Yalı Çapkını: Seyran ve Ferit aşkından sürgün yedim

Yalı Çapkını: Seyran ve Ferit aşkından sürgün yedim
Evet, ben geldim!

İçimden geldiğinden değil ya tamamen çok sinirlendiğimden geldim!

Korhan ailesine birilerinin had bildirmesi gerekirdi ve ben bunu kendime hak gördüm. Üzgünüm Korhan ailesi çünkü birazdan koca bir sezondan biriktirdiğim hırsımı ve kırgınlıklarımı tek tek dile getireceğim, bilesizzzz!

Gönül isterdi ki uzun zaman sonra ekrana gelmiş ve kalbime işlemiş bir aşk hikâyesini kaleme alayım ancak olmadı. Aşk hikâyesini buldum, çiftimi buldum ancak kaleme alacak konu bulamayınca sadece seyretmekle yetindim. Onu da zorlaya zorlaya.

Geçen sezonu Ferit’in vurulmasıyla noktalayınca eminim herkes benim gibi koca bir yazı umut ederek geçirmiştir. Hikâye anlatıcısı da değişince iyice bel bağlamıştır yeni sezona. Evet, koca batık bir sezondan sonra tek bir bölümde, yeni hikâye anlatıcısının bir projeyi kurtarması imkânsız ancak kurtarma adına yolunu açması imkânsız değildi. Bir vurulma sahnesi daha ne kadar basitleştirilebilirdi, en büyük örneğidir benim nazarımda Ferit Korhan’ın vurulma sahnesi ve hastane detayları. Romantik komedi tadındaydı ve fakat size bir sır vereyim mi; biz romantik komedi izlemiyoruz. Mabel Matiz’in ağzına, yüreğine sağlık. O kadar şahane bir melodi sundu ki bize şahsen ben, şarkıyı dinlemekle yetindim sadece. Sahneye adapte olmam imkânsızdı. Şahane bir şarkı, şahane olması gereken bir sahneyi ancak bu kadar vasatlaştırabilirdi. Üzgünüm ‘bana göre’ sınıfta kaldınız. Mabel Matiz bile kurtaramadı sizi. Umutla beklediğim yeni sezonda ben, bu bölüm Seyran ve Ferit aşkından sürgün yedim…

Apar topar evlendirilip apar topar boşatılan koskoca Korhanların veliahdının düğünü bir mahalle düğünü gibi mi olacaktı. Biz neden boşandık o zaman? Mademki geçiştirilmiş bir düğün ve geçiştirilmiş bir düğün gecesi yaşayacaktı bu çift, biz neden boşandık? Ele güne malzeme vermek istemeyen Korhanlar neden yine ele güne karşı olsun iki tebessüm etmedi düğün boyunca? Zorla mı vermiştik zamanında kızımızı size biz?


 
Bilen bilir en sevdiğimdendir naif bir sevgi naif bir ilişki. Ben düğün gecesi odasına çekilen Seyran ve Ferit’i değil de Cennet Mahallesi Sultan ile Ferhat’ı izledim sanki. Ve inanın midem kaldırmadı. Vasatın üzerinde vasat olurmuş, izledim…

Bölüm boyunca beni ekrana kilitleyen tek unsur Mert Ramazan Demir ve Afra Saraçoğlu’nun uyumu ile Diren Polatoğulları’nın şahane performansıydı. Bakınız; Seyran ve Ferit ya da Kazım Ağa demiyorum. Çünkü ben akılda kalabilecek tek bir repliği olmayan Seyran ve Ferit çiftinden zerre haz almadım. Ya da kızını döve döve yalıdan çıkaran Kazım Ağa’nın üç günlük yanardöner hallerine zerre inanmadım. Nereden bakarsan bak hepsi tutarsızlık. Gülgün Korhan ise bunların zirvesi.

Seyran’ın yaşadığı her şeye şahit olurken ona bunca destek vermesinden sonra ve hatta büyük oğlunu Seyran ve Ferit’e yardım ederken kaybetmesine rağmen hep Seyran’a destek olurken bu durumda bir anda ona nefret duyması beni asla ikna etmedi. Düğündeki yılışıklığına asla değinmeyeceğim. Hikâye anlatıcılarına birinci sezonu izlemek zor geldi sanırım. Yani tahammül edilesi olmadığı için hak vermiyor da değilim.


