Gassal: Ölünce beni kim yıkayacak?

Gassal: Ölünce beni kim yıkayacak?
“İçim yanar yanar yanar ya…”

Tabii’nin son günlerde inanılmaz ses getiren yapımı Gassal hakkında konuşmak istiyorum biraz. Selçuk Aydemir’in yönettiği dizi şaşırtıcı reklam kampanyasının ardından büyük ses getirerek başladı. Sokaklarda kocaman afişlerde isimsiz bir şekilde gördüğümüz “Ölünce beni kim yıkayacak?” afişleri beni dehşete sürükledi. Düşündürdü. Meğer Gassal dizisinin tanıtımıymış. Ahmet Kural’ın oyunculuğuyla dikkat çektiği dizide tüm kadro bana göre çok başarılı bir performans sergilemiş.

Gassal Baki’nin öldükten sonra onu kimin yıkayacağını düşünmesiyle başladı dizi. Bu soru onun yalnızlığının en büyük işaretiydi aslında. Kendi halinde yaşayan birkaç arkadaşı ve işi dışında hayatında başka bir şey olmayan Baki gerçeklerle bu soruyla yüzleşti. Önce onu yıkaması için cenaze arabasının şoförü Nazım ağabeyini seçti çünkü o daha önce bebek yıkamıştı. Sonra 3. bölümde çok acı bir şekilde onun için çok önemli olan birini kaybedince tekrar bu sorun gündeme geldi. Baki’nin tüm hayatını ve değerlerini altüst etti. Kendi dediği gibi ağlayamayacak kadar çok üzüldü. Hem kendisine hem de geride kalan aileye üzüldü.

Ahmet, Baki’nin yalnız bir şekilde hayatına devam etmesini istemediği için ona iş yerinden birinin kızını istemeyi düşündü. İstemeye gittiler ama istemeye gittikleri kız başkasını sevdiği için ve de Baki’nin mesleğiden dolayı ona ön yargılı davrandığı için olmadı. İşte tam bu sahnede yani 1. bölüm finalinde “İçim Yanar” şarkısıyla Şahin Kendirci içimi yaktı. Baki kimse tarafından istenmediğini düşündü.

Yıllardır görmediği babasıyla karşılaştı Baki. Babasıyla yüzleşme sahnesi bence oldukça iyiydi. “Kimsenin istemediği bir adam olup çıktım ben baba. Neden kimsenin bir şeyi olamıyorum?” repliği hala kulaklarımda. Ahmet Kural ve Mesut Akusta bana göre çok başarılı bir performans sergilemiş. En çok üzüldüğüm sahnelerden biri de babasıyla tartıştıktan ve ondan ümidini kestikten sonra Baki’nin annesinin mezarına tek başına gidip geceyi orada geçirdiği sahneydi.

Her ölüm biraz bebeksidir. Ölüm üzerine söylenebilecek en güzel sözlerden biri. Baki yalnızlığına ve ölümlere o kadar alışmış ki nasıl yaşanır ve hayata nasıl şükredilir teşekkür edilir onu bile bilmiyor. Tüm cesaretini toplayıp Elif’le konuşan Baki bir hayal kırıklığı daha yaşadı. Baki’yi yanlış anlayan ve kendisine evlilik teklif ettiğini sanan Elif, Baki’ye o gözle bakmadığını evlilik düşünmediğini söyleyince Baki çok üzüldü. Elif’ e aldığı tokayı da veremeyince Elif’le arasına duvarlar ördü.

Baki dalgın dalgın yürürken kendisine araba çarptı ve kaza yaptı. Onu Elif’in hastanesine götürdüler diğer yaralılarla birlikte. Herkesin yakını gelmişken Baki için kimse gelmedi çünkü kimseye haber vermedi. Neslihan’ın dediği gibi “kimsesiz gibi” çıkmasına gerek yoktu en azından Ahmet’i çağırabilirdi ama Baki hayat arkadaşını istiyordu yanında yani Elif’i. Baki, Elif’in onunla evlenmek isteyen başka birinin çiçeğini kabul ettiğini görünce çok üzüldü Baki. Asıl tartışma orada çıktı zaten. Elif’in neden evlenmek istemediğini ve neden duvarlar ördüğünü orada anladık. Sadece onunla da değil kimseyle düşünmüyormuş. Hepimize ters köşe oldu bu.

Dizinin son bölümünde Ahmet ve Neslihan’nın geçirdiği kaza bence çok üzücüydü. İçimi yaktı tam anlamıyla. Baki kucağına alamadığı bebeği, Ahmet’in küçük çocuğunu aniden kucağına almak zorunda kaldı kaza sonucu. Ahmet karısının hayallerini gerçekleştirdi ama bu onların sonuna neden oldu. Dizinin final bölümünden hissettiğimiz şuydu: Baki ve Elif evlenecek, çocuklara onlar sahip çıkacak.

Şarkılarıyla, replikleriyle çok dikkat çeken ve Tabii’nin indirilme sayısını arttıran dizinin 2. sezon tanıtımı geldi bile. 2. sezon tanıtımında değişmiş bir gasilhane ve kadın gassal görüyoruz. Hande Soral dizinin ikinci sezonunda. Kadın gassal olarak Baki’nin hayatına girecek. Girecek fakat Elif ne olacak? Onu hep birlikte göreceğiz. Bayhan dizinin ikinci sezonunda bölüm sonundaki şarkıları seslendirecek. Dizide Ferdi Tayfur şarkıları kullanıldı. Benim için tam yerinde ve nokta atışı sahnelerde gelen şarkılar diziye tat kattı. Üstüne Ferdi Tayfur’u kaybetmemiz dizide çalan şarkıların etkisini daha da arttırdı. Dizinin ilk afiş ve reklam kampanyası bana göre çok konuşulmakla beraber çok tepki çekmişti. İnsanların özellikle de çocukların psikolojisinin etkileneceğini düşünerek bu reklam çok da takdirle karşılanmadı diye düşünüyorum. Karşılanmadı ama dizi bence çok beğenildi. Kabul edelim ne kimse böyle bir tanıtım bekliyordu ne de bu derece başarılı bir dizi. Daha komedi ağırlıklı bir iş olacağını düşünürken ağır bir dramla karşılaştık. Neredeyse bağımsız sinema tadında bir proje çıktı ortaya. Zannımca hem Ahmet Kural’ın geri dönüşü hem de Tabii’nin şahlanışı oldu bu dizi.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER