Gri battaniyelere, sıcak kahve kokusuna ve greve girmişçesine kararan gökyüzüne elveda.. Limonlu dondurmanın damakta eriyen tadına, ayaklarımıza yapışan kızgın kumlara ve havada salınan çiçek ve deniz kokusuna merhaba! Yaz mevsimi, ayaklarını pıtı pıtı yere vurarak yürümeye çalışan bir bebek yavaşlığında yaklaştı kollarımıza. Olsun, nihayetinde başardı. Yazın rengarenk, neşeli ve bunalıma mahal vermeyen ortamına ne yakışır? Tabii ki aşkı, kahkahası yüksek yaz dizileri!

Aşkın mevsimi Türk televizyonlarına bereketiyle geldi. Her kanalda bir yapım, her yapımda birbirinden güzel kadınlar ve yakışıklılık suç olsa müebbet yiyecek delikanlılar var. Tanıtımlarını izlemek bile içimizi kıpır kıpır yapıyor. Yine kimlerle bulutların üstüne çıkacağız, kimlerle sessiz sedasız gözyaşı dökeceğiz diye sabırsızlanıyoruz.

Ne Münasebet, Show Tv'nin yaz yapımlarından biri. Sarp Leventoğlu ve Pelin Akil tanıtımda izlediğim kadarıyla güzel ikili olmuş. İki zıt karakterin çakıştığı anları izlemeyi seviyoruz her daim. Patlayan bir araba izlemeyi duran bir arabayı izlemeye tercih ediyoruz yani. En çok karşı karşıya kaldığın şey, en çok tutunduğun dala dönüşebilir bazen. İzleyip göreceğiz..

Star Tv'nin yayına girmeye hazırlanan Kiralık Aşk isimli dizisi var ki, aslında klişenin tillahı! Genç bir garson kızın dibe vurduğu anda kapısını çalan bir fırsat! Kendisine aşık etmesi gereken bir adam ve bu yolda ilerlerken yardımcısının esas aşkı olması! Gerçekten fırsat mı şimdi bu? Yoksa korkunç bir aşk üçgeni mi? Klişenin kırıldığı nokta ise asıl aşkının onu başka bir aşka doğru kollarında taşıması olabilir. Elçin Sangu ekrana yakışan bir isim. Tarzındaki (özellikle saçları ve tavırları) değişimle bugüne kadar yarattığı cici kız karakterlerini kıracak gibime geliyor. Hayırlısı..

Yaz'ın Öyküsü Kanal D'nin iddialı yapımları arasında. Vildan Atasever'i anne rolüyle izlemek keyifli olacak aslında. Elbette bu olgunluk gerektiren karakterin altından kalmak böylesine genç bir oyuncu için zorlayıcı da olabilir. Yaz'ın anne ve babasını bulması, geçmişin kabuğunu kıracak ve beklenmedik gelişmeleri ortaya çıkaracak mutlaka. Tanıtımdan anlaşılan ise bunun sıradan bir aile dramından ibaret olmayacağı. Güçlü bir genç kız ve güçlü olduğu halde nedeni bilinmeyen bir şekilde onu terk eden anne ve babası! İlginç bir seyir keyfi yaşanabilir..

Tutar mı Tutar isimli yapımla Show Tv o çok özlediğimiz mahalle sıcaklığı ve nostaljik havayı evlerimizin salonuna taşımakta kararlı. Bir gün uyandığında kendini bir dizinin başrolü olarak bulursan ve oradan kurtulmaya çalışırken içinde bulunduğun mahalleye büsbütün bağlanırsan neler olur? Hikaye ilginç.. Fakat Türk izleyicisinin eskisi kadar kolay iş kabul etmediği günlerden geçtiğimizi düşünürsek yapımı benimsemek zaman alabilir. Mahalle temasının diziyle bütünleşmemizi sağlayacağını umuyorum. Bekleyip görelim..

Kalbim Ege'de Kaldı ise Kanal D'nin samimi aile yapımlarından biri olmaya aday. Alper Saldıran'ı Beni Böyle Sev dizisinde fazlasıyla sevdik ve 'ailemizin oğlu' imajıyla benimsedik. Oya Unustası ise daha genç ve yeni bir isim. Bu genç enerjinin reytinglerde de hakim olmasını temenni ediyorum. Sıcak ve sevgi dolu dizilere şimdilerde epey ihtiyacımız var..

Güneşin Kızları yine Kanal D imzasını taşıyan projelerden biri. Bir anne ve kızlarının öyküsüne annenin karşısına çıkan beyaz atlı prensin dahil olması nelere sebep olur? İşte bu sorunun cevabını arayacak olan dizide  Emre Kınay aile babası figürü olarak iyi düşünülmüş. Dizinin konusu ise bana bir parça İki Aile'yi hatırlattı. Bilenler bilir, Emre Kınay orada da baba rolünün hakkından sağlam gelmişti. Bu benzerlikler avantaj mı yoksa dezavantaj mı yaratır bilinmez.. Yolu açık olsun..

Çilek Kokusu Star Tv'nin buram buram gençlik kokan bir projesi. Tanıtımı yayınlandığı ilk andan itibaren beğeni topladı. Demet Özdemir genç kitlenin fazlasıyla sevdiği bir isim. Ne yalan söyleyeyim böyle kıpır kıpır işlere ben de çok yakıştırıyorum onu. Hikaye genel itibariyle Kiraz Mevsimi'ni andırıyor olsa da oyuncuların ruhu ve hikayenin dinamikleriyle kendi rotasında yol alacağını umuyorum.. Hayat bu, inanmaya değer..

Fabrika Kızı ise Show Tv'de Fulya Zenginer'in can vereceği karakterin zengin ve havalı bir kadınken bulutların üstünden yere sertçe çakılmasını izlettirecek. Yeni hayata geçiş hikayeleri ülkemiz izleyicisinde merak uyandırır. Hele ki bu geçiş zenginlikten yoksulluğa olursa! Tanıtımda izlediğimiz Aylin karakterinin sosyetik ve hırslı tavrı birazcık 'çiğ' dursa da bunun dizinin gelişim süreciyle birlikte yerine oturacağına inanmak istiyorum. Fulya Zenginer her iki sosyal statüdeki kadın profiline de uygun. Neden olmasın?

Kırgın Çiçekler ise uçuş uçuş elbiselerin ve renkli aşkların hüküm süreceği yaz ekranında farklı bir deneme yoluna giden bir proje. Atv dramı sahaya sürüyor ve diğer projelerin arasından bu farklılıkla sıyrılıyor. Tanıtımdan anlaşıldığı üzere bir yetiştirme yurdundan yeşerecek olan hikayenin diğer yapımların yüksek ritmi arasından sıyrılıp sıyrılamayacağını ise hep birlikte göreceğiz..

Star Tv'nin merakla beklenen dizisi Tatlı Küçük Yalancılar dünyaca ünlü dizi Pretty Little Liars dizisinden uyarlama. Başarılı olup olmayacağı hepimizin merak konusu. Şayet olursa bu epey sevindirici olacak çünkü farklı ve kaliteli bir işin bayrağını taşıyor. Tanıtım bir ince merak uyandırsa da hedeflediği kitlediği tam olarak kestiremiyorum. Elbette ki gençler olacaktır çoğunluk fakat genç kitlenin gizeme kapılması mümkün olsa da kendinden bir şeyler bulması da önemli bir nokta. Umuyorum ki tanıtımda gördüğüm boşluklar dizinin bütününde dolar ve Tatlı Küçük Yalancılar'ın yolu kocaman ve uzun olur..

İlişki Durumu: Karışık belki de Show Tv'nin en ilginç projesi olacak. Zira tanıtım bile yüzümü güldürmeye yetti. Bir de Oya-Bora'nın tınıları işledi ki kulağıma, değmeyin keyfime! Müziklerin bizleri dizilere sıkı iplerle bağlayan unsurlar olduğuna inanıyorum. Oya-Bora ise çoğumuzun kalbinde tatlı anılara dokunur. İlişkilerin karmaşıklığına rağmen oyuncuların duru simaları ise konuyu bizim açımızdan tatlıya bağlayacak gibi. Bakalım..

Adı Mutluluk benim favorilerim arasında. Fox Tv'de başlayacak olan dizide fazlasıyla klişe bir konu işlenecek gibi görünüyor esasında. Zengin bir kız ve onu zenginliğinin boğucu parmaklıklarından kurtarıp özgürlüğün kanatlarına bindiren asi bir genç adam! Bin yıldır aynı hikayeyi izliyoruz ama bin yıldır da aynı hikayeyi seviyoruz. Klişenin yanlış bir yol olduğuna inananlardan değilim. En kült filmlerden biri olan Titanik de aynı şekilde zengin kız/fakir oğlan çıkmazını ele alıyordu. Ama öyle canlı ve kalbimize yakındı ki, klişelere yakınmaktansa kalbimizi serin sulara bırakabiliyorduk. Bu anlamda Adı Mutluluk'un şansını yüksek görüyorum. Genç kalemler söz sahibi bu projede ve  gençlerin kafasındakileri fazlasıyla merak ediyorum. İyi olsun istiyorum.. Diğer tüm projeler gibi..

Merak duygum hepsine ilişti, hepsinin tanıtımı damağımda irili ufaklı tatlar bıraktı. Hangisi koşuyu tamamlar ve kışa da bilet kazanır, hangisi yolun yarısında nefes nefese kalır ve tökezler bilinmez.. Tüm dizilerin reytingi bol, aşkları cıvıl cıvıl; bizlerin de neşesi daim olsun! Şşş aman dondurman eriyor, dikkat!

Güzel günler.