 
Şöyle durup tek tek bütün karakterleri eleştirmek istiyorum aslında:

Kazım Ağa yalıdan Seyran’ı döverek çıkardığında Ferit’in Kazım Ağa’ya olan öfkesi ne zaman bu kadar dindi mesela?

Ferit’le kafa kafaya gelen Kazım Ağa ne zaman Feritci oldu? Ne zaman kızlarına böyle sahip çıkar oldu?

Seyrancı olan Asuman ne den bu süreçte hiç Seyran’ın yanında olmadı? Seyran, Suna ve annesi kadeh kaldırırken Asuman neden orada değildi? Sahi Asuman’ın dizide bulunma sebebi ne? Neye hizmet ediyor? Öznur Serçeler şahane bir oyuncuyken neden yalının biblosu gibi oradan oraya çekiliyor?

Hepsini koydum kenara, bakın! Korhan ailesi kendi çocuklarının yaptığı her şeye şahitken nasıl Seyran’a bu kadar kin ve öfke duyabiliyorlar?

Yetiştirdikleri oğulları daha on sekiz yaşındaki bir genç kadının hayatını bu kadar alt üst etmişken neden bu denli benciller? Neden bir nebze olsun utanma duyguları yok?

Neden gençliğinde gösterdikleri o delikanlı Halis Korhan’ı ben, her fırsatta sanki bir kadın kavgasına girip saç baş yolunacakmış gibi hissediyorum.

Asil Korhan ailesi! Dışınız sizi, içiniz de bizi yakıyor maalesef.
 
Neyse, saymaya kalksam çok daha fazlasını sayardım da yüreğim yetmiyor. Başka konuları ele alayım biraz:

Ben intihar etti dedikleri Pelin’in ölümünü, bu ölüme sakin kalan Ferit’i ve bunu sineye çekip ortalıktan yok olan annesini de kabullendim. Keza işime öyle geliyordu çünkü beni ilk sezonda çok fazla yordular. Ancak İhsanlı ailesinin, Hatice’nin tek sözüne ortadan kaybolmasına asla ikna olmadım. Ki zaten Hatice ya da Halis ağa istese, tek cümleyle İhsanlı ailesini ilk sezonda gönderebilirdi. Ancak işler bu raddeye geldiğinde ben onları iki bölüm olsun izlemeliydim. Bu kadar güçlü bir ailenin ki özellikle Halis ve Hatice’nin geçmişine değinen, iki aileye de fazlasıyla zarar veren ailenin gidişini izlemeliydi. Suna’nın bahsettiği o yalıdaki kargaşayı izlemeliydim. Yalı Çapkını ikinci sezon değil de sıfırdan başlamış ama yine de vasat başlamış gibi hissettim. 


 
Halis Korhan yine yaptı Korhan’lığını ve kendine bir nebze olsun kabahat bulmadan getirtti Nükhet ve Kaya’yı. Enteresan bir şekilde bütün ev ahalisi büyük şok ve tepkiyle karşıladı bu durumu. Elbet vardır etkileyici bir hikâyesi tabii aktarılabilirse. Nükhet ve Kaya’ya İfakat ve Orhan’dan gelen tepkiyi anlayabiliyorum. İfakat saygınlık peşinde, Orhan miras… Ferit’in derdi ne ki bu kadar tepki gösterdi. Tanımadığı bir hala ve tanımadığı bir kuzen. Abisinin ne kadar yeri vardı ki ailede abisinin yerini doldurabilsin Kaya? Aklımda ve aklımızda çok deli sorular…
 
Giderayak Abidin’i de bir sallayıp öyle gitmek isterim; neye, kime, neden bu tavrın ve tepkin? Çok erkektin madem Suna’yı gördüğünde o yalıda kaçırsaydın! Bir Ferit kadar yüreğin yok muydu da şimdi fakir edebiyatı yapıyorsun bize? Kendine gel lütfen! Hani ‘DEYDİ’ydi!
 
Neyseeeee…

İçim az da olsa soğumuş var sayıyorum. Bu bir bölüm yorumundan ziyade kendimce eleştiri yazısıydı. Halis Korhan gibi öfkemi kusmak istedim. Uzun zamandan sonra sürçü lisan ettiysem affola.
 
Dip not: Mert Ramazan Demir ve Diren Polatoğulları, siz şahane bir detaysınız. İzlenesi en şahane karakteri siz çıkardınız.
 
Sevgiyle kalın…
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER