmesi. Aziz’i daha 6. bölümde acımasız bir canavara dönüştürdükleri de bir gerçek. Tamam biliyoruz ki Selin, Aziz’den babasının intikamını almak için girdi hayatına. Oysa isterdim ki Aziz bu denli canavarlaştırılmasın. Selin bir yandan nefret ederken diğer yandan sevmeye başlasın Aziz’i. Babasına bu kötülüğü nasıl yaptığına şaşırsın. İlerleyen süreçte ise Aziz’e olan sevgisi ve sadakati ile Kartal’a olan aşkı arasında kalsın. Ama maalesef öyle olmadı. Hikaye şimdiden Kartal ve Selin’in, "hadi kaçalım", "yok yok geri dönelim", "hadi hadi kaçalım", "neyse ya geri dönelim" diyaloglarına sıkıştı.
İşin garip yanı Aziz’in hain, Osman’ın masum olduğu anlatılırken bu bölümde gördük ki Osman kendi intikam duygusu için kızını ateşin ortasına atabilecek bir baba. Bu durumda da Aziz’den aşağı kalır bir yanı yok. Selin’in babasıyla görüştüğünü, bir anda İstanbul Türkçesi konuşmaya başlayan annesi bile bilmiyor üstelik. Selin kaç yaşından beri babasıyla görüşüyor? Babası Selin’i annesinin haberi olmadan ne kadar sık gördü ki bu intikam duygusunu kızının içine ekebildi şimdilik bunların hiçbirini bilmiyoruz.
Kusura bakmayın ama Selin pek talihsiz bir kız. Etrafı tekinsiz adamlarla dolu. Ben onun yerinde olsam oğlumu alır, tüm bu güven vermeyen adamları arkamda bırakıp çeker giderdim.
Yazı devam ediyor..