Uzun zamandır Kirli Sepeti’ni takip eden bir izleyici olarak bugün sizlere dizide parlayan bir çiftten bahsetmek istiyorum. Yavuz ve Hayriye… Bu yazıyı kaleme almam da bu çiftin etkisinin her geçen gün hızla artmasının da payı olduğunu söylemem gerekir. Şöyle bir baktığımda sevenlerinin de gittikçe daha çok bağlandığını görüyorum bu ikiliye. O yüzden bugün bu konuyu ele almak istedim.

Bildiğiniz üzere Kirli Sepeti kadın odaklı bir proje ve komedi ile dramı güzel harmanlayan bir yapım. Kendi deyimiyle bir aşağıdakiler yukarıdakiler hikayesi. Başrollerini Ayça Bingöl, Ceren Moray ve Cansu Tosun paylaşmakta ve onlara birçok değerli isim bu zamana dek eşlik etti dizide. Ekrandaki farklı işlerden biri olmakla birlikte oldukça başarılı bir yapım. Dizide ise bahsettiğim üzere parlayan bir ışık misali bir çift var ki seyir zevki oldukça yüksek sahneleriyle izleyenleri büyülüyorlar. Gelin bu çifte daha yakından bakalım…

Yavuz ve Hayriye’yi buluşturan bir pırlanta meselesiydi. Bir ara Yavuz öldü diye karalar bağlayan izleyiciler neyse ki Yavuz’un dönüşü ile rahat bir nefes aldı. Zira oldukça farklı ve etkileyici bir ikiliydi onlar. Bildiğim kadarıyla Yavuz’a hayat veren Rüzgar Aksoy başta konuk oyuncu idi. Ancak öyle başarılı bir şekilde hayat verdi ki karaktere ve Hayriye’ye hayat veren Ceren Moray ile öyle başarılı bir uyum oluşturdu ki artık Yavuz dizide var olan etkili bir isim oldu.

Hayriye çocukluğundan yaralı, sevilmeye hasret biri. Eğlenceli, komik ama bunlar aslında bir maske. İçindeki derin acıyı saklamak için arkasına saklandığı bir kimlik. Özünde Songül’ün de defalarca ifade ettiği gibi çok kırılgan. Aslında Hayriye’yi başından beri olduğu gibi kabul eden Yavuz da ondan farksız değil. Karanlık bir adam ama bu yola girmek için belli ki pek de başka bir seçeneği olmamış. O da duygularını Hayriye ile birlikte gösterir oldu. Kendi deyimiyle Hayriye ile iyi bir insan olmaya başladı.

Hayriye ve Yavuz şimdilerde düşman gibi görünse de aslında onlar çok iyi iki aşık. Dizinin ikinci sezonunda karşılaşma sahnelerindeki oyunculuk gücü öyle etkiliydi ki ikisinin de duygularını izleyici olarak hissetmemek imkânsız gibi. Bu uyumlu ikili arasında sadece dram yok elbette komedi de gizli. Geçen bölüm bir masa çekiştirme sahneleri var ki Yavuz’un ifade ediş şekliyle komşusuyla epey eğlenceli bir ikili oldukları kesin.

Bir de fotoğraf mevzumuz var tabi. Hayriye’yi kendinden uzaklaştırmak için, onu korumak için onu sevmediğini hatta ona acımadığını bile söyleyen Yavuz’un Hayriye’nin çöpe attığı fotoğrafı kıyamayıp geri alışı ve temizleyişi var ki… Tamamıyla o an karakterlerin dünyasına dahil oluyorsunuz izleyici olarak. Belli ki cimriliği ile ünlenen yeni ailenin yanında Hayriye ve Yavuz ikilisi daha çok karşılaşacak. Zaten Yavuz’un aldığı taşınma kararı bu karşılaşmaları daha da arttıracak belli ki. Hayriye’nin yakınlarında dolanan yeni rakibin de Yavuz’u epey kıskandıracağı ortada. Ortaya güzel sahnelerin çıkacağını düşünüyorum.

Kısaca Kirli Sepeti’nin bu ikili ile başarılı bir uyum yakaladığı kanaatindeyim. Rüzgar Aksoy ve Ceren Moray’ın başarıyla hayat verdiği bu çiftin tatlı atışmalarını, aşklarını doya doya izleyebilmek adına tüm izleyiciler adına dizinin ömrünün uzun olmasını umut ediyorum. Ancak bir izleyiciden ufak bir öneri olarak senaryoda bu ikiliye daha çok odaklanılması gerektiği düşüncesindeyim. Şöyle diziyle ilgili izleyici yorumlarına baktığımda da yalnız olmadığımı görmekteyim. Bu sebeple dizinin başarısının daimi olması dileğiyle diyerekten yeni bölümleri sabırsızlıkla beklediğimi belirtmeliyim. Son olarak bir kez daha belirtmeliyim ki dilerim senaryo da bu ikilinin ışığına daha çok yer verir. Çünkü onları izlemek oldukça keyifli. Sevgiyle kalın.