Ne diyor şarkıda:
"Çok sordum yoruldum ne umdum ne buldum"
Acaba Deha dizisi de bize bunu dedirtecek mi?
İntikam-Aile-Mafya gibi esas konular için de bu soruyu sorabilirim ama şu an bu
soruyu gerektirecek bir durum yok. Hatta dizinin esas konusu hakkında da yazı
yazacağım fakat 6. bölümü bekliyorum. Öncesinde ise asıl soruyu sorabileceğim
yere gelelim: #EsDev
Dizi başlamadan önce daha kareler paylaşıldığında görsel
olarak yakışan bir ikiliydi. Bu ne demek 1-0 önde demek kendi içinde.
Ee gelelim ilk bölüme, herkesin suratında bir gülüş
oluşturan hem hüzünlendiren ama en çok da sevgiye inancı artıran bir çift
gördük...
Geçenlerde atılan bir tweet'te (Evet hâlâ tweet ve Twitter,
X demeyeceğim) Esme ile Devran için huzurdan bahsediyordu. Ben de doğru
kelimeyi sonunda buldum veya farkına vardım: Huzur... Dinginlik, güven, sevgi,
aşk ve huzur... Her şeyin yolunda gitme hissi. Eve varma hissi. Kafanın berrak
olmak hissi...
İsterseniz hazırlanmış videoyu izleyelim de içimiz ısınsın:
Ama hadi biraz da gerçekler. Devran çocukken yıkılmış bir
anda Esme'yi görüyor ve o günden beri birlikteler. Aralarındaki bağ o kadar
kuvvetli ki, İmre veya herhangi bir başkası gelip yıkamaz, yıkmamalı.
Zaten tüm ailesi ve kendi hayatını kurtaracak olan matematik
sorusunu çözeceği sıra Esme gelmeden başlamayan biri Devran, yani ailesine ne
kadar bağlı olduğunu devam eden bölümlerde görmemize rağmen soru için Esme'yi
bekleyen bir Devran var.
Siz bu kadar anlam yükledikten sonra neden ikisi olmayacak
korkusu koyuyorsunuz ortaya. İzleyicide şöyle bir intibah uyandırmanın ne
anlamı var: Tamam Esme var da asıl İmre ile olacak vs. vs.
Tamam sınanma olmayacak mı? Olur elbette, ama nasıl olduğu
önemli. Klasikleşmiş üçgen dediğimiz yollarla olmamalı. Öyle alenen yürüyen
İmre'ye karşı Devran'ın tavırlarının net olmaması ile olmamalı.
Fragman üstüne konuşmak belki yanlış ama İmre, Devran'ı
öpüyor arabada ve Esme görüyor. Ben merakla bekliyorum Devran'ın vereceği
tepkiyi... Kısacası sınanabilir ama doğru yol ile. Ve eğer bir gün esas çift
olmadığını vereceklerse bize bu yolun çok uzun olması lazım...
Tabii benim düşüncem işin öyle olmadığı. Olmamalı da.
İskender nasıl tutku için Aysel'e bağlanmışsa, hikâyede Devran'a "Sen
babanın oğlu musun?" sorusunu soruyorlar. Tek diğer işleri için mi? Hayır
tabii ki. Bu konuda da soruyorlar.
Aysel=İmre. Gülce=Esme. Düz mantık kurdum ama her zaman
çalışır. Ve günün sonuna gelindiğinde Esme'nin yaralarından öpen bir Devran ile
hakkını yedirmeyen ve sevgi dolu Esme'yi izlemek en büyük isteğim olur...
Umarım ne umdum, ne buldum demeyiz.
Peki bir de neden çocukluklarını göstermişken devam eden
bölümlerde bunlar yok sayıldı, azaldı. Hem EsDev'in bağına vurgu yapılacak hem
de Cesur'un da dahil olduğu bir çocukluk hikâyesi, bir olay örgüsü ilk andan
beri daha çok eklenebilirdi.
Devran intikam mücadelesine girerken Esme'yi de oyuna dahil
etti ama sonra Esme geri planda kaldı. Esme'nin ne yapacağı muallak, tabii ki
karakter muallakta kalacak, yolunu çizmeye çalışacak ama burada biz onu
göremiyoruz.
Velhasıl uzun zaman sonra izlemekten en keyif aldığım çift
oldu. Esas hikâyenin içine daha çok dahil edilmeli hem Esme hem de EsDev. Ama
bunların doğallığını ve temizliğini bozmadan. İnce bir çizgi bu. Saçma sapan
kavgalar çıkarmadan oturup diziyi izlemek lazım bence.
Bakalım hikâye nereye gidecek. #EsDev'i seviyor olmam hikâyenin
önüne geçsin istiyor olmam anlamına gelmiyor. Önce hikâye. Umuyorum ki #EsDev
olacak. Ama olurken de çok güzel olsun da akıllarda kalsın. Tabii akılda
kalacak diye de çirkinlik de olmasın. Zor yani işleri :)
Okuduğunuz için teşekkürler,
Naim.