Bu sezonun başında gördüğümüzde kafamıza takılan
itiraf kutusunun ne işe yaradığını bu bölüm gördük. Ve bu bölüm, Doctor Who’nun en iyi 10 bölümü arasına
çoktan girdi. Diğer bölümler için aşağıdaki yazıya tıklayın, piliz.
Bölümün bana en dokunan anı, Doktor'un Clara’nın yokluğu
üzerine söylediği şu sözler oldu: “Bir insanın en kötü gününün yakınını kaybettiği
gün olmaması şaşırtıcı. Asıl kötü olan, hala ölü olduğu günlerde ne yapacağını
bilememektir.” Doktor’ların her kayıp sonrası karanlık bir girdaba girmesine
alışığız ama böyle bir paradoksta iki milyar yıl kalması, döngünün kendisi
kuşkusuz en karanlık olanıydı. Doktor’un her yok oluş ve var oluşunda sabırla
kırdığı o kapının ardından da Gallifrey çıkması resmen koltuğa mıhladı
beni. İtiraf ediyorum, mekanik labirent ve iki milyar yıl süren döngü çok
muhteşemdi. Bölüm sonunda ağzımı toplayamadım. Doktor’un bu döngüyü kendine bir
işkence yöntemi olarak mı seçtiğini ya da Doktor’u oraya kimin gönderdiğini çok merak ediyorum.
Kedidir, kedi.
Bölümün bir paradoks olduğunu, Doktor'un ıslanmış kıyafetleri
ile şömine karşına geldiğinde bulduğu kıyafetlerde azıcık sezinlemiştik. Hatta
o canavarı ilk önce Doktor sanmıştım. Daha sonra Clara’nın tablosunu görünce,
bu mekanik labirenti Doktor’un en kötü kabuslarının mekanı diye düşünmüştüm. Bu
arada ufak bir ayrıntı montunun düğmelerinden birinin renginin farklı olmasının
sebebi Robin Hood idi. Robin Hood sekizinci sezon üçüncü bölümde, Robots of Sherwood, o düğmeyi
koparmıştı. Daha sonra eski düğme bu düğme ile değişti
Kafataslarını görünce bir acaba demiştim ama konduramamıştım.
Acaba dememe neden olan şey boşuna değilmiş. Bölümdeki kafatasları Peter
Capaldi’nin kafatası modeli çıkartılarak yapılmış. Ancak bölümün tadı kaçmasın
diye çok da belirgin hale getirilmemiş. (Kaynak: ekşi sözlük, # 56594595)
Hadi diğer sayfada devam edelim. ^.